MÜSLÜMAN Türklerin oruç tutmasına izin vermeyen Çin, son olarak kadınların başını açmaya başladı. Baskılara direnen 28 Uygur Türk öldürüldü. Ardından çıkan olaylarda öldürülen Türk sayısının ise 100’ü aştığı iddia ediliyor.
2009 yılında 140 Uygur Türkü’nün öldürüldüğü Urumçi katliamına da imza adan Çin yönetimi, son iki yıldır bölgede yaşayan Müslüman parti üyeleri, kamu personeli, öğrenciler ve öğretmenlerin oruç tutmasını, camilerde namaz kılmasını, Uygur erkeklerin sakal bırakması ve kadınların başörtü takmasını yasaklıyor. Baskılara direnenler ise anında katlediliyor.
Çin, Doğu Türkistan olarak bilinen ve yaklaşık 30 milyon Uygur Türkü’nün yaşadığı bölgedeki Müslümanlar’a yönelik baskılarını giderek artırıyor.
Vatan Gazetesi’nden Emre Eser’in özel haberine göre 2009 yılında 140 Uygur Türkü’nün öldürüldüğü Urumçi katliamına da imza adan Çin yönetimi, son iki yıldır bölgede yaşayan Müslüman parti üyeleri, kamu personeli, öğrenciler ve öğretmenlerin oruç tutmasını, camilerde namaz kılmasını, Uygur erkeklerin sakal bırakması ve kadınların başörtü takmasını yasaklıyor. Baskılara direnenler ise anında katlediliyor.
Geçen hafta pazartesi günü de Kaşgar bölgesinde kadınların başörtüsünü zorla açmaya çalışan polisle halk arasında gerginlik yaşandı. Baskıları protesto eden halka müdahale eden Çin polisinin 28 kişiyi öldürdüğü iddia edildi. Ardından çıkan olaylarda ölenlerin sayısının ise yüzden fazla olduğu öne sürüldü.
“POLİSE ‘VUR’EMRİ”
Doğu Türkistan Göçmenler Derneği Başkanı Recep Akyol, Çin polisinin Türkler’in yaşadığı bölgelerde şüphe halinde silah kullanma yetisinin olduğuna dikkat çekerek şunları anlattı: “Son yaşanan olaylarda kadınlarımızın başının açılması isteniyor. Polisin bu tavrına erkekler şiddetle karşılık verince 28 vatandaşımız orada öldürüldü. Yerel yetkililer daha sonra yaşanan olaylara bu rakamın 100’ü bulduğunu söyledi. Hükümet polise bu bölgede sınırsız yetki verdi. Bunu yapan polislere kimse hesap sormuyor. Her ramazan ayı geldiğinde aynı baskılarla karşılaşıyorlar. Kamuda görev yapanların ve gençlerin oruç tutması yasak. Bir baba oğlunu camiye götüremez. Götürmeye çalışırsa hapis cezası var.”
“BİR TÜRK İKİNCİ ÇOCUĞUNU OKULA GÖNDEREMİYOR”
Çin, yıllardır Türkleri asimile politikası izliyor. Akyol, bu politikaları şu sözlerle anlatıyor: “Çin, Türk kültürünün ve dilinin varlığını sürdürmesini istemiyor. Bu konuda resmi adımlar atıldı. Bir Türk ikinci çocuğunu okula gönderemiyor. Göndermek isterse özel kurumlarda yüksek vergilerle okutabiliyor. Sağlık, eğitim gibi sosyal haklar kısıtlandı. 1980 yılında yerel nüfus 30 milyonken bu kadar hızlı nüfus artışının olduğu bölgede Türk nüfusu yine 30 milyonda kaldı. Türk kadınları zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor.”
“BİNLERCE TÜRK HAPİSTE”
“Uygur Türkleri’ne Han Çinlilerinin oluşturduğu çeteler sopalarla, taşlarla saldırıyor. Askeri bölge içinde kalan alanlarda bu çeteler sürekli halkı taciz ediyor. Ancak asker bu saldırılara müdahale etmiyor. Son bir yılda Türkiye’ye sığınan Türk sayısı 7 bin 600. Oradan kaçan Türkler sadece bize değil Tayland ve Malezya gibi ülkelere de gidiyorlar, kaçmaya kalışırken yakalananlar ise komünist rejime karşı çıktığı gerekçesi ile ömür boyu hapse atılıyor. Çin hapishanelerinde binlerce Türk yatıyor.”
“ZORLA İÇKİ İÇİRİYORLAR”
Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı ve merkezi Kayseri’de bulunan Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk de bölgenin patlamaya hazır bir bomba gibi olduğunu söylüyor: “Çinlilerin Uygur Türklerini sindirme, yok etme çabası Ramazan ayında adeta hız kazandı. Çin hükümeti özellikle Ramazan ayını hedef seçerek, provokasyon yaratıp, Uygur Türklerini haksız gibi gösterme çabası içinde katliam yapıyor. Uygur Türkleri’nin yaşadığı Kaşgar dahil bir çok bölgede, Çin polisi, Müslümanlara zorla içki içiriyor, Türkleri ‘dur’ihtarı bile vermeden vurup öldürüyor. Doğu Türkistan şu anda , her an patlamaya hazır bomba gibi. Adeta kapalı kutu. Soydaşlarımızın sesi duyulmuyor.”