Ergun KAFTANCI
ASGARİ ücret yükselince doğal olarak işverene yeni bir yük binecek…
İtirazlar var…
“Yükü hükümet üslensin” diyorlar…
Hükümet buna teşne değil; kıymık kadar da olsa hasıl olacak yükün toplam ağırlığını işverene şutluyor…
Davutoğlu açıkça söylüyor:
-Yükün tamamını karşılayamayız…
Bu ifade bence, “Bir miktarını karşılayabiliriz” anlamında…
…………………………
İnsan dikkatli baktığında keyfe keder harcanan paranın ne kadar çok olduğunu görüyor…
Şimdiiii…
Saray, rezidans, sığınmacılar, lüks otomobiller, uçaklar, helikopterler, geziler, örtülü ödenek filan desem ne anlarsınız…
Herhalde bu kalemlere israf boyutunda harcama yaptığımızı değil mi…
Başbakan Davutoğlu kızacak ama yine de sorayım; bunların ağır yükünü karşılayabilen bir bütçe, asgari ücretten doğacak yükü karşılayamaz mı!?
Bal gibi karşılayabilir…
İsrafı kesersen, doğacak yükü kolayca sırtlarsın!
O nedenle mırın kırın etmenin âlemi yok!
…………………………
Bir iş her türlü risk göze alınarak yapılır…
İktidar hâlâ bu koşulu kavrayabilmiş değil!
Asgai ücreti yükseltiyorum derken çıktığı yolun nereye gideceğini görseydi, herhalde yükü karşılamaya hazırlıklı olurdu.
* * *
TERÖRÜN tırmanması ve başta Rusya olmak üzere bazı komşu ülkelerle gerginleşen ilişkilerimiz, ekonomimizi
Piyasalar sıkıntıda…
Perakende, tüketicinin harcama gücü azaldığından neredeyse durma noktasına geldi.
Üretim ağır aksak…
Kısacası, yakın tarihin en sıkıntılı günlerini yaşıyoruz…
…………………………
Ekonominin potansiyelini artırmak zorundayız. Bunu sağlayacak önemli faktörün, sermaye piyasasının geliştirmek olduğunu kaydedelim. Bu noktada borsanın önemi de öne çıkıyor…
Gerilim durumu, önemli girdiler sağlayan turizm sektörünü de vurdu.
Büyük kayıplarımız var…
Turist girişi yüzde 70 civarında geriledi. Sektördeki yatırımcılar sıkıntıya düşmüş durumda…
Ekonominin dinamik gücünü oluşturan dilimleri -segmentleri- yeni hedeflere yönlendirmek zorundayız. Düze çıkmamız için dış destek ve piyasalara ihtiyacımız olduğu kadar öz değerlerimizi harekete geçirmeye de muhtacız…
Bu sıkıntılı günler, önünde sonunda atlatılacaktır ama sürenin kısa olması için el birliği yapmak da şarttır!
* * *
ÖVÜNMEK gibi olmasın Beşiktaş taraftarıyım…
Kulüp üyeliğim ise ihmalim yüzünden düştü. Aidatımı ödemediğim için üyelikten çıkarıldım…
Biz, yere sağlam basan insanlarız; inandığımız, sevdiğimiz, saydığımız değerlerden, hangi koşullarda olursak olalım vazgeçmeyiz ve asla geri dönmeyiz…
Beşiktaşlılığa devam!
Kara Kartal büyük bir camiadır…Spor ahlâkının, beşeri edebin, fıtratımızda bulunan terbiyenin, saygı ve sevginin ön planda tutulduğu Beşiktaş Camiası bu günlerde sınav veriyor…
Yeni stadımız için gereken paranın 1.5 milyon lirası SMS yoluyla sağlandı. Bu parayı veren taraftar sayısı 650 bin. Kampanya devam ediyor, hedef 12 milyon lira elde etmek, taraftar inşallah bunu da sağlayacaktır…
-Siyah…
-Beyaz…
-Şampiyon Beşiktaş!
…………………………
Mensubu olduğum camiadan bahsettiğim için Beşiktaşlı olmayan okurlarımın beni bağışlamasını dilerim. Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor ve diğer kulüplerin taraftarlarına da selam, sevgi ve saygılarımı yolluyorum…
* * *
GÜNEYDOĞU‘da, neresinden bakarsanız bakınız bir insanlık dramı yaşanıyor…
Terörist, asker ve polise kudurmuş gibi saldırmakla kalmıyor, insanlıktan nasibini almadığını hastanelere, okullara, yurttaşların evlerine, esnafın dükkanlarına saldırarak gösteriyor.
Beri yanda ise Mehmeçik bölge halkını saldırılardan koruyor.
Bir fotoğraf dikkatimi çekti… Mehmetçik’in kucağında çocuk, çocuğun anası ise Mehmetçik’in arkasından güven içinde yürüyor. Bir başka Mehmetçik ise “Donuyorum amca” diyen çocuğun elini hohlayarak ısıtmaya çalışıyor…
Bu sıradan fakat anlamlı görüntü ve yüzlerce benzeri, terörü bir türlü lanetlemeyen, PKK’ya da terör örgütü demeyen HDP’ye kapak olsun…
İnsan olmayanın insanlıkla kavgasıdır yaşanan!!