İstanbul’un Fetih Yılına Ait Bir Mezar Taşı
(H. Nihal ATSIZ)
İstanbul”u zapteden Türk askerlerinden 18 kahramanın taşlarını saklayan bir mezarlık bakımsızlıktan yok olmak üzere.
İstanbul”da, Şehzade Başında, Şehzade Başı Polis Merkezi yanında On Sekiz Sekbanlar Sokağı adında bir sokak var. Bakımsız ve tozlu olan bu sokakta küçük bir mezarlık var. Duvarının bir kısmı yıkılmış ve içini otlar bürümüş olmasına rağmen duvar kitabesiyle içindeki mezar taşlarından bir tanesi sağlam kalmıştır. Şimdiye kadar kimsenin dikkatini celbetmiyen bu mezar İstanbul”un en eski mezarıdır. Üzerinde İstanbul fethinin hicrî tarihi olan 857 tarihi vardır. Duvardaki kitabe yüksek olduğu için fotoğrafını almak kabil olmadı.
Mezarlığın içinde iki tane lâhit varsa da birisinin taşı kalmamıştır. Öteki Sekban Kethüdası Hızır Oğlu Hamza’ya aittir. Bununla beraber mezar taşındaki Kethüdâ-yi şühedâ-yi Sekban sözlerinden Hızır Oğlu Hamza’nın mutlaka umum Sekban Kethüdası olduğu mânâsını çıkarmak doğru değildir. Bu söz, orada şehit düşen sekbanların kumandan, yahut en kahramanı mânâsına da gelebilir.
İsmet Paşanın bir müddet önce eski eserleri korumak hususunda vilâyetlere gönderdiği tamim dolayısıyla eski eserler encümeninin ve İstanbul valisinin dikkatini celbederim. Bu mezarlık derhal mükemmelen tamir olunarak âbide haline getirilmelidir. Çünkü bundan 480 yıl önce şehit düşen Türk kahramanlarına ait olduktan başka İstanbul”un en eski Türk eseri de budur. Kitabenin ve mezarın yazıları fazla aşınmamış olduğu için bundan bir iki asır > önce tamir olunduğuna hükmolunabilirse de, bu onların tarihî değerini küçültmez. Bilâkis atalarımızın millî mefâhire bizden daha saygılı davrandıklarını gösterir.
Bu mezarlık, yakında yüksek adlarına bir âbide dikilecek olan 16 Mart Şehitleri meydanından 100 adım kadar uzaktadır. Burası imar için en çok 500 lira yetişir. Bu hususta Millî Türk Talebe Birliğinin de nazarı dikkatini celb ederim. Eğer hükümet kendilerine Çanakkale âbidesi için izin vermemek hususundaki inadında devam ederse, hiç olmazsa burasını tamir edip millî vazifelerini başka bir sahada itmam etsinler.
Nihal ATSIZ, Orhun, 1934, Sayı: 8