Ergun KAFTANCI
CUMHURİYETİMİZİN kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, vefatının 77’nci yılında milletçe andık.
Türk Milleti 10 Kasım günü, kadını erkeği, genci yaşlısı, askeri sivili on binlerce mensubuyla atasına beslediği minneti, sevgiyi ve bağlılığı bir kez daha dünyaya gösterdi.
Düşmanca duygular içindeki gafillere gelince…
Atatürk‘e bağlılığımızın, birlik ve beraberliğimizin altında ezilen yobazlar intikam almak için yine kin kustu.
13 yıldan yaptıkları hep bu olmadı mı…
AKP yanlısı bir paçavra -Gazete demeye insanın dili varmıyor- iğrenç duygu ve düşüncesini yine zaptedemedi ve Aziz Atatürk‘e hakarete yeltenerek nasıl bir ihanetin içerisinde olduğunu kâinata gösterdi…
Bunlar zavallıdır değerli okurlar…
Hepsi haindir…
Küstahlık ve şerefsizlik karakterleridir…
Kafaları melânete çalışır, fitne fesat peşinde koşarlar…
Beyinleri dumura uğramıştır; o nedenle muhakeme yetenekleri yoktur, eğriyi doğrudan ayıramazlar; eğriye doğru, doğruya eğri derler…
Bunlardan birine vaktiyle “Atatürk olmasaydı Türkiye olmazdı. Hayranlık duyduğun Osmanlı, ülkeyi Yunan’a, İngiliz’e, Fransız’a, İtalyan’a peşkeş çekmiş olurdu. Anadolu’da bir karış toprağımız kalmazdı” diye gerçeği örnekler vererek anlattım durdum ama herifin aklını başına devşirmesini bir türlü sağlayamadım…
Böyledir bunlar…
İlle de karanlıkta ve ille de zelil yaşamayı seçerler…
Zillet hali alışkanlıklarıdır!
…………………………
Çoğu fırıldak gibidir…
Rüzgâr nereden eserse o yöne dönerler…
Aziz Atatürk‘e karşıdırlar ama gerektiği yerde hepimizden daha Atatürkçü kesilirler.
O anda ortam ne olmalarını gerektiriyorsa tereddüt etmeden öyle olurlar.
Aralarında ya da paçavralarında kullandıkları nefret dilini saniye geçmeden terkedebilir, birkaç dakika sonra yeniden sahiplenebilirler…
Dedim ya, fırıldaktır bütün badem bıyıklar…