ATATÜRK karşıtları boş durmuyor, cumhuriyetimizin kurucusuna her siyasal ve sosyal gelişmeyi bahane ederek dil uzatmaya devam ediyorlar…
Milletçe sahiplendiğimiz ve sarıldığımız değerlere saldırdıkları yetmiyormuş gibi Türk Milleti‘ni düşmanın boyunduruğuna girmekten ve köhne saltanatın sultası altında ezilmekten kurtaran insanı da karalamaktan geri kalmıyorlar…
Toplumun bu çürümüş bireylerinden illallah!
……………………….
İblisin cemaatine dayalı FETÖ çetesine ve onbeş yıla yakın zamandan beri estirilen dincilik rüzgârına kapılanları görenler, ülkenin karanlığa itilmesine izin vermeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün, neden cemaatçiliğe karşı çıktığını, tekke, zaviye, tarikat gibi gericiliği esas alan oluşumları neden yasakladığını herhalde daha iyi anlamış olmalılar…
Tarih 30 Kasım 1925…
Çıkarılan 677 sayılı yasayla bütün bu oluşumlar tarikatlar dahil, şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi eylem, unvan ve sıfatlarla birlikte yasaklanmıştı..
Ulu Önder; “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler ve müritler memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Biz, medeniyetin ilim ve fenninden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz, başka bir şey de tanımıyoruz” dememiş miydi…
Cumhuriyet ve medeniyet düşmanları ne acı ki hâlâ ihanet dolu yolda yürümeyi ve milli varlığımızla değerlerimizi karalamayı sürdürüyor…
Beşir de şaşar, beşer de…
————————————
YANLIŞ hatırlamıyorsam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, OHAL ilân edilirken yurttaşları hedef alan kararların söz konusu olmayacağını söylemişti…
OHAL’de tek hedef, 15 Temmuz ihanetini yapan fethullahçı terör örgütüyle mensuplarıydı…
Erdoğan OHAL’in, örgüte katılmış, devlete rağmen devlet kurmaya yeltenmiş olanları etkisiz hale getirmek, devletimize ve milletimize bela olan hainlerden ülkemizi kurtarmak amacıyla ilan edildiğini de vurgulamıştı…
……………………….
Herkesin yüreğine su serpen bu açıklama, kısa süre sonra Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından eleştirildi.
CHP Lideri, uygulamaların amacı dışına taşırıldığını söyleyerek operasyonların haksız ve dayanaksız uygulamalar olmaktan çıkarılmasını istedi…
………………………
Gözaltıların “Makul şüphe”ye dayandırılması yani sağlam deliller olmadan uygulanması, haklı olarak Kılıçdaroğlu‘nu da, yurttaşları da endişelendiriyor.
………………………
OHAL ile gelen KHK’larla neler yapılır, neler yapılamaz ona bakalım…
Hukukçular ışık tutuyor…
Diyorlar ki:
1-KHK’larla, OHAL’in amacının dışına taşarak düzenleme yapılamaz…
2-KHK’larla yasa değişikliğine gidilemez…
3-OHAL süresiz kılınamaz; tüzel kişilikler yargı kararı olmadan kapatılamaz. Aksi uygulama, yargısız infazla eşdeğerdedir…
4-KHK’larla her konuda ve sınırsız düzenleme yapılamaz.
5-OHAL uygulanırken düzenlemelerin hem anayasanın hem de İnsan Hakları Sözleşmesi‘nin ilgili maddelerine göre yapılmaları gözetilmelidir.
6-OHAL uygulamalarında yapılacak işlemler hukuktan uzak tutulmamalıdır.
………………………
Hukukçuların yaptığı OHAL’e temel teşkil eden uyarılar bunlar…
Bu altı madde dikkate alınmıyor demiyorum, alınmadığı takdirde toplumsal hayatta tamiri, yani onanması güç yaralar açabilir demek istiyorum.
Gerek Cumhurbaşkanı’nın, gerek Başbakan’ın KHK’lar hazırlanırken son derece titiz oldukları ve kararları ince eleyip sık dokudukları biliniyor.
Uyarılardan ve benim de onları konu etmemden kimsenin yüksünmeyeceğini umut ediyorum…
………………………
Aklıma şimdi geldi, ne demişler; Beşir de şaşar, beşer de!
BİR SÖZ
———————-
YA önden gidiyoruz, ya arkada kalıyoruz, yan yana yürümeyi bir türlü öğrenemedik…