Ergun KAFTANCI
TOK evin aç kedisi gibiydiler…
Hücum ettikleri lüks mağazanın raflarını beş dakikada boşalttılar…
Ne olacak, sosyete işte…
Bunları tanıyın, zira hepsi böyle!
………………………… …………………..
Bunları tanıyın, zira hepsi böyle!
…………………………
Muppet Show‘un Miss Piggy‘si ile köpeği Fou Fou benzeri tipler
kendilerini bu yağmayla teşhir ettikten sonra, “Eleştiriliyoruz” diye salya sümük halde sızlanarak halka sığınıyorlar:
-Kurtar bizi halkım…
Yok yaaa…
Yok yaaa…
Düşüncesizlik yap, seviyeni düşür, sonra da yükseltilmesi için halka sığın; var mı öyle ucuzculuk Miss Piggy!?
………………………… …………………
Beyhude sızlanıyorlar…
Bunları halk değil, gücü yetiyorsa ekranına çıktıkları kanalın sahibi kurtarsın…
* * *
TESETTÜRLÜ iki kadın yurttaş, “Paralelci” suçlamasıyla gözaltına alındı…
Hem de ellerine kelepçe vurularak…
Yer yerinden oynadı; eski Başbakan Yardımıcısı Bülent Arınç, iktidarları döneminde kadınlerın ellerine kelepçe takılmasını öngörmediklerini ileri sürdü…
Manisa’da yaşanan olayı da ihanet olarak niteledi, “Böyle saçmalık olmaz” dedi…
Akreditasyonu iptal edilen ve böylece G-20 zirvesini takip etme hakkı elinden alınan Sözcügazetesinde, iki fotoğraf yan yana yayınlandı değerli okurlar. Birinde kelepçelenmiş türbanlı kadın yurttaş, diğerinde ise yere yatırılmış ve elleri arkadan kelepçelenmiş başı açık bir kadın yurttaş görülüyordu…
Arınç kıyafet, inanç ve siyasal tercih gibi faktörlerin dikkate alınmaması gerektiğini belirterek “Kadın zanlılara kelepçe vurulmamalıdır” dedi ve bu tavrın insan haklarına, demokrasiye, demokratik yaşam biçimine ihanet olduğunu ileri sürdü.
İktidarı hedef alan ciddi bir uyarıdır bu!
………………………… ………………
AKP ne diyordu anımsayın…
-Demokratikleşmeyi ve ileri demokrasi hamlelerini her şeye rağmen sürdüreceğiz ve özgürlük alanlarını genişleteceğiz. Yasa değişikliklerini yaparken kadınların ellerine kelepçe takılamayacağını öngördük…
AKP ne diyordu anımsayın…
-Demokratikleşmeyi ve ileri demokrasi hamlelerini her şeye rağmen sürdüreceğiz ve özgürlük alanlarını genişleteceğiz. Yasa değişikliklerini yaparken kadınların ellerine kelepçe takılamayacağını öngördük…
Lâf-ı güzaf…
Hepsi söylenildiğiyle kaldı…
Biri bile hayata geçirilmedi…
………………………… ……………..
Pekii, ne oldu da Manisa’da ve İstanbul’da, kadınlara kelepçe vurulmasını yasalmış gibi gösteren polis müdürleri türedi…
Bu müdürlerin, paralelci diye suçlanan, görevden alınan, içeri tıkılan ve yargılanmayı bekleyen polis müdürlerinden farkı kaldı mı?
Duruma Davutoğlu müdahale etmiş de kadınlar kelepçeden kurtulmuş.
Bu hep böyle mi olacak?
Polis kelepçeyi vuracak, kadınları başbakan mı kurtaracak!?
Demek ki yasaya “Polisler şu ya da bu nedenle zanlı kadın yurttaşlara kesinlikle kelepçe vuramaz” hükmünün, üstelik cezai yaptırımla birlikte konulması şart oldu…
Konulmalıdır ki azılı polis müdürleri ve polis, bu yola bir daha tevessül etmesin…
* * *
MUHALLEBİCİ Başkan, üçü belediyenin mülkü olan 16’sı kiralık binayı başta TÜRGEV olmak üzere, AKP cenahına yandaş vakıfların kullanımına verdi.
TÜRGEV bu binaların altısını yurda çevirecek…
Bu furyada Ensar Vakfı’na 7, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na 4, Asitane Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’na 1 ve İstanbul Daru’l Fünun İlahiyat Vakfı’na 1 olmak üzere toplam 19 bina bedelsiz olarak tahsis edildi.
Bu binaların 1 milyon lira tutan kiraları belediye tarafından ödenecek; yani yurttaşın paralarından karşılanacak…
Yandaşı kayırmak da bu kadar olur…
AKP’ye yandaş olmayan onlarca vakfa yine gazoz kapağı bile yok. Sanki onlar öğrenci okutmuyor, sanki onların yurt ihtiyacı bulunmuyor…
Adı geçen vakıflara kiralık da olsa 19 binayı peşkeş çeken mıuhallebici başkana soruyoruz:
-Mesela lösemili çocukların tedavisini üstlenen LÖSEV’e bugüne kadar ne yaptınız; hastanesine bir tuğla olsun koydunuz mu?
Bitmedi:
-Mehmetçik Vakfı’na katkılarınız oldu mu, olduysa ne şekilde oldu ?
Bunlar gibi onlarca vakfa ve derneğe zırnık yardım yapmayan hazret “Ayrıştırma ve kutuplaştırma sürecine bir katkı da benden olsun” diyerek malûm vakıflara bîperva koltuk çıkıyor…
…………………… …………………….
Yukarıda yağmacı sosyeteye bakıp “Tok ailenin aç kedisi” benzetmesi
yapmıştık ya…
Bunlar da o benzetmeye cuk diye oturdu!