
Ergun KAFTANCI
“LAN MHP ile uğraşacağınıza ülkeyi yangın yerine çeviren, insanların can ve mal güvenliğini ortadan kaldıran ve bu toprakları yaşanmaz hale getiren AKP ile didişin köftehorlar, onu tımar edin…”
Dün elektronik postama düşen bir okur serzenişi bu…
Biraz kaba bir ifade; belli ki yazanın da her yurttaş gibi içi yanıyor!
………………………… …..
Koalisyon hükümeti kurmakta henüz ciddi bir gelişme sağlamamış olan AKP ile CHP‘nin, ortak olmakta oyalandıklarını görüyoruz değerli okurlar.
Ucuz politik tavır derler buna…
Bu suretle Cumhurbaşkanı’na, ülkeyi yeni bir seçime götürme imkânı tanımış oluyorlar.
Tayyip Bey o kararı verdiğinde, ilk kez bir anayasa hükmünü uygulamış olacak ve ileride eleştirilirse,“Hep anayasanın sınırları içerisinde kaldım. Onun her hükmüne uydum ve uyguladım”diyerek verdiği erken seçim kararını örnek göstererek aklanacak…
Öyle sanıyorlar…
……………………… ……
CHP işin farkında…
Cumhurbaşkanı’nın niyeti, siyasal havanın iyice sislenmesini beklemek ve erken seçim kararını o zaman açıklamak… AKP’den kopan oyların ancak bu suretle geri döneceğini ve tek başına iktidar yolunun ikinci kez açılacağını düşünüyor…Haksız da değil. Yaşanan sisli siyasal iklimden dolayı umudunu yitirmiş olanlar sis dağılsın diye yeniden AKP diyebilir…
………………………… ..
Pekii, bir erken seçim ülkeyi terör çetelerinin fink attığı alan olmaktan çıkarır mı?
Türkiye temiz bir ülke haline gelebilir mi?
Bunun için bir erken seçime gerek yok değerli okurlar…
Bırakınız ortak hükümeti, AKP azınlık hükümeti dahi ülkeyi terörden arındırır, yurttaşların can ve mal güvenliğini sağlayabilir…
Elbet de bunun şartları var; birincisi, hukukun üstünlüğünü benimsemek ve sağlamak, ikincisi ise yasaları ödün vermeden uygulamak…
Üçüncüsüne gelince, en önemli şartlardan biridir bu; yurttaşlarla devletin arasındaki bağı güçlendirmek, bunların hasım değil hısım olmalarını sağlamak…
Dördüncüsü, demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlamamak…
Tabiatıyla ülkede eğitim çarpıklıklarını ortadan kaldırmak, ekonomiyi derleyip toparlamak, güvenlik güçlerini vandal davranışlardan uzak tutmak, devletin insanını sevmek, gençlere her alanda yeni imkânlar sağlamak, memur, işçi, çiftçi, esnaf, sanayici, emekli insanların sorunlarına çözüm getirmek gibi koşulları da dikkate almak lâzım…
Dışarıdan destekli bir azınlık hükümetinin bütün bunları yapması ve başarılı olması elbet de mümkün. Yeter ki o hükümetin işlerine Beştepe Külliyesi’nden müdahale edilmesin ve destekçi partiler de, tarihe mal olacak görevlerini, siyasal çıkarlarını öne çekmek suretiyle karalamasın…
Evet, MHP ile uğraşmak beyhude, Devlet Bahçeli muhalefette kalmayı yeğlediklerini defalarca söyledi. Çözümü onun dışında aramak lâzım…
Evvel emirde de AKP’yi tımar etmek, temizlemek ve yenilenmiş bir anlayışla iktidara itmek, akılcı çözüm için atılacak en önemli adım gibi geliyor bana…
* * *
EĞER böyle devam edilirse, yani hukuktan uzaklaşma sürerse, yasalar uygulanmazsa, devletin mekanizmaları zararlı unsurların elinden alınmazsa, oy uğruna dincilik önlenmezse, eğitim stilimiz değişmezse ve milli değerlere dayandırılmazsa Türkiye, terör çetelerinin tepiştiği alan olarak kalır…
Hatta, daha vahim olaylara sahne olur…
………………………… …
Ceylanpınar’da başlarından vurularak şehit edilen iki polisimizin katlini PKK çetesi üstlendi…
Hani şu, çözüm süreci ayağına yatılarak orada burada müzakere masasına oturtulan ve kucaklanan çete…
İşte bu çete, IŞİD adındaki dinci çeteye mensup olan bir barbarın Suruç’ta 32 gencimizi katledilmesine karşılık polislerimizi, bu katliamın intikamını almak amacıyla şehit ettiklerini açıkladı…
İnsanlıktan bînasip iki çete, ülkeyi mezbahaya çevirmeye kalktı değerli okurlar. Birbirlerinden intikamı da bizim üzerimizden almaya yelteniyorlar…
İşte asıl tehlike burada…
Bugüne kadar PKK vardı, yetmedi IŞİD de sahaya indi.
………………………… …….
Hızlı biçimde devlet otoritesi kurulmaz, Türkiye içinde bulunduğumuz bölgeye ilişkin dış politikasını yeniden gözden geçirmez ve terörün karşısına müzakereci değil mücadeleci bir tavır koymazsa daha beter günleri görebiliriz…
………………………… ……
Siyaset oyun sahası değildir, oyuncak da değildir…
Kaprisi kaldırmaz…
Ödüne de açık değildir…
Saraya külliye diyerek, tribünlere oynayarak, ona buna en ağır hakaretler yaparak, yalana dayalı değerlendirmelere sığınarak, yolsuzluk, hırsızlık, israf ve kamuya ait mallara ya da taşınmazlara “Hepsi milletin” türküsüyle el koyarak siyasal başarı elde edilemez.
………………………… …….
Bugünkü tabloya bakarak söylüyorum; AKP toptan vebal altındadır…
Tayyip Bey de, Ahmet Bey de, diğerleri de…
Cennet ülkemizi cehenneme çevirenleri Allah ıslah etsin!