
Ergun KAFTANCI
YUNANİSTAN dibe vurdu diyorlar; galiba yanlış değil, görünen o…
Bir ülkenin iflası, ilişkide olduğu ülkeleri de olumsuz yönde etkiler değerli okurlar.
Atina’nın iflas bayrağını çekmesi elbet de içerisinde bulunduğu AB’yi de, ticari ilişkileri olan ülkeleri de, hatta komşularını da zor durumda bırakabilir…
Global ekonomi bile olumsuz yönde etkilenebilir…
…………………………
Aleksis Çipras, yönetime talip olduğunda Yunan ekonomisinin çıkmazda olduğunu görüyordu. Hatırlayacaksınız, seçim propagandası süresince Yunanistan’ı girdiği o parasal darboğazdan kurtaracağını söyleyip durdu…
Sonuç?
Olmadı, yapamadı, aldığı desteği de su gibi harcadı ve tıkandı…
Ülkesini kuruttu…
…………………………
Çipras sosyalist bir siyasetçi; ülke sosyalizme kaydığı takdirde halkın birlik olacağını, fedakârlık yaparak darboğazdan çıkışı sağlayacağını düşünmüştü…
Yanıldığını gördü…
Halkın ekonomik ve sosyal beklentilerini vaat ettiği şekilde karşılayamadı. AB ile parasal ilişkileri de düzene sokamayınca kaçınılan son oluştu…
…………………………
Yunan Başbakanı, iktidarı devralırken ülkenin borcunu, ödeme koşullarını ve ödeme zamanını bilmiyor muydu?
Biliyordu ama dediğim gibi, insanlara güveniyordu ve Yunan halkının fedakârlık yapacağı umudunu taşıyordu. Yanıldığını anladı ama iş işten geçmiş oldu…
Bu duruma AB de kayıtsız kalınca İMF’ye olan 1.6 milyar avro ödenemedi. Resmen değil ama gayrıresmi olarak Yunanistan çöktü…
…………………………
Atina’nın ödenecek borcu 1.6 milyar dolardan ibaret değil…
Ülkenin iç ve dış toplam borcu 400 milyar avroyu geçiyor…
Yıl sonuna kadar bu borcun önemli bölümünün ödenmiş olması lâzım. Ama ülkenin, kredi kuruluşları nezdinde itibarı sıfıra indi, Atina iyice güven yitirdi.
Bu durum, çöküntünün tuzu biberi oldu…
…………………………
Referandumdan medet umuyorlar…
Halka gitmek neyi değiştirir?
Olmayan parayı oldurur mu!?
Sadece ülkenin AB’den çıkmasını, avro’dan vazgeçilmesini ve drahmiye dönüşü sağlar. Bu da ülkeye, sadece yer değişimini getirir, başka bir şey getirmez ve çare de değildir…
…………………………
Önce Ertuğrul Kürkçü söyledi; ardından Bakan Nihat Zeybekçi sazan gibi atladı, yetmedi sadrazam Ahmet Davudoğlu da ona katıldı….
Bize henüz yapılmış bir başvuru yok…
Olursa?
Yunanistan’a yardım konusunu ele alırmışız…
…………………………
Değerli okurlar, Türkiye’nin Yunanistan’dan farkı var mı?
Bizim borcumuz da neredeyse Yunanistan’ın borcu kadar, 400 milyar dolar civarında. Hem kel, hem foduluz bir de Yunanistan’a yardıma kalkacağız…
Akıl tutulması yaşıyoruz vesselam!
…………………………
Suriye’den gelen ve ülkenin her tarafında üst üste istiflediğimiz 3 milyona yakın sığınmacı için 6 milyar dolar harcadığımızı söyleyen ve başka ülkelerin yardım etmediğinden yakınarak “Takatimiz kalmadı”mesajı veren sanki biz değiliz…
Sanki biz mirasyediyiz…
Sanki biz parayı havadan kazanıp tavada yiyoruz…
Sanki biz, bir eli yağda, bir eli balda meşrutiyet zengini ailelerin haşarı ve müsrif çocuklarıyız…
Kime gösteri yapıyoruz ve yaranmaya kalkıyoruz anlayamıyorum…
……………………..
Cart curt etmekte, işkembeden atmakta, palavra savurmakta, kabadayılık yapmakta, bol keseden harcamakta, israfta, yalanda ve talanda üzerimize yok. Bu tür işlerin tamamında şampiyonuz…
Yarın Yunanistan, Çipras aracılığıyla kapımızı çalsa, “Komşu yap bir kıyak da şu İMF’ye olan borcumu öde ve öteki borçlarıma da kefil ol” derse ne yaparız?
…………………………
Kıvırtmaz mıyız!?