“ÇÖZÜM getirecek” diye hazırlanan, aslında bölücü terör çetesine meşruiyet kazandırmaktan başka bir işe yaramayacak yasa tasarısı hakkında, Yurt Partisi Genel Başkanı ve eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan‘ın sözleri yabana atılmamalı…
Tantan’a göre de böyle bir yasayı çıkarmak suç.
Zira bu yasayla devlet inkâr edilmiş ve terör çetesi meşru hale getirilmiş oluyor; bu da bölücülüğe meşruiyet kazandırmak anlamına geliyor.
Tasarının anayasaya ve ceza yasasına aykırı bir düzenleme getirdiğine de dikkat çeken Tantan, Oslo’dan başlayarak yapılan pazarlıkların tamamının suç olduğuna parmak basıyor.
Açıkça da şöyle diyor:
-AKP iktidarı, anayasaya ve ceza yasasına aykırı hükümler içeren bir tasarıyı kanunlaştırarak sorumluluktan kurtulamayacaktır.
…………………………
Peki Başbakan ve tasarıya imza atan bakanlar, tasarının yasallaşsa da pazarlık suretiyle işlenmiş suçlardan kendilerini kurtarmayacağını bilmiyorlar mı…
Sırf Recep Tayyip Erdoğan‘ın Çankaya’ya çıkmasını sağlamak için kürt oylarına olan ihtiyacı bu tasarıyla sağlamak istediklerinden, akıllarına bir türlü bu yol ve yöntemi sahiplenerek suç işlediklerini getiremiyorlar.
Zavallılar!
………………………..
Bölücü terör çetesinin cumhurbaşkanı adayı çıkarması Tayyip Bey ile etrafının hesabını bozdu. İmralı’daki bebek katili, Erdoğan’a destek vermeyi birkaç şarta bağladı; ilki de bu tasarı, o nedenle çabucak Meclis’e getirildi.
Kâfi gelmedi ki Kandil’den ses yükseldi:
-Bu tasarının yasalaşması yetmez, lidere özgürlüğü de iade edilmeli…
Yıllarca yazdık; “Bunlara ne verirseniz yarın bir fazlasını isterler” dedik. Haraççıların huyunun böyle olduğunu defalarca söyledik, birinin bile aklı almadı.
Uyarılar Erdoğan’ın bir kulağından girdi ötekinden çıktı…
İmralı’daki caninin son isteğini de ayakdaşları duyurdu:
-Sayın Öcalan çözüm sürecinin yabancı gözlemciler tarafından izlenmesine de olanak sağlanmasını istiyor…
………………………..
Gelişen olayları yabancı basın ve uzmanlar değerlendirmiş…
Yorumlar, tasarının seçim öncesi PKK’yı çözmek değil, bir kısım kürt oylarını Erdoğan’a kaydırmak amacıyla gündeme getirildiği noktasında buluşuyor…
Ayrıca “Oyların Erdoğan’a kayması halinde ardından bir affın söz konusu edilebileceğini söylemek herhalde yanlış olmayacak” diyorlar.
* * *
BAŞINI Süheyl Batum çekiyor, bir grup CHP’li bugün yarın bir cumhurbaşkanı adayı gösterebilir…
İsim de belli; bilgisi, cesareti ve ilkeleriyle dikkat çeken Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan.
İnkârı mümkün değil; bomba gibi bir hukuk insanı…
Buna rağmen atılan adım yanlış.
Tarhan partili, CHP’nin oyları da belli. Bu yarışta Emine Hanım’a nal toplatmak, ona yapılacak en büyük kötülük olmaz mı!
Oysa Ekmeleddin İhsanoğlu partiler üstü bir isim. Her yurttaşın severek ve heyecenla kucaklayacağı bir“Kusursuz” aday. Yurttaşlar ona oy vermeyecek de mizacı belli AKP adayına ya da CHP adayına mı verecek…
Babası rahmetli Sadık Batum yaşasaydı oğlu Süheyl Batum‘u CHP’den aday çıkarma çalışması yapmaktan caydırırdı…
Cumhurbaşkanlığı seçimi iki aday arasında cereyan edecek; yarışı da inşâllah Ekmeleddin İhsanoğlu kazanacak. Milletimiz Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer‘den sonra ikinci kez partisiz bir cumhurbaşkanına sahip olacak.
* * *
AKŞAM gazetesinin bir haberi Cumhurbaşkanı Gül’ü bile çileden çıkardı.
Gazetenin manşetinde “Karargâhta 40 paralel paşa” başlığı vardı…
Bu gazete de sağa sola gide gele sonunda AKP’nin eline geçti. Yönetimin başında eskiden hippi olan biri var, artık AKP’li fanatik. Bu başlık acaba onun elinden mi çıktı diye düşünüyorum!
Türk Silahlı Kuvvetleri ile yalnız cemaatin uğraşmadığı, AKP’nin de uğraş alanlarından birinin ordu olduğu böylece ortaya çıkmış oluyor…
Askerimizden ne istiyor bu zibidiler…
Neden TSK’yı zayıflatmaya, itibarsızlaştırmaya, halktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar…
Bu hainlik değil mi!?
Cumhurbaşkanımıza göre de hainlik; bu tip yayıncılık nedense AKP’nin sırtından çıkarmadığı kıyafet haline geldi.