
HÜSEYİN HATIL
https://www.facebook.com/ahlathatil
Peygamber müjdesi; “mutluluk gariplerledir”. Elbette dünya için söylenmiş bir söz değil.
Peki, nedir gariplik?
Bir coğrafya düşünün; dört yanı ihanet odağı,
Dört yanı üstüne çullanmayı bekleyen aç yırtıcılar.
Bir coğrafya düşünün, çifte su verilmiş Estergon yürekli milyonların içine sızmış Truva atları ile çiğneniyor.
Bir coğrafya düşünün, kendi askerine, polisine, kendi şehidine sahip çıkmayanın aydın sayıldığı…
Her dönem, her süreç, her zaman diliminde, yiğitliğin destanın yazıldığı bu coğrafyada ihanet de eksik olmamıştır.
Sönmemiştir Anadolu’nun içine yanan ateş,
Dinmemiştir bu göklerin gözyaşı,
Vatan olmanın bedelini kan kusarak ödemiştir Anadolu
O yüzden al renklidir bayrağı, kan kırmızısıdır
Ve göklerin gözyaşının yansımasıdır ay-yıldız…
Kimi zaman Bizans’ın bitmez kini ile huzursuz olan, kimi zaman Batının topyekûn saldırısıyla kirlenen bu toprak,
Kimi zaman Moskof’un deniz hayali için kan deryasına dönmüş,
Kimi zaman bir Ermeni dönmesinin kendini kullandırma marifetine yenik düşürülmek istenmiştir.
Yenilmiş midir?
-Asla!
Yenilecek midir?
-Mümkün değil!
Yenilmeyecektir…
Çünkü bu coğrafya; Peygamber sözünde müjdelenen garipler topluluğun, Allah’a sancaktarlık yapmış kutlu neslin, İbrahim(AS) soylu bir milletin, Türk Milletinin yurdudur.
Evet, mutluluk vaadedilen garipler;
Memleket kan gölüne dönmüş, bir biri ardına şehit haberleri gelirken;
Gazete köşelerinden teröriste cesaret veren yazılarla ihaneti pamuğa sararak yutturan kalemlere,
Siyaset kisvesiyle bölücülüğü meşrulaştıran sözde siyaset ehline,
Ve sırça köşklerden barış naraları atan vatansızlara inat, ülkem-milletim-devletim diyen;
Ve bunları söylediği için faşizmle suçlanan, itibarsızlaştırılan vatan âşıkları garip değil midir?
Henüz bebeğini göremeden şehit düşen, 15 günlük memurken kurşun yağmuruna tutulan polis, arkadan kafasına sıkılan kurşunla uçmağa varan subay, düğününe 15 gün kala kahpe bir kurşunun hedefi olan asker, teskeresini almış evine dönüyorken şehit düşen Mehmetçik… Garip değil midir?
Ve bu coğrafyanın dili dualı anaları,
Sevdiklerinin ardından hasreti unutacak kadar tedirgin yüreklerindeki bekleyişlerle yorulan evdeşleri,
Babalarına doyamadan baba özlemini kılcal damalarına kadar yaşayan can parçaları… Garip değil midir?
Gariplere selam olsun!