Ergun KAFTANCI
İslam ülkelerine bakınız; hemen hepsinde mezhep kavgası yaşandığını görürsünüz. O kavga bir bizde yok…
Bunun iki sebebi var…
Birincisi, Türkiye laik bir ülke, laiklik hepimize inançlara aynı mesafede durmayı öğretti.
İkincisi laiklik, hangi mezhebe mensup olursa olsun bütün Müslümanların kardeşlik duygularıyla kucaklaşmalarını sağladı…
Zaman içerisinde ve dış tahrikler sonucu yaşanan birkaç olay da tekerrür etmedi. Çok şükür, kucaklaşma sürüyor…
* * *
Türkiye’de İslam, o nedenle rahat yaşanıyor…
Oysa Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Yemen’de mezhep kavgaları var. Bu kavgalar kimi zaman siyasal, kimi zaman dinsel nedenlerle sürdürülüyor. Sonuçta hep Müslümanlar kırılmış oluyor…
Bütçe konuşması sırasında İlhan Kesici Orta Doğu’daki terör yüzünden ölen çocuk ve masum insan sayısını verdi. Terörden kaçan 4 milyon kadar insan da bize ve öteki ülkelere sığındı; işin bir diğer acı yanı ölenler de Müslüman, öldürenler de…
İslam coğrafyasındaki kavganın temelinde mezhep farklılığı yatmıyor mu?
* * *
Hıristiyanlık mezhep kavgalarını Orta Çağ’da bıraktı. Bugün Amerika’da, İngiltere’de, ya da bir başka Avrupa ülkesinde farklı mezheplerinin kapıştığı görülmüyor. Çünkü Hıristiyanlar Yeni Çağ’ın başında mezhep farklılığına saygıyı öğrendi.
* * *
Müslümanlar, Kur’an İslamı’nı sahiplenmeli ve bu bağlılığı, manevi hayatının vazgeçilmezi haline getirmeli. Mezheplerin didişmesi önlenirse İslam Dünyası’nın bütünleşmesi sağlanmış olur.
Yeni bir darbe girişimi olur mu
Mete Yarar, eski bir asker, güvenlik uzmanı…
15 Temmuz’un bitmediğini ve yeni direnişlerin söz konusu olabileceğini söylüyor.
İşareti olarak da son dönemde büyük kentlerimizde yaşanan bombalı saldırıları gösteriyor…
İddiasından anlaşılan açık ve net; hainler çetesi FETÖ, su uyur düşman uyumaz sözüne uygun sinsilik içerisindedir ve her an yeni bir darbe girişimini tezgâhlayabilir…
Anladığım kadarıyla Yarar, bunu söylemek istiyor…
Bu olabilir mi?
Şayet silahlı kuvvetlerimizde FETÖ temizliği tamamlandıysa yeni bir kalkışma söz konusu olamaz. Dikkatlerden kaçmış ve çete mensubu olduğunu saklamış olanlar varsa -ki olabilir- onların da gücü yeni bir kalkışmaya yetmez…
Geriye, çetenin halkı siyasal iradeye karşı ayaklanmaya sevk edecek yeni bir 17-25 Aralık senaryosuna benzer sapkınlığı tezgâhlaması kalıyor. Öyle bir senaryonun peşinden de herhalde aklı başında hiç kimse gitmez!
Yarar‘ın insanları telâşa veren değerlendirmesi çok ama çok zayıf ihtimal. Yine de tedbirde kusur etmemek lazım. Çeşitli ihtimalleri dikkate almalıyız ve bir süre daha müteyakkız olmalıyız!
Bakın şu traktörün marifetine
Adam ömründe Sandıklı’dan çıkmamış, Afyona bile gitmemiş ama traktörüne köprüden geçti diyerek trafik cezası kesilmiş…
Hangi köprüden diye merak ediyorsanız onu da söyleyim, ikinci köprüden…
Sahibinin, yaşadığı ilçeden dışarı adım atmadığını düşünürseniz “Traktör nasıl kendiliğinden yola çıkıp İstanbul’a geldi ve köprüden geçti” sorusuna cevap aramaya başlarsınız…
Avrupa Yakası’nda ne işi vardı sorusu da aklınıza gelebilir, ikisine de sağlıklı cevap bulamazsınız. Zaman ayırabilirseniz soruyu trafik ve Karayolları yetkililerine sorunuz. Hiç olmazsa bu garabete açıklık getirmiş olursunuz…
ANLAMLI SÖZLER
Kuvvete dayanmayan adalet güçsüz, adalete dayanmayan kuvvet acımasızdır. (A. Fuat BAŞGİL)