Ergun KAFTANCI
AKP‘nin seçimde yüzde 41 oranında oy aldığı iddiasını kabul etmek doğru değil; çünküüüü aldığı oy oranı yüzde 40.6…
Eğer bu rakamın üzerine AKP’liler gibi, kafadan yükleme yaparsanız oran yüzde 41 olur, yapıyorlar da, oluyor yani…
O zaman CHP‘nin YSK tarafından ilan edilen yüzde 25.1 oranını da kafadan yüzde 26 saymak lâzım…
Milliyetçi Hareket Partisi‘nin resmi oy oranı yüzde 16,4…
Bu durumda onu da yüzde 17 kabul etmek gerekecek…
Halkların Demokratik Partisi‘nin yüzde %12,9 olan oy oranını da yüzde 13 kabul edin; olsun bitsin, YSK’ya da gerek kalmasın…
………………………… ….
Eğer koalisyon kurulamazsa Tayyip Bey elindeki seçim silahını devreye sokacak ve ülkeyi yeniden sandığa götürecek…
Şimdi tek hedefi, seçimin tekrarlanması…
Onun ve siyasetteki yol arkadaşlarının ayranı kabardı ya; hepsinin, tek başına iktidar olma umudu da depreşti…
Meydanlara çıktıklarında halka “Biz size koalisyonla olmaz demedik mi” diyerek tek başına iktidar olmanın ancak AKP‘ye oy vermekle mümkün olduğunu tekrarlayıp duracaklar…
………………………… ….
Peki yeni seçimin sonunda aritmetik değişir mi?
Değişir…
Ancak hangi yönde değişir onu şimdiden söylemek yanlış olur!
………………………… ….
Türkiye yeni seçime aynı yasalarla, özellikle de görevini ihmal edip yasaların verdiği yetkileri kullanmayan ve sorumluluktan kaçan bir YSK ile gidemez.
Bu defa da hukuk dikkate alınmazsa, haklar dikkat alınmazsa, yasalar dikkate alınmazsa, Cumhurbaşkanı’nın aktif siyaset yapması ve muhalefete yüklenip ima yoluyla AKP’nin propagandasını yapması engellenmezse, Türkiye şaibeli bir seçimi daha geride bırakmış olur…
………………………… ….
YSK bir hukuk kurumudur, görevleri, yetkileri ve sorumlulukları bellidir…
Bu kurum görevlerini yapmaz, yetkilerini kullanmazsa, sorumluklarından kaçarak iktidar partisine yaranmaya devam ederse, siyaset çığrından çıkar.
………………………… ….
Çok önemli bir soru; onu böyle bir tutumdan caydıracak bir üst yargı mercii yok mudur!?
Bilmediğim için soruyorum…
………………………… …….
Kimi Anayasa Mahkemesi’ni işaret ediyor, kimi Yargıtay‘ı…
Danıştay mı; yok Sayıştay…
Hangisi acaba…
Yoksa dördünün de gücü YSK’ya yetmiyor mu?
Eğer böyle bir üst mercii yoksa o zaman YSK’nın tarafsızlığı, değerli üyelerinin ferasetine kalıyor demektir…
Haydi beyler, bu defa gösterin kendinizi!
Yeni seçim olursa inşallah hukuka ve yasalara uygun olur; YSK da tarafsızlığını kanıtlar…
* * *
HDP‘li Demirtaş, “PKK ile organik bağımız yok, ona silah bıraktıramayız” diyor…
Nasıl yok…
………………………… ..
İmralı’daki bebek katiliyle organik bağları var, o yetmez mi?
PKK’nın önderi saydıkları bebek katilini her fırsatta ziyaret ederek ondan aldıkları talimata göre siyaset üreten Demirtaş ve arkadaşları değil mi!
Demek ki bağları var…
İnkâr etmeleri beyhude!
………………………… ..
Olmayan akıllarıyla halkı kandırmaya kalkmaları zavallılıklarının kanıtıdır.
Hesabı kitabı PKK’nın silahlı varlığına dayalı bir siyasal topluluğun Türkiye partisi olması herhalde söz konusu olamaz.
Toplumun yüzde 87’sinden uzak, insanları bölen, vahşi bir anlayışa sahip siyasal yapıyı yurttaşların sahiplenmediği ortada değil mi!?
Bu pis ve hain yapıyı sahiplenen Kandil, İmralı ve hükümlü teröristlerdir…
Bunların da 78 milyon yurttaşımızın arasında esamisi -isimleri- okunmaz…