İktidarın etnik kimlik siyasetini ve siyasal Kürtçülüğü, Doğu ve Güneydoğu’da politikanın omurgası haline getirdiğini, terör örgütünü Kürtler’in temsilcisi konumuna düşürdüğünü öne süren Vural, ”Kürt sorununu tutturan kendileri, siyasal Kürtçülüğü meşrulaştırarak, Kürtçü talepler ekseninde Türk milletinin milli kimliğini dışlayarak, Kürt safsatasını hazmettirmek isteyen kendileri, eğitimin, mahkemelerin dilini ayırmak isteyen kendileri. Siyasal Kürtçülüğün daniskasını yapıyorlar. Sonra diyor ki (Kürt sorunu diye bir şey tutturmuşlar)” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın milleti küçümsemeye ve böbürlenmeye devam ettiğini savunan Vural, ”Kibir ve gurur tehlikeli bir beladır. Başbakan’ın tepkisi gurur, kibir ve enaniyetin dışa vurumudur. ‘Eden bulur’ diyor, ben de kendisine hatırlatayım, ‘Bizi aldatan bizden değildir’. Bu nasıl iki yüzlü siyaset?” diye konuştu.
Vural, Meclis’e gönderilmeyen Sayıştay raporlarından birinin bugün basında yer aldığını anlatarak, şunları söyledi:
”Sayıştay raporlarının neden Meclis’e gönderilmediği gayet açık ve net. 127 rapor var. Bu raporlarda vatandaşın hak ve hukukunun nasıl yenildiği anlatılıyor. Hükümet, Sayıştay raporlarının Meclis’e gelmemesi için ha bire kanun değiştiriyor, sonuçta mızrak çuvala sığmıyor. Tablo ortada. Meclis’e göndermediklerine göre üstünü örtmeye çalışıyorlar. Yolsuzlukların üzerine çul seriyorlar. Sayıştay raporları milletten saklanmıştır ama bu raporlar bir yerlerde vardır muhakkak.”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, anadilde savunma hakkı getiren düzenlemenin bu hafta Genel Kurul’da görüşüleceğinin hatırlatılarak, eşle görüşme imkanından Öcalan’ın da yararlanıp yararlanmayacağının tartışıldığının belirtilmesi üzerine, ”Başbakan bebek katilinin konforunu çok düşünüyor” dedi.
Vural, Öcalan’a televizyon verildiğini anımsatarak, ”Başbakan, her türlü ihtiyacını gidererek, Öcalan’ı tatmin edecek çözümler peşinde. Televizyon da gitti. Belki evlendirme programlarına da çıkartabilirler” diye konuştu.
Oslo’daki protokollerin günümüzdeki görüşme sürecinde icraata sokulduğunu savunan Vural, ”PKK’nın istek ve arzuları TBMM’ye getiriliyorsa, bilin ki bunları getirenler siyasal Kürtçülük yapanlardır. Bugün kadro isteyen öğretmenler için, taşeron işçiler için, çiftçi için kanun getirmeyenler PKK’nın istekleri için kanun getiriyorlar” dedi.