Ergun KAFTANCI
SOVYETLERİN yıkılışının ve Türk Cumhuriyetleri‘nin bağımsızlığa kavuşmasının üzerinden 25 yıl geçti. Kardeş devletlerimiz bu süre içerisinde siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda epey yol aldı.
Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu bu vesileyle ,“Bağımsızlığın 25’inci yılında Kazakistan” konulu bir açık oturum düzenledi.
Kazakistan İstanbul Konsolosu’nun da açık oturuma katkıları büyük oldu. Açık oturumda sadece Kazakistan değil, Türk coğrafyası ve kardeş ülkelerin durumu da ele alındı…
Açık oturumda maalesef Türk Dünyası‘nda birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma adına fazla bir ilerleme kaydedilmediği de vurgulandı.
***
Kardeş Türk Cumhuriyeti Kazakistan bugün, dünya milletleri içinde ekonomisiyle de dikkatleri çekiyor. Kazakistan ilk 50 ülkeden biri. Keza Azerbaycan ve Türkmenistan da büyük gayretler içerisinde. Ancak dediğim gibi, cumhuriyetler arasında geniş ve köklü ilişkiler kurulamadığı için kardeş ülkeler, Azerbaycan dışında, Kazakistan kadar hızlı büyüme trendini yakalayamadı…
***
Kazakistan’ın Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, “Avrasya Ekonomik Birliği” ve “Orta Asya Türk Devletleri Birliği” gibi iki önemli kuruluşu hayata geçirdi. Amacı Türk Devletleri’nin birlikte hareket etmesi ve her alanda Türk Birliği’ni oluşturmaktı…
Nursultan Nazarbayev bu çalışmalarını sürdürüyor. Ne var ki Türkiye’nin bu yönde adımlar atmadığı ve Türk Birliği çalışmalarına yeterince katkıda bulunmadığı da görülüyor.
* * *
Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Cengiz, tanıdığım günden bu yana Türk Birliği için gayret gösteren bir aydın. Ona göre de Türk Cumhuriyetleri arasında sıkı bir iş birliği, yardımlaşma ve dayanışma sağlanamazsa ülkelerimiz her alanda, sancılardan kurtulamayacak. Dolayısıyla küresel krizlerden etkilenmemek için Nazarbayev tarafından atılan adımlara bütün kardeş ülkelerin ayak uydurması gerekiyor.
***
Zaman kaybetmeden Türk Birliği‘ni oluşturmamız lâzım
Ah o gemide ben de olsaydım
ABDULLAH Gül Müzesi‘nin açılışına Erdoğan ve Gül‘ün yanı sıra Binali Yıldırım da katıldı. Bülent Arınç, değişik nedenler yüzünden Erdoğan ile ipleri koparmayıp sacayağını bozmasaydı Yıldırım’ın yerine o olacaktı…
Açılışı evinde haberlerden izlemiş ve kim bilir ne kadar keyfi kaçmıştır. Belki de sanatçı Metin Ersoy‘un kalipso türü “Ah o gemide ben de olsaydım, açık denizlere yol alsaydım” şarkısını mırıldanarak avunmaya çalışmıştır.
* * *
“Darbeler kendi evlatlarını da yer” derler; sadece darbeler değil ki, iktidarlar da kendi evlâtlarını yiyor. Bkz: Bülent Arınç
Birbirlerine çok benziyorlar
TRUMP ile Erdoğan arasında bir fark göremiyorum…
İkisi de ekonomiyi düzeltmek için başka ülkelerde olan parasal
değerlerin yurda getirilmesini istiyor.
Trump ülke dışında, Amerikan şirketlerine ait 1.6 trilyon dolar olarak hesaplanan değerlerin getirilmesini istemiş…
Erdoğan da benzer çağrıyı Mehmet Şimşek ile yaptı. Çağrı tutarsa, yurt dışında birikmiş parasal değerlerimizin -dolarların- liraya ya da altına çevrilmek suretiyle ülkeye getirilmesi söz konusu olacak.
Son gün 31 Aralık…
* * *
Acayip işler oluyor, kara paraya bile gün doğuyor!
Profesyonel böyle olur
GÖKHAN Gönül‘ü kutluyorum. Fenerbahçe’den ayrılınca Beşiktaş’a geldi ve yeni formasını benimseyerek tam bir profesyonel olduğunu gösterdi.
Fenerbahçe maçında stadı dolduran Fenerbahçe taraftarı futbolcunun moralini bozmak için aleyhine seviyesiz, hatta küfürlü tezahürat yaptı…
Aldırmadı ilk yarıyı başarılı futboluyla süslemeye çalıştı…
Gazeteler yazdı, ikinci yarıya çıkarken hocası Şenol Güneş “İstersen sahaya çıkma, yerine bir arkadaşın çıksın” deyince itiraz etmiş. “Olmaz hocam” demiş. “Başladığımız işi bitirelim, ben profesyonelim, Beşiktaş’ı da seviyorum…”
* * *
Umarım Gökhan, bütün futbolculara örnek olur!
BİR FIKRA
Şemsiyeli asker
BİZDE de öyle mi bilemiyorum, İngiltere’de askerin şemsiye taşıması yasaktır.
Orada şemsiyeyi sadece subaylar taşıyabiliyor…
Yağmurlu bir havada Yüzbaşı’nın biri, şemsiyeli askeri görünce hemen yanına çağırmış:
-Askerin şemsiye taşımasının yasak olduğunu bilmiyor musun?
-Biliyorum efendim…
-Neden taşıyorsun?
Tam cevap verecekken Yüzbaşı şemsiyeyi almış dizine vurarak ikiye ayırmış…
Asker şaşkın ama hemen kendini toparlamış:
-Efendim, generalim şemsiyesini isterse kim kırdı diyeyim…