Ergun KAFTANCI
ÖNCE, “Dindar bir anayasa” dedi…
Sonra yemedi…
“Bu şahsi düşüncem” diye açıklama yapmak zorunda kaldı…
………………………
Sen, laikliği esas alan anayasaya göre yemin et, sonra da kalk, onu dindar hale getirecek girişimlere ön ayak ol…
Bu, bunamaya işaret değilse neye işarettir…
……………………..
Diyelim ki, “Tamam, dindar bir anayasa”…
Pekiyi, nasıl olacak o…
Anayasayı nasıl dindar yapacağız…
Beş vakit namazı ve diğer ibadetleri yurttaşlara mecburi mi kılacağız.
……………………..
Dindar bir anayasa, insanları din ve inanç özgürlüğünden mahrum eder…
İran’a, Suudi Arabistan’a, Libya’ya, Yemen’e filan döneriz…
“Höt be höt” din olmaz!
…………………….
Hem dinimizde dayatma yoktur diyeceğiz, hem de dindar bir anayasayla çağdaş dünyaya ayak uydurmaya çalışacağız…
Olacak iş mi!…
Konuya buradan girildiğinde konuşamıyor, dili düğümleniyor…
……………………
“Dindar anayasa” söyleminde samimi olsaydı ve medeni cesarete sahip bulunsaydı, “Böyle bir anayasa, devleti din esaslı hale getirir” diyerek savunurdu….
“Dindar anayasa” söyleminde samimi olsaydı ve medeni cesarete sahip bulunsaydı, “Böyle bir anayasa, devleti din esaslı hale getirir” diyerek savunurdu….
Pabucun pahalı olduğunu görünce “Şahsi görüşüm” diye kıvırmazdı!
…………………..
Müesses nizamı değiştirmeye kalkmak darbe düşünmek değil midir…
O düşüncenin içerisinde hükümeti devirmek ve Meclisi ilga etmek yok mudur…
Bunları kim düşünür ve söylerse suçtur ama dokunulmazlığı olan ihtiyar söylerce ona kimse ses çıkaramaz…
O da söylediğinle kalır, işlediği suç da görmezden gelinir…
Hatta “Adamın şahsi düşüncesi bu” diyerek ülkede sözde düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü olduğu da bu çıkışla kanıtlanmaya çalışılır…
…………………..
Neresinden bakarsanız bakınız, “Dindar anayasa” isteyen ihtiyar, iki sözcükten ibaret bu görüşünün altında kalmıştır…
Demek ki müstahakı buymuş!..
SİYAH-BEYAZ KATAKULLİ
——————————
TAM 147 loca…
Mason locası değil, Beşiktaş‘ın yeni stadyumundaki loca sayısı bu…
Dayanışmaya bakın, hepsi satılmış…
TAM 147 loca…
Mason locası değil, Beşiktaş‘ın yeni stadyumundaki loca sayısı bu…
Dayanışmaya bakın, hepsi satılmış…
……………………
Şu sıralarda New York‘ta tutuklu bulunan Fenerbahçeli Reza Zarrab‘ın vaktiyle bir milyon 200 bin liraya aldığı loca el değiştirdi…
Başkan Fikret Orman Zarrab‘ın durumunu dikkate almış olmalı ki o locayı ikinci kez sattı, hem de 500 bin dolara yani bir milyon 400 bin liradan biraz fazlaya…
Alan da bir iş adamı ama adı saklı…
Şu sıralarda New York‘ta tutuklu bulunan Fenerbahçeli Reza Zarrab‘ın vaktiyle bir milyon 200 bin liraya aldığı loca el değiştirdi…
Başkan Fikret Orman Zarrab‘ın durumunu dikkate almış olmalı ki o locayı ikinci kez sattı, hem de 500 bin dolara yani bir milyon 400 bin liradan biraz fazlaya…
Alan da bir iş adamı ama adı saklı…
“Milletin ….. koyacağız” diyen edepsiz müteahhit de olabilir…
…………………….. .
Zarrab‘ın parası iade edildi…
Beşiktaş da başkan sayesinde, 200 küsur bin lira kârı cebe indirdi…
Fikret Orman seçildiğinde işi bilmiyordu, kısa sürede Ali’nin külâhını Veli’ye, Veli’nin külâhını Ali’ye giydirmeyi öğrendi…
Boşuna “Kulüpler de bir tür okuldur” dememişler…
…………………….. .
Komedi gibi bir açıklama yapıldı:
-Zarrab’ı tanımam, sadece bir kere yemek yemişliğim var…
Fikret Orman’ın “Günahsızım” anlamına gelen lâfıydı bu…
Bir tür savunma…
………………………
Kaç kez bir araya gelip yemek yediklerini soran olmadı…
Bir araya hiç gelmemiş de olabilirler…
……………………..
Zarrab‘ın parası iade edildi…
Beşiktaş da başkan sayesinde, 200 küsur bin lira kârı cebe indirdi…
Fikret Orman seçildiğinde işi bilmiyordu, kısa sürede Ali’nin külâhını Veli’ye, Veli’nin külâhını Ali’ye giydirmeyi öğrendi…
Boşuna “Kulüpler de bir tür okuldur” dememişler…
……………………..
Komedi gibi bir açıklama yapıldı:
-Zarrab’ı tanımam, sadece bir kere yemek yemişliğim var…
Fikret Orman’ın “Günahsızım” anlamına gelen lâfıydı bu…
Bir tür savunma…
………………………
Kaç kez bir araya gelip yemek yediklerini soran olmadı…
Bir araya hiç gelmemiş de olabilirler…
Önemli olan Beşiktaş’a ve Beşiktaşlılığa yakışmayan “Güven istismarı”..
Ele alınan konu bu…
……………………..
Zarrab’ı savunuyor değilim…
El değiştiren loca, zor durumdaki bir başkasına da ait olabilirdi…
Yineliyorum; kimse, Zarrab’a “Kıyak” yaptığımı düşünmesin.
Sadece taraftarı olduğum Beşiktaş’ın onurunu savunma adına konuyu gündemime aldım, hepsi o!
……………………..
Şu soru da aklıma geldi birdenbire :
-Zor durumda olan birinin, kurumun yeddine bırakılmış malına el konulursa yapılan işlemin adı ne olur?
Beklediğim de sadece bunun cevabı!
-Zor durumda olan birinin, kurumun yeddine bırakılmış malına el konulursa yapılan işlemin adı ne olur?
Beklediğim de sadece bunun cevabı!
DERKENAR
————-
Galatasaray Lisesi’nde okumuş bir Beşiktaşlı olarak açıklıyorum, kızan kızsın. Beşiktaş, diğer kulüplerden çok farklı bir camiadır; insan yapımız, iz’an ve idrakimiz de öyle… Pire için yorgan yakmaz, kişilerle uğraşmayız. Amma ve lâkin söyleyeceklerimizi de kongrede adam gibi söyleriz. Üstüme vazife değil ama bu farkımızı hatırlatayım dedim…
————-
Galatasaray Lisesi’nde okumuş bir Beşiktaşlı olarak açıklıyorum, kızan kızsın. Beşiktaş, diğer kulüplerden çok farklı bir camiadır; insan yapımız, iz’an ve idrakimiz de öyle… Pire için yorgan yakmaz, kişilerle uğraşmayız. Amma ve lâkin söyleyeceklerimizi de kongrede adam gibi söyleriz. Üstüme vazife değil ama bu farkımızı hatırlatayım dedim…
BUYURSUN İNSİN
———————
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kurultayı engellemek için kurmaylarıyla (!) harıl harıl çalışıyor anlaşılan.
En dikkate değer çalışma da muhalif gruba destek veren teşkilatlara işten el çektirmek…
İl ve ilçe yönetimleri tırpanlanıyor…
Amaç, aday olanları güçsüz kılmak…
……………………
Gazeteler başlık atmış:
-Bahçeli sahaya iniyor…
Geç bile kaldı…
Öyle ya maç çoktan başladı…
……………………
Sahaya inecekmiş…
İnsin, yeri hazır zaten, kale arkası…
Maçı oradan seyreder artık!
EKRANLAR KURTULDU
————————-
SEVMEM herifi…
Günümüzün en soytarı aktörlerinden biridir…
Neden sevmediğimi de söyleyim; kutuplaştırma uzmanının avanesinden…
Yalaka, yalama ve yandaş…
O nedenle yandaş bütün ekranlar herife açık…
TRT dahil…
……………………..
Sabah vakti evinde sinir krizi geçirmiş…
Eline ne geçirdiyse atıp kırmış…
Zor zaptetmişler…
…………………….
Sağlıkçılar çağrılmış, aktörü apar topar götürmüşler…
Herhalde deli gömleği de giydirmişlerdir…
…………………….
Etrafımda ona hayran bir iki kişi var, onlara hep “Bu herif sinir” derdim de inandıramazdım…
Şimdi inanmışlardır…
Bir şafak vakti götürüldü de ekranlar biraz rahatladı!…
KUTLAMA
SEVGİ Kafalı hocamız yeni bir yaş daha aldı. Allah ömrünü uzun etsin.
Hanımların yaşı sorulamayacağına göre kaçına geldiğini de ondan öğrenelim…
Kendi ağzından dinliyoruz:
-Bugün 20 Nisan. 1942’nin 20 Nisan’ında doğmuşum. Güya 74 yaşında imişim. İnanmayın. Bir formüle göre, mücadeleye devam edenlerin yaşı 1/2 olarak hesaplanırmış. Bu durumda ben 37 yaşında oluyormuşum. Bu formüle göre hesaplamayı, bir matematik öğretmeni kızımız yaptı. Ben de bu formülü tuttum…
Ne yalan söyleyim, ben de tuttum.
“Bir bölü iki” formülüne göre demek ki 39.5 yaşındayım…
…………………….
Üstümde kalmasın, Sevgi hoca kendisini hatırlayan herkese teşekkür ediyor…
BİLİYOR MUSUNUZ
———————-
KAHRAMAN kızımız Hamiyet Aksoy Tunceli’de şehit düştü…
Hamiyet, Jandarma Astsubay’dı…
Teröristlerle çarpışırken vuruldu, kurtarılamadı…
Şehit kızımız törenle ebedi istirahatgâhına tevdi edildi…
Mekânı cennet olsun!
TEKLİF
———–
SURİYELİ sığınmacılara üniversiteye sınavsız ve ücret ödemeden girmeleri sağlandığına göre, askerlik yapma koşulu da getirilmeli.