Ergun KAFTANCI
DÖRT parmak göstererek “Rabia” işareti yapanlar, Yenikapı‘da düzenlenen teröre lanetmitinginde milli olma çağrısına bu simgeyle karşılık verdi. Hem de AKP tarafından dağıtılan binlerce bayrağımızı coşkuyla sallayarak…
Ne tezat!
………………………… ……
Bileceksiniz; bu simge, Mısır’daki darbeden sonra Kahire’nin Rabia Meydanı‘nda toplanan darbe karşıtları tarafından kullanılmıştı…
Onlar unuttu ve vazgeçti, biz unutup vazgeçmedik…
Hâlâ bu simgeyi kullanıyoruz…
Çoğunlukla da AKP’liler her fırsatta, Rabia işareti yaparak akılları sıra muhalefete “Biz darbelere karşıyız, siz değilsiniz” mesajı veriyor…
Türkiye’de ne de çok Mursi yandaşı varmış birader…
Milli ses ve nefes için meydana çıkanlar, devrik Mısır cumhurbaşkanını Rabia işaretiyle sahiplenerek yeni bir siyasal orta oyunu daha sergilemiş oldu.
Milli ses ve Mursi, ne alâka
………………………… …….
Terör karşıtı iklimde iç ya da dış siyasal oluşumları ve gelişmeleri gündeme getirmek, herhalde milli bir davranış değildir.
Yenikapı Meydanı‘nda bu yaşandı…
O mitingte muhalefet liderleri yoktu. Böylece mitingin salt terörü lanetlemek amaçlı olmadığı anlaşıldı.Milli ses ve nefes mitingi 1 Kasım seçiminin arefesinde, AKP propagandasının yapıldığı bir toplantı olup çıktı…
Cumhurbaşkanı dahil kim ne söylediyse AKP’nin oylarını artırmaya dönük laflar etti. Madem miting siyasal propagandaya açık olacaktı, o zaman aynı kalabalığa muhalefetin de hitap etmesi sağlanmalıydı…
Anayasamızın “Eşitlik” ilkesini de unuttuk!
……………………… ………..
Milliyetçi duygu ve düşünce adamı Orhan Şen facebook’ta miting konusuna parmak basmış ve şunları yazmış:
-1 Kasım’a kadar çok çalışacaksınız ve Meclis’te yeniden birliğin sembolü olan Ak Partiyi tek başına iktidara getireceksiniz, denilmiş. Pardon, mitingin adı terörü kınama mitingi değil miydi?
Öyleydi tabii; ancak bunların elinde herşey gibi, mitingler de yozlaşıyor değerli dostlar. Milli nefes ve ses mitingi de erozyona uğradı, altından milli birlik yerine AKP propagandası çıktı…
………………………… ……
Tayyip Bey “Tek nefes, tek ses” diye toplanan kalabalığa “1 Kasım seçiminde Meclis’e hangi partiden olursa olsun fark etmez 550 yerli, milli, bedeniyle, kalbiyle ülke için çalışacak milletvekilini göndermenizi istiyorum” diye seslendi…
Harbi ve hasbi bir istek…
Ama ardından ekledi:
-Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?
Bir yurttaş çıkıp “Ben anlamadım Sayın Cumhurbaşkanım” deseydi
Tayyip Bey ne cevap verecekti merak ediyorum…
Tayyip Bey ne cevap verecekti merak ediyorum…
Adres olarak seçmene AKP’yi mi gösterecekti, yoksa bütün partileri mi!?
* * *
DÜŞÜNMEYİ ve düşünceyi yazı yoluyla açıklamayı terör suçu sayabilir misiniz; bunlar sayıyorlar…
AKP’ye muhalefet eden gazeteci ve yazarları da terörist ilan ediyorlar.
79 yaşına gelmiş bir yazar olarak kendi adıma söylüyorum; anayasa ve yasalarımıza sığınarak düşüncelerimi açıklamaktan korkmuyorum ama ülkeyi yönetenlere yaranmak için durumdan vazife çıkaranların mantığından ve niyetinden dolayı başıma geleceklerden endişe ediyorum.
…………………… …………..
Emekli savcı, yazar Gültekin Avcı‘nın başına gelene bakın…
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, terör örgütü kurma ve yönetme, devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme” suçlamasıya gözaltına alındı ve tutuklandı…
Avcı, emekli olduktan sonra avukatlık ve yazarlık yapmaya başlamıştı…
14 Aralık 2014 tarihinden beri tutuklu bulunan Samanyolu TV Genel Koordinatörü Hidayet Karaca‘nın da halen avukatı ve Bugün gazetesi yazarı…
Avukat olduğu ve adresi bilindiğine göre Avcı’nın, atılı suçtan dolayı tutuksuz olarak yargılanması mümkün değil miydi!?
Silahlı terör örgütü mensubu olduğu iddiası ağır bir suçlamadır; bu suçlamaya ilişkin inandırıcı ve ciddi delillerin olması gerekmez miydi?
………………………… ……….
Öyle komiklikler yapılıyor ki insan gülmekten bayılıyor…
Evinde, iş yerinde ya da üstünde silah namına tırnak çakısı bile olmayan insanlar -aralarında gazeteciler de var, yazarlar da- azılı ve silahlı terörist sırasına sokuluyor ve bu tür yakıştırmalara maruz bırakılıyorsa ülkede hayli komik bir siyasal iklim hüküm sürüyor demektir.
Düşünceyi açıklamak, teröriste destek suçlaması sayılıyorsa, çağdaş demokrasi anlayışına gelebilmemiz için daha bin fırın ekmek yememiz gerektiği de ortaya çıkıyor…
Düşünceyi açıklamak, teröriste destek suçlaması sayılıyorsa, çağdaş demokrasi anlayışına gelebilmemiz için daha bin fırın ekmek yememiz gerektiği de ortaya çıkıyor…
Hatta bin değil, on bin fırın ekmek!!!