
Ergun KAFTANCI
HADİ anladık; PKK’nın terör örgütü olmadığını söyleyen milletvekiline dokunulmazlığından dolayı bir şey yapamıyorsunuz, peki yandaş basındaki tasmalı kalem aynı iddiada bulununca neden yakasına yapışmıyorsunuz?
Yoksa siz de onun gibi, bölücü çetenin terör örgütü olmadığını savunan
tiplerden biri misiniz!?
Bilelim yani!!!
Baro Başkanı olduğu için Tahir Elçi‘ye dokunur gibi yapmanızı da anladık. Pörsük hukuk anlayışınızın karşısına evrensel hukukun dikilmesini önlemek istediniz…
Tekrar soruyorum; havuz medyasına mensup bir gazetenin köşesinde at koşturan tasmalı kaleme dokunmamakta ısrar edecek misiniz!?
Onu da bilelim!
Herkesin konumu iyice belli olsun efendiler!
* * *
AÇIKÇA PKK terör örgütü değildir diyen AKP’li yok ama örgütü öven, İmralı’da mukim bebek katilini asrın lideri sayan, değişik yollardan geçerek çeteyi muhatap alan AKP’li pek çok…
Tayyip Bey, Bülent Arınç, Yalçın Akdoğan, Beşir Atalay, Yasin Aktay, Sadullah Ergin, Yiğit Bulut, Etyen Mahçupyan…
Bunların ve diğer AKP’lilerin terör çetesine dostane cümlelerle yaklaştıkları unutulmuş değil…
Açılım sürecinin, kimleri nasıl konuşturduğuna da tanık olduk…
Teröristle pazarlık masalarına oturduklarını da gördük…
Çetenin başı tarafından verilen yol haritasına siyasal iradenin nasıl itibar ettiğini de yaşadık…
Orhan Miroğlu, Tahir Elçi ve havuz medyasının bir köşesine sıkışıp kalmış tasmalı “Arz-ı halci”, PKK terör örgütü değildir dediler diye kıyamet koparmanın ne anlamı var!?
Birleşik kap sistemini düşünün; konulan sıvı, iki kapta da aynı seviyede olmuyor mu…
Eeeee!?
E’si, al birini vur diğerine!
* * *
DAVUTOĞLU, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün bomba olayından sonra Selahattin Demirtaş‘a telefon ederek taziyede bulunmasına karşı çıktı…
Taziye evi başbakanlıkmış…
Gül, başbakanlık üzerinden bütün Türkiye’ye baş sağlığı dilemeliymiş…
…………………………
Birileriyle kavga etmeden, insanları eleştirmeden, ona buna isnatta bulunmadan, sağa sola fitne ve fesat yaymadan duramıyorlar…
Mizaçları bozuk ya…
…………………………
Hem sonra, Davutoğlu Türk Milleti’ne taziyede bulundu mu?
O halde onun da, etrafının da Gül’ü eleştirmeye hakkı yok…
…………………………
İki caniyi kontrol edemeyen ve 102 yurttaşın hayatını kaybetmesine neden olan gevşek tutum sahibi hükûmet, dikkatsizliğini bu tür çıkışlarla kamufle etmeye kalkıyor; yadırganacak bir gelişme değil!
* * *
İSRAF sürüyor…
Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın güvenliğini sağlamak için mevcut araçlar az geldi, 15 yeni araç alındı…
Harcanacak para dört buçuk milyon lira; eski parayla trilyonlar…
Araç almaya neyin sebep olduğu da öğrenildi…
Tayyip Bey Beştepe’ye çıkarken Başbakanlığa ait 61 aracı da berberinde götürmüş. O araçlar şimdi, Cumhurbaşkanı’nın güvenliği için kullanılıyor.
Başbakanlıktaki araç açığı bundan…
O nedenle yeniden 15 lüks, hem de ne lüks koruma aracı alındı.
Bir şey demiyoruz, sadece bu araçlar neden lüks diye sormak istiyoruz…
* * *
İKİ Bakanın istifa edip etmeyecekleri sorulduğunda bürokrasiden getirilen Adalet Bakanı Kenan İpek gülümsedi ya, adı derhal “Sırıtık bakan”a çıkarıldı…
Ayıp…
İpek gülümsemesinin gerekçesini de açıkladı:
-İstifa sorusuna verilen refleks…
Soruyu soranı ve istifa konusunu gündeme getireni hafife alma refleksi mi…
Anlaşılmadı, o da açıklamadı!
Bakan Bey, ciddi konularda da hep gülümseyerek mi refleks verecek, meraka değer!
* * *
ONURSUZ bir dış politika izliyoruz…