Ergun KAFTANCI
RUSYA, Esad‘ı devirmek için ortaya çıkan ve değişik mecralardan destek bulan Suriye’deki terör çetelerini bombalamaktan vazgeçecek gibi değil…
Bombardımana dün de devam edildi…
Lazkiye’deki Rus üssünde bulunan kuvvetler, teröristleri hem havadan vuruyor, hem denizden.
Bu üsde Rus kara kuvvetlerine mensup pek az personel bulundurulduğu için kara harekâtı söz konusu değil.
Rus Genelkurmay’ı, Putin tarafından verilen “Vurun” emrini şimdilik havadan ve denizden bomba yağdırarak uyguluyor.
Başta IŞİD olmak üzere Esad‘a karşı ayaklanan ne kadar silahlı çete varsa hepsinin ortadan kaldırılması söz konusu. Rusya bunu başarırsa, Esad rahat bir nefes alacak ve saltanatını sürdürmeye devam edecek…
Batılı kaynaklar, Moskova’nın ilerideki zamanda Suriye’de kamusal güvenin ve nizamın yeniden sağlanması amacıyla da Şam Yönetimine maddi ve askeri destek vermeyi sürdüreceğini ileri sürüyor…
Durumun nasıl gelişeceğini göreceğiz…
…………………………
Esad‘a karşı bayrak açan, devrilmesini isteyen ve iddialara göre, başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere silahlı bazı örgütlere destek verdiği söylenen Türkiye, gelişmeler karşısında eski katı tavrını sürdürecek mi yoksa daha yumuşak bir tavır mı üstlenecek, bunu da zaman içinde göreceğiz…
Nitekim değişik ağızlar Türkiye’nin, Esad’ı hedef alan politikasında tamamen başarısız olduğu noktasında birleşiyor.
Esad‘ın devrilip gitmesini beklerken Rusya’nın müdahalesiyle diktatörün daha da güçlenmesinin sağlandığını görüyoruz. Sonuçta, izlediğimiz ve Esad ile rejimini yıkmayı amaçlamış politikamızın sonuç vermediği ortaya çıkmış oluyor.
Bu gelişme karşısında yapabileceğimiz bir şey yok. Kârımız sadece, dış politikamızın 13 yıldan beri tutarsız olduğunu görmemiz. 1 Kasım seçimine bu gerçeği görerek gidiyoruz.
…………………………
Kabadayılığı hâlâ elden bırakmış değiliz.
Rus uçaklarının bizim F16’larımızla it dalaşı yapmasına karşılık Başbakan Davutoğlu “Bir daha yaparlarsa vururuz” diyerek kabadayılık taslamıştı…
Rus Mig’leri ikinci kez hava sahamıza girdi ama cartcurt etmemize rağmen vurdu kırdı yapmadık, sustuk…
Kabadayılığımız laftaymış…
Sustuğumuza göre dış politikamız “Oturur, Rusya ile konuşuruz”a döndü…
…………………………
Ne iç, ne dış politika efelenmeyi kaldırır; yine de efelenmekten, sağa sola cartcurt etmekten kendimizi alamıyoruz; AKP’lilerin fıtratı demek ki bu!
* * *
İŞLENEN hukuk cinayetlerinin faili Fethullah Cemaati…
Eski Genelkurmay Başkanımız Orgeneral İlker Başbuğ‘un da tespiti bu. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi davaların tamamının komplo olduğu da ortaya çıktı.
Bu davaların amacı kuşkusuz TSK‘yı vurmak, onu yıpratmak ve askerin
itibarını düşürmekti; o gün için bunu başardılar ama davalar beraatle sonuçlanınca komplocular boylarının ölçüsünü aldı, TSK da eski itibarına kavuştu…
Peki komplo kurma olayında fail yalnızca cemaat miydi?
Hayır…
Ona bu olanağı hazırlayan ve her alanda destek veren, yani yardım eden AKP iktidarıydı. Başbakan, Adalet, İçişleri ve Savunma bakanlarıyla siyasete bulaşmış olan ve buna rağmen görevde tutulan, hatta özel yetkilerle donatılmış yargı mensupları…
Hepsi, ortaklık bozulduğunda “Paralel devlet” olmakla suçladıkları cemaatin o günkü payandalarıydı…
Toplumun tanık olduğu komploların faili demek ki sadece cemaat değilmiş, büyük oranda da AKP iktidarıymış…
Bir de bunlara destek olan ABD’deki Bush Yönetimi…
İktidar cemaate “Ne istedilerse verdik” kafasında olmasaydı ve Bush’tan destek bulmasaydı cemaat onlarca haltı yiyebilir miydi!?
* * *
SEÇİME giderken AKP’de çözülme yaşanıyor…
Konya’da AKP’den istifa edenler MHP’ye geçti…
Erzurum’da da benzer kopmalar yaşanıyor. Kocaeli’de de AKP’den umudunuı yitiren yurttaşlar MHP’ye kayıt yaptırıyor…
Keza, Sakarya, Düzce ve Bolu’dan da gelen haberler var; AKP’liler Başbakan Davutoğlu ile seçim kabinesindeki bakanları istemediklerini söyleyerek parti değiştiriyor; kimi CHP’ye gidiyor, kimi MHP’ye ve SP’ye…
Sandıktaki denge giderek AKP aleyhine değişiyor…
Çiçeği burnundaki AKP’li Tuğrul Türkeş, iki eski bakan arasında tanık olduğu konuşmaları naklederek kimsenin Davutoğlu‘nun seçim vaatlerinden memnun olmadığını söylüyor ve hepsinin, yerine getirilemeyecek boyutta olduğunu ima ediyor…
Davutoğlu‘nun vaatlerine AKP’li seçkinler (!) inanmazsa oy verecek seçmen yurttaşlar inanır mı…
Anketler ortada; kimse, AKP’nin vaatlerine inanmıyor, iktidarına da güvenmiyor!