Kenan EROĞLU
Odgurmuş(1): “Her şeyi bilen! Monşer-Usta” ben sizi gerçekten anlamıyorum.
Monşer-Usta(2): Neyi anlamıyorsun benim “kanaat sahibi” arkadaşım.
Odgurmuş: Sizi anlamıyor ve bir türlü çözemiyorum. Bakıyorsunuz bir gün herkesten fazla ateşli bir milliyetçisiniz, Türk Milleti ile ilgili hiçbir şeye toz kondurmuyorsunuz. En küçük bir milli meselede hemen ayağa kalkıyorsunuz. Fakat bir de bakıyorsunuz, devlet için millet için faydalı bir şey olduğunda ve eğer bu faydalı şeyi dışımızdakilerden birisi yapıyorsa onu “görmezden geliyor” ya da onu “yok farz ediyorsunuz”. Üstelik karşısında olduğunuz herkesi sürekli aşağılıyorsunuz. Onları adam olmamakla, hiçbir şey bilmemekle suçluyorsunuz. Bu ne biçim bir iştir.
Monşer-Usta: Bu durumun neyini anlayamıyorsun. Tamam, ben bir kere daha izah etmeye çalışayım. Bazı konular var ki; Yetişme tarzımız itibariyle bu konuları kabul edemiyoruz. Siz buna ister mahalle baskısı deyin, ister taassup deyin, ister körü körüne inat deyin ister başka bir şey deyin. Bizim çevremizde öyle bir hava oluşuyor ki, bu meydana gelen havaya göre senin açından çok doğru ve haklı gelen bir konuya ben evet doğru demem gerekirken son anda dilimden hayır, asla olmaz, yanlış vs. kelimeler birden dökülüveriyor. Fakat bazen sonradan düşündüğüm olmuyor değil. Bir şey var ki memleket için hayırlı bir faaliyet olmasına rağmen duygularım buna mani oluyor ve olumsuz kelimeleri sırlayabiliyorum.
Odgurmuş: Ama siz eskiden bu kadar her şeye muhalif değildiniz, memleketin hayrına olduğunu gördüğünüz her bir iş ve kişiye de helal olsun diyebiliyordunuz. Mesela eskiden Süleyman Demirel’in Milli Eğitim Bakanlarından Orhan Oğuz zamanında “1000 temel eser” adı altında kitaplar yayınlamaya başlamıştı ve hem biz hem de sizler o kitapları dört gözle bekler ve almaya çalışırdınız, pek çoğunuzun kütüphanesinde bu eserlerden mutlaka vardır. 1000 Temel eser olarak yayınlanan kitaplar ancak 66 adede ulaşmış daha sonra gelen hükümetler tarafından devam ettirilmemiştir. Yayını ve basımı yapılan bu 66 kitap(1) listesinden birkaçına şöyle bir bakacak olursak ne kadar büyük bir hizmet yapıldığı görülecektir.
Dede Korkut Kitabı, Muharrem Ergin.
Han Duvarları, Faruk Nafiz Çamlıbel
Beş Şehir, Ahmet Hamdi Tanpınar.
Karagöz, Muhittin Sevilen.
Kültür Değişmeleri, Prof. Dr. Mümtaz Turhan.
Türk Tarihinden Yapraklar. Yılmaz Öztuna.
Yaratılış ve Türeyiş Türk Destanı, Mustafa N. Sepetçioğlu.
İdeal ve İdeoloji. Remzi Oğuz Arık.
Vatan yahut Silistre. Oyun, Namık Kemal.
Aziz İstanbul Makaleler, Yahya Kemal Beyatlı,
Kendi Gök Kubbemiz Şiirler, Yahya Kemal Beyatlı.
Eğil Dağlar Makaleler, Yahya Kemal Beyatlı.
Türkçülüğün Esasları. Ziya Gökalp,
Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri. İbrahim Kafesoğlu.
Âşıkpaşaoğlu Tarihi. haz. Atsız.
Mevlid. Süleyman Çelebi,
Kâşgarlı Mahmut. .haz. Ahmet Caferoğlu.
Oğuz Kağan Destanı.
Orhun Âbideleri haz. Muharrem Ergin.
Dîvân-ı Kebîr’den Seçmeler. Mevlânâ Celâleddin,
Baburnâme-1. Reşit Rahmeti Arat.
Baburnâme-2. Reşit Rahmeti Arat.
Baburnâme-3. Reşit Rahmeti Arat.
Seçme Hikâyeler I. Ömer Seyfeddin.
Seçme Hikâyeler II. Ömer Seyfeddin.
Türk Atasözleri ve Deyimleri I. haz. Adnan Ötüken.
Türk Atasözleri ve Deyimleri II. haz. Adnan Ötüken.
Türk Kültürünün Gelişme Çağları I. Bahaeddin Ögel.
Türk Kültürünün Gelişme Çağları II. Bahaeddin Ögel.
Türk Mitolojisi. Bahaeddin Ögel.
Türk Mitolojisi. Bahaeddin Ögel.
Yalnızız. Peyami Safa.
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nden Seçmeler C.1 . Atsız
Gönül Hanım. Müftüoğlu Ahmet Hikmet,
Çağlayanlar. Müftüoğlu Ahmet Hikmet,
Dağyolu ve Günebakan’dan Seçmeler. H.Suphi Tanrıöver
Şimdi bu, bir birinden değerli eserleri yayınlayan ve büyük hizmeti yapan kişiyi “bir başka Hükümetin adamı” ya da “bu bizden değil” diye karalayacak, eleştirecek ve yok mu farz edeceğiz.
Ayrıca; Biliyorsunuz Türk Tarihçiliğinin önemli isimlerinden ve özellikle de Selçuklular tarihi yazarı olan “Prof. Dr. Osman Turan” bir başka partinin Milletvekili idi. Böyle olmasına rağmen “Osman Turan’ın” kitapları ve hatta özellikle “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi” isimli eserini her Türk Milliyetçisinin başucu kitabı yaptığını ben yakinen biliyorum. Osman Turan bir başka partinin Milletvekili diyerek yok farz etmek ya da onu kabul etmemek ne milliyetçiliğe ne de insanlığa yakışır. Ayrıca Sizin Osman Turan hocayı kabul etmemeniz hocanın değerini zerre kadar düşürmez.
Monşer-Usta: Böylesine büyük bir hizmeti ve yazarı elbette reddedecek değiliz.
Odgurmuş: Monşer-Usta, günlük hayatta yapılan sohbetler arasında en ideal kelimeleri sıralarken “canım, iyiye iyi, kötüye de kötü demek gerekir” diye söz ederiz fakat iyi ve kötü karşımıza geldiğinde, iyi olan şeye siyaseten karşıysak ne yazık ki iyi diyemiyoruz. Kötü bir gidişata da siyaseten karşı olmadığımız birisi ize ona da kötü ve yanlış diyemiyorsunuz. Bu durum çifte standart bir tavır değil midir? Yani benim anladığım: Sizin için iyiler ve kötüler yok siyasi bakışınız, siyasi menfaatleriniz var. Milletin yararından çok kendi partinizin görüşleri doğrultusunda olayları değerlendiriyorsunuz.
Ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenler hakkında bu şekilde düşünebilir ve bu şekilde hareket edebilirsiniz. Buna kimse bir şey diyemez. Fakat ülke menfaatleri söz konusu olduğunda ise biraz esnek davranmak ve siyasi gözlüklerimizi çıkartıp bir kenara koymamız gerekmez mi?
İnsanlar şu partiden veya öteki partiden olabilir yahut herhangi bir yere de mensubiyet duyabilir. Bütün bunların dışında bir takım ortak değerlerimiz vardır ki hangi siyasi partiden olursak olalım o değerleri savunmak bizim görevimizdir. Siyaset dışı ve siyasetin üstünde değerlerimiz ve kurumlarımız vardır. Din gibi, Bayrak gibi, Sancak Gibi, Ezan gibi, Vatan gibi, Ülke gibi.
Toz kondurmamamız gereken kurum ve değerlerimizi siyasi mülahazaların dışında tutmak gerekir.
Ayrıca böyle her gün bir birimizle söz yarıştırmakla asla bir yere varamayız. Biraz hoş görülü olmak gerekir.
Monşer-Usta: Sen haklısın galiba.
(1)- “Monşer-Usta”: “Batı özentisi içinde olan”, “cehaletinden rahatsız olmayan”, biraz sağcı, biraz solcu, biraz ülkücü, biraz liberal, biraz Kemalist, biraz laik ve her halükarda halkını geri-sürü gören hayali bir şahsiyet
(2)- “Odgurmuş”: Kadim kitabımız Kutatgu Bilig’de “Kanaat-Akıbet” manasına gelen şahsiyet.
(3)- Mustafa Özbalcı, “Yarım Kalmış Bir Proje: 1000 Temel Eser” Dizisi,Türk Yurdu Gergisi, Sayı: 286 Haziran 2011 s:132