
Ergun KAFTANCI
BİRLİKTE yaşamayı ne zaman öğreneceğiz…
Bu soruyu Aydın’da yaşanan olay üzerine sorma ihtiyacı duydum…
Olay şu…
Aydın’da halk demokrasi nöbeti tutarken Büyükşehir Belediye Başkanı CHP‘li Özlem Çerçioğlu konuşmak üzere kürsüye geldiğinde devreye AKP Kadın Kolları Başkanı Seda Sarıbaş girmiş…
“Olmaz” demiş, “Özlem Hanım konuşamaz”…
Gerekçe yok, galiba kıskançlık var…
………………….
Meydanın halini düşünün…
Nöbetteki insanlar neredeyse birbirinin yakasına yapışacak…
Devreye, nöbete katılan Denizli Belediye Başkanı girmiş ve kavgaya teşne grupları yatıştırmış…
Böylece demokrasi nöbeti de lekelenmemiş…
………………………
Toplum hâlâ birlikte yaşamayı öğrenemedi dersem, herhalde yanlış söylememiş olurum…
Siyasal tercihleri, yaşam biçimleri, düşünceleri ve dünya görüşleri farklı da olsa darbe girişimine halkımız birlikte karşı koydu.
Bu birliktelik devletin zirvesine kadar ulaşmışken Aydın’da yaşanan ve kopmalara neden olacak girişimi onaylamak herhalde mümkün değildir…
Sersemliği ve serseriliği bırakmalıyız…
Ülkenin birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde ellerimizi birbirimizin yakasından çekmek zorundayız…
Parti merkezleri teşkilâtlarına, bu birlikteliği muhafaza etmeleri için talimat vermelidir.
Demokrasi nöbetlerini kişisel zaaflarımıza kurban etmeyelim!
İBLİSİ VERMEZ BU HERİFLER
————————————-
EĞER çıkan haberler doğruysa Amerika Birleşik Devletler ile ilişkimizi acilen masaya yatırmalıyız…
Gazeteler yazdı; Birleşik Devletler Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Joseph Votel, 15 Temmuz kalkışmasına atfen “Amerikan ordusunun en yakın müttefikleri” diyerek bu yöndeki benzer söylentileri doğrulamış oldu.
Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper da “Muhataplarımız tutuklandı” diyerek darbecilerle ABD yakınlığını saklamadı.
Bu ifadeler, darbeye kalkışan hainlerle Amerikan yönetiminin ve askeri kanadının irtibat halinde olduklarını göstermiyor mu…
Başkan Obama’nın iblisin Türkiye’ye iadesini istemesi sonuç getirmeyecektir diye düşünüyorum…
“Delil gösterin” diyenlere dosyalar dolusu delil de göndersek beyhude, Amerikan yönetimi -Yargısı- iblisi savunmayı Türkiye’ye tercih edecektir…
Binbir bahane icat ederek talebimize beklediğimiz cevabı vermeyecek ve bizi savsaklayacaklar…
Bu hükme nasıl vardığımı da söyleyim…
Hem Joeph Votel‘in sözleri, hem de Amerikan Nellis Askeri Üssü‘nde FETÖ okulu açılmasına izin verilmesi beni, iblisin ABD tarafından korunduğu ve korunamaya da devam edileceği kanaatine sevk etti…
…………………….
Bir yaygın söylenti daha var Amerika’da…
Herkes, Demokratlar’ın başkan adayı olacağı kesinleşen eski saksafoncu başkan Clinton‘un eşi Hillary Clinton ile iblisin ilişkili olduklarını konuşuyor.
Mümkün mü?
Neden olmasın, iblisi Türkiye’ye tercih eden bir anlayışın egemen olduğu ülkede bize göre çarpık bu tür ilişkiler yaşanabilir…
ABD yönetiminden ülkemiz aleyhine her görüşe ilişkin kararlar verileceğini göz ardı etmeyelim…
BİR İLK DAHA YAŞANDI
———————————-
ÇOK Şükür silahlı kuvvetlerimizin komuta kademesi değişmedi…
Komutanların yer değiştirmesini ise normal karşılamak lâzım…
Önemli görevlere cumhuriyetimizi, demokrasimizi, milli birlik ve bütünlüğümüzü sahiplenen komutanların getirilmesi herkesin yüreğine su serpti…
Askeri Şura, atılacak olanları attı…
Bu temizlik silahlı kuvvetlerimize huzur getirdi…
………………………
Bu yıl askeri açıdan bazı ilkler de yaşandı…
Bir askerimiz astsubaylıktan, liyakati sayesinde subay sınıfına geçti ve bu yıl da Tuğgeneralliğe yükseltildi…
Tuğgeneral Cemal Balıkçı‘yı tebrik ediyoruz. Balıkçı inşallah, örnek olacaktır…
……………………..
Bu yıl 99 Albay, generalliğe ve amiralliğe terfi etti. Böylece hain generallerin boşalttığı görev yerlerinde harbi ve hasbi komutanlarımız hizmet vermeye başladı…
İblis tarafından kurulan kumpas sonrası Balyoz ve Ergenekon davalarından yargılanan fakat sonuçta beraat eden değerli komutanlarımız da aklandıkları için bir üst rütbeye terfi ettirildi…
……………………..
Yaşamaya başladığımız güzelliklere Askeri Şur’a da damgasını vurmuş oldu…
RASTGELE
—————————-
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yaptığı hatadan döndü. Hainler Mezarlığı kurdurmuş, üzerine de tabela koydurmuştu. Diyanet’in uyarısı üzerine tabelayı kaldırttı. Yargılanmadan ölen ve suçlu olup olmadığı belirlenmemiş birinin ölüsüne hain damgasını vurmak yanlıştı.
Teşhir, ailesiyle yakın etrafını zedeleyici bulundu. Neyse, hatadan dönüldü.
*
İBLİSİN köpeği de yakalandı. Vaktiyle Fethullah Gülen’e sevgi ve saygı duyduğunu itiraf etmiş olan Prof. Dr. Sabri Çolak, pabucun pahalı olduğunu görünce günah çıkarmaya kalktı, “Ona saygım ve sevgim bitmiştir” dedi…Çolak daha önce “Ben Gülen’in köpeğiyim” demişti…
*
ETKİN pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen bazı darbeciler kalkışmaya ilişkin bilgileri kusuyor ve işledikleri suçlardan daha az ceza almak için girişimin ayrıntılarını anlatıyorlar…Sen celil olmak için yola çık, zelil ol, ne acı sonuç… Darbeci askerler işte bugün o noktada…
BİR SÖZ
————————
KİŞİSEL yargı, toplumu infaz etmeye yetmez…