Başbuğ, Alparsaln Türkeş, çile, fikir, sürgün, hak, dava, milliyetçilik
MHP MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, Türk Milleti’nin bekası için ömrü boyunca çalışan Başbuğ Alparslan Türkeş’in ebediyete intikalinin 19. Yılı nedeniyle mesaj yayınladı
Fikirleri dünyamızı aydınlattı
Başbuğ Türkeş’in büyük bir dava ve fikir adamı olduğuna dikkat çeken Parsak, “80 yıllık ömrünü kutlu Türk Milletine adayan Başbuğ’un fikirlerimizi bizleri aydınlatmıştır. Gösterdiği yoldan asla sapmadan Kızılelma yürüyüşümüz sürecektir” dedi
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu, Türk Milleti’nin büyük savunucusu Başbuğ Alparslan Türkeş’in Hakk’a yürüyüşünün 19. Yılı nedeniyle yazılı bir açıklama yapan MHP MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, Başbuğ’un yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceklerini ifade etti.
HAK DAVASINDA YÜRÜDÜ
Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in ömrü boyunca hak davasından asla ayrılmadığını ifade eden Parsak, “Doğduğu andan öldüğü ana kadar hayatının her anı Türklük mücadelesi ile geçen, Türk Dünyası’nın efsanevi lideri Başbuğ Türkeştir. Ülkücülük hak davasının bayraktarı ve partimizin kurucusu, büyük Türk Milliyetçisi, devlet ve siyaset adamı Başbuğ Alpaslan Türkeş beyi, vefatının 19. yıl dönümünde, rahmet, saygı, minnet ve şükranla anıyorum” dedi
FEDEKARLIK SEMBOLÜ
Başbuğ Türkeş’in hayatını Türk Milleti uğruna harcadığını kaydeden Parsak, “Türkiye Cumhuriyeti’nin en kritik anlarındaki ileri görüşlülüğü, mücadele azmi, kararlılığı ve fedakarlığı ile vatanseverliğin, doğruluğun, dürüstlüğün ve siyasette namusun sembol ismi olan Başbuğ Alpaslan Türkeş’in fikir, yaklaşım ve öngörüleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bize ilham verici ve yol gösterici olacaktır. Fikirlerinin temsilcileri olarak omuzlarımızdaki yükün farkındayız ve bize bıraktığı mirası lekelemeden omuzlarımızda taşıyarak en yükseklere çıkaracağımıza ve gelecek nesillere aktaracağımıza söz veriyoruz” dedi.
ÖMRÜ MÜCADELEYLE GEÇTİ
Başbuğ’un küçük yaşlardan itibaren mücadeleye başladığına dikkat çeken Parsak, “Başbuğ Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 öğle vaktinde Koyunoğlu ailesinden Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ile Fatma Zehra Hanım’ın çocuğu olarak, Lefkoşa’da Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade sokağı 13 numaralı evinde dünyaya geldi. 3 Haziran 1933’te ailesiyle birlikte Lefkoşa’dan ayrılarak Limasol’dan kalkan İtalya bandıralı “Viyana” gemisiyle İstanbul’a geldi. 1933’te Lefkoşa doğumlu İzmit milletvekili Hüseyin Sırrı Bellioğlu’nun tavsiyesiyle Kuleli Askeri Lisesine geçici olarak kaydoldu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçince asli kaydı gerçekleşti. 1936’da Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun olup 1938’de Harp Okulu’nu bitirdi. 1939’da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu” dedi.
SÜRGÜN BİLE DURDURAMADI
Türkeş’in zorluklar karşısında asla yıkılmadığını ifade eden Parsak, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nden de emekli edilerek çeşitli görevlerle yurt dışına sürgüne gönderildiler. Alparslan Türkeş de bu operasyon sonucu Yeni Delhi büyükelçilik müşaviri olarak Hindistan’a gönderildi. Sürgünde bile ülkesinin ebedi bekası için çalışmalarını yürütmüştür” dedi.
MHP’NİN DOĞUŞU
Başbuğ’un yurda dönüşünden itibaren Türk Milletçilerini tek çatı altında toplamak için çalışma yürüttüğünü ifade eden Parsak, “Nitekim 31 Mart 1965’te, 14’lerden Dündar Taşer, Ahmet Er, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, Mustafa Kaplan gibi eski MBK üyeleri ile birlikte Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne girerek fiilen siyasi hayata atılmış oldu. 1965’te bu partinin başkanı oldu, uzun tartışmalardan sonra parti tüzüğünde 9 Işık Doktrini yer aldı. Türkeş, bu dönemde kendisini sevenler tarafından Başbuğ ilan edildi ve aynı yıl Ankara’dan milletvekili seçildi. 6-8 Şubat 1969’da Adana’da yapılan olağanüstü kongrede CKMP adı Milliyetçi Hareket Partisi ve terazi olan amblemi de üç hilâl olarak değiştirildi. 1969 ve 1973 yıllarında Adana milletvekili olarak parlamentoya seçildi” dedi.
CEZAEVİ YILLARI
Başbuğ’un cezaevinde kaldığı dönemde bile asla ülkesine sırtını dönmediğini ifade eden Parsak, “1975’ten sonra Milliyetçi Cephe adı verilen koalisyon hükümetlerinde başbakan yardımcılığı görevinde bulundu. 12 Eylül darbesinden sonra 9 Nisan 1985’e kadar 4,5 yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül döneminde idam cezasıyla yargılanan Türkeş, bu davadan beraat etmiştir” dedi.
YOLUNDAN DÖNMEYECEĞİZ
Başbuğ Türkeş’in Hakk’a yürüdüğü 4 Nisan 1997 tarihine kadar Türk Milleti’nin ebedi bekası için çalıştığını ifade eden Parsak, “Milliyetçi Hareket Partisi kurulduğu günden bugüne kadar yolundan asla sapmamıştır. Nasıl Başbuğ’umuz halkını asla kandırmadan, doğru bir istikamette yoluna devam ettiyse bugünde aynı doğrultuda hareket ediyoruz. MHP fazla oy almak için aziz Türk Milleti’ne asla yalan söylemez. Her şeyi mubah sayan bir anlayış MHP’nin içinde hiçbir zaman yer almamıştır. Allah’ın izniyle de bundan sonra aynı doğru çizgide yürümeye devam edeceğiz. Bir kez daha Başbuğ’umuzu rahmet ve minnetle anıyorum. Yolu yolumuz davası davamızdır” dedi.