Ali BADEMCİ
Devlet tedbir alıyor, fakat bu düzenlemeler yüzeyseldir, her şeyden evvel Doğu Anadolu yeniden tarıma açılmalı, teşvik edilmeli ve yatırımcı özendirilmelidir. Halktan Doğu Anadolu’lu olmayan insanlara imkân tanınmalı ve çiftlikler kurulmalıdır; bir şey bilemiyorsak Afganistan’dan Türk asıllı hayvancı getirilmelidir. Ve mutlaka köye dönüş için bir cazibe yaratılmalıdır; özellikle emeklilere destek verilerek köylerine dönmeleri sağlanmalıdır. İşte ekonomi o zaman düzelir ağalar!
TÜRKİYE EKONOMİSİ
Ülke ekonomisinde alarm zilleri çalmaya devam ediyor; AKP hükümetleri liradan altı sıfır sildi ama yine aynı noktaya geldik. Döviz zapt edilemiyor; çarşı-pazar özellikle Çin malı kalitesiz ithal ürünlerle doluyor, kurşun kalem ve kalem ucu bile ithal ediyoruz! Zaten gıda ve tarım ürünlerine söylemeye hiç gerek yoktur; gün olmuyor ki bir tarım ürünü ülkenin en önemli haberi olmasın! Avrupa’nın her türlü tarım ürününde katkı, en azından koruyucu kimsayal var! Alıp da yediğimiz peynirin tadı aynı ama üç ayda obezite yapıyor! Kendi ürettiğimiz sütler de aynı, ahır besiciliği sebebiyle hayvanlar güneş yüzü görmüyor! Tavuğun ne yediği belli değil ki eti veya yumurtası işe yarasın! Anlayacağınız üretim de olsa ithal da olsa hep sanayi ürünleri ile besleniyoruz! Güzelim çavdarı elli kuruşa ihraç edip işlendikten sonra ununu 5 liraya ithal ediyoruz! Buğday ile unun fiyatı aynı, ister istemez insan aklına katkı gelmez mi? Maya zaten hak getire!
Ülke ekonomisin can damarı olması gerekirken sanayi üretimi bu kadar dökülmüyor! Belli bir mesafe alınmış, ürünler kaliteli ve dayanaklı, lakin insanoğlu üç günde bozulacak Çin malı ucuz ürünleri tercih ediyor! Emekleme halinde olan savaş sanayii de fena değil, sınır hareketlerinde deneme imkânımız bulunuyor ki, elaman teknolojiyi ABD’li den değil bizzat tatbikattan öğreniyor! Otomotiv-ev eşyaları, elektronik üretim çok iyi, lakin yine Bosch ülkenin en kadim markası! Elektronik devi İzmirliler’i de çok iyi tanımıyoruz; elbette eski Osmanlı aileleri! Karamehmet tutunamadı kaçtı, acaba onun gibi sanayicimiz kaç tane! İstanbul sanayicisini ne kadar tanıyoruz? Milli Görüş’ün Anadolu Arslanları’nı yaşatmadılar! Toprak Ağalığı ne durumda, Çukurova göçle parsellenmiş de, hep merak ederim mübadelenin mihenk noktası Trabzon ne durumda?
Üç tarafı denizle çevrili Anadolu çok oynak bir coğrafyadır ve burada jeopolitik dikiş tutturmak çok zordur. Nil’den Maveraünnehir’e kadar uçan Müslüman Arap orduları Anadolu Dağları’na söz geçirememişlerdir; 250 yıllık bir mücadeleye rağmen can çekişen Bizans düşmemiştir; İran yaylaları Türkistan’a geçit vermişse de Anadolu bayırlarına bile Arap ayağı değmemiştir!
Bütün bu zorlukların kaynağı Anadolu’nun her zaman üzerinde yaşayan canlılara yeterlilik arzetmesidir. Tarımda bir taraftan denizler ve Basra’ya kadar ulaşan akarsular insanın atar damarı vazifesini görür. Tarih boyunca Anadolu coğrafyası veya mücavir bölgelerinde bütün savaşlar Doğu Anadolu için çıkmıştır, tarihi Türk İran düşmanlığının da gerçek sebebi budur. Bugün bu bölge boş olduğu gibi ekonominin beddualı bölgesidir, yaşayan insanlar adına asalak bir hayat için azgın terör hortlamıştır. İşte bu azgınlık geleneksel Türk tarımcılığının temelini oynatmış ve buralardan kaçan kaçana bir hareket oluşmuştur. Son elli yılkın şehirleşmesini de buna eklersek Türkiye ziraat faaliyet alanı bomboş kalmıştır. Besicilik Kayseri ve Konya gibi soğuk bölgelerde yapılıyor, halbuki hayvancılığın dünya tarih alanları içinde Doğu Anadolu’nun müstesna bir yeri vardır.
Terör saikiyle GAP sulama bölgesinden umulan netice alınamıyor, çünkü sanayileşmiş ziraat yapan sermaye buraya gidemiyor. Çukurova gibi büyük tarım arazileri boşalmış, elli dönüm toprağını satan orta halli bir daire alarak şehirli olmuştur. O sebeble köyler hemen hemen boşaltılmıştır. Belki de köylerde şehir hayatı imkanları yaratılmaya geç kalınmıştır. Bugün köylerimizde bırakın süt besiciliğini nadiren tavuk beslenmektedir. Halbuki elli yıl evvel 20 tavukla evini geçindiren köylülerimiz vardı. Merası bol olan dağlık köylerde bile keçi yerine ahırdan dışarıya çıkmayan Hollanda İnek beslenmektedir. Dolayısiyle kurumların sanayileşmesi yerine bir ölçüde ferdi sanayi ziraati fevkalade geçim aracı olmuştur.
Devlet tedbir alıyor, fakat bu düzenlemeler yüzeyseldir, her şeyden evvel Doğu Anadolu yeniden tarıma açılmalı, teşvik edilmeli ve yatırımcı özendirilmelidir. Halktan Doğu Anadolu’lu olmayan insanlara imkân tanınmalı ve çiftlikler kurulmalıdır; bir şey bilemiyorsak Afganistan’dan Türk asıllı hayvancı getirilmelidir. Ve mutlaka köye dönüş için bir cazibe yaratılmalıdır; özellikle emeklilere destek verilerek köylerine dönmeleri sağlanmalıdır. İşte ekonomi o zaman düzelir ağalar!
Hoşçakalın.