DEMiREL Silivri’ye bakarak ne demişti:
-Ortada suç yok, suçlu var; aslında suçlu da yok ama ceza var. Binaenaleyh Türkiye’de hukuk yok, yargı yok, adalet yok, keyfilik var…
Süleyman Bey’in dediklerini hâlâ anlamayan var mı!?
…………………………
Çarşamba günü Uğur Dündar‘ın Sözcü gazetesindeki köşesinde “Bunlar ne beceriksiz casuslar” konulu bir yazısı vardı.
Biliyorsunuz, İzmir’de bir grup rütbeli askerimiz “Casusluk ve fuhuş davası” iddiasıyla yargılanıyor…
İddianamede, “Casusluk yapmakla suçlanan kişiler, çıkar amaçlı suç örgütü kurmuş ama çıkar sağlayamamışlar” diye yazılmış…
Şunu da eklemişler:
-Bu örgüt, öylesine gizli bir örgüt ki aralarındaki ilişkiyi kanıtlayacak delil bulunamamıştır…
-Ortada suç yok, suçlu var; aslında suçlu da yok ama ceza var. Binaenaleyh Türkiye’de hukuk yok, yargı yok, adalet yok, keyfilik var…
Süleyman Bey’in dediklerini hâlâ anlamayan var mı!?
…………………………
Çarşamba günü Uğur Dündar‘ın Sözcü gazetesindeki köşesinde “Bunlar ne beceriksiz casuslar” konulu bir yazısı vardı.
Biliyorsunuz, İzmir’de bir grup rütbeli askerimiz “Casusluk ve fuhuş davası” iddiasıyla yargılanıyor…
İddianamede, “Casusluk yapmakla suçlanan kişiler, çıkar amaçlı suç örgütü kurmuş ama çıkar sağlayamamışlar” diye yazılmış…
Şunu da eklemişler:
-Bu örgüt, öylesine gizli bir örgüt ki aralarındaki ilişkiyi kanıtlayacak delil bulunamamıştır…
Gülmeyin!
…………………………
Unutmadan…
İddianamede yer alan “Eskort kızlar iddiası”nda adı geçen kızlar da aylardan beri bulunamıyor; bulunsalar, casusluk yapıldı mı yapılmadı mı ortaya çıkacak…
Herhalde dava uzasın ve askerler içeride daha fazla kalsın diye “Ortaya çıkmasın, kalsın” diyorlar
………………………… ..
Dava, bu iddianameye dayalı olarak sürdürülürse bütün seyri ve sonuçlarıyla Balyoz davasına döner. Yine o kadar asker, mağdur duruma düşer; çoğu içeride yattığıyla kalır…
“Türkiye’de hukuk var, yargı var, adalet var” savı bu tür iddianamelerle, mesnetsiz suçlamalarla ve düzmece delillerle giderek ortadan kalkıyor; hukuku kurtarmak görevi de doğrudan yüksek yargıya yani AYM’ye kalıyor.
AYM, iyi ki var!!!
…………………………
Merak edilmeyecek gibi değil ki..
Haydi Silivri’de görülen davaları cemaatçiler kurguladı diyelim, peki bu casusluk davasını hangi mendebur grup kurguladı?
Dava, bu iddianameye dayalı olarak sürdürülürse bütün seyri ve sonuçlarıyla Balyoz davasına döner. Yine o kadar asker, mağdur duruma düşer; çoğu içeride yattığıyla kalır…
“Türkiye’de hukuk var, yargı var, adalet var” savı bu tür iddianamelerle, mesnetsiz suçlamalarla ve düzmece delillerle giderek ortadan kalkıyor; hukuku kurtarmak görevi de doğrudan yüksek yargıya yani AYM’ye kalıyor.
AYM, iyi ki var!!!
…………………………
Merak edilmeyecek gibi değil ki..
Haydi Silivri’de görülen davaları cemaatçiler kurguladı diyelim, peki bu casusluk davasını hangi mendebur grup kurguladı?
“Pensilvanya paralel devleti” devre dışı bırakıldığına göre kurgu, o melâneti miras olarak sahiplenen bir kısım AKP’li tarafından yapılmış olmasın…
Yani Cemaatçiliğini gizleyen AKP’liler tarafından?
Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz!
Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz!
* * *
KILIÇDAROĞLU‘nun “Diktatör bozuntusu” dediği zat, ne kadar baskıcı olduğunu, ekonomik verileri bozma pahasına “Faizleri indirin” dayatmasıyla gösterdi…
Merkez Bankası, fazla dayanamadı ve istenileni yapmak zorunda kaldı…
Ege Cansen’e “Durum nedir hocam” diye sordular, anlattı:
-İki cins para var, döviz ve TL. Bu atılan, yeni bir zincirin ilk adımı. Göreceksiniz devalüasyon gelecek, beraberinde de önemli bir politika değişikliği getirecek. Döviz yükselsin ki ihracatla büyüme trendi sürsün diyorlar.
MB’nin zoraki kabullendiği ve Erdoğan’ı mutlu edecek faiz indiriminin özet yorumu bu…
Yani Cansen Hoca, yapay oluşumlarla ekonominin iyi yolda gösterildiğini ve halkın da bununla teselli bulduğunu söylemiş oldu…
* * *
ERDOĞAN zannediyor ki meydanlara çıkıp muhalefete, cemaate, AKP’nin karşısında yer alan değişik gruplara söverek, hakaret ederek, tehditler savurarak, yalan söyleyerek onca yolsuzluğu, hırsızlığı, rüşveti, ahbap çavuş ilişkilerini halkın gözünden kaçıracak…
Aynı yolla vaatlerini unutturacak…
Çelişkili kararlarının üzerini örtecek…
Teröristle el ele, yan yana, kol kola verip aynı yemeğe birlikte kaşık salladıklarını gölgeleyecek…
“Kumpas kurdular” diyerek kurdurduğu kumpaslardan aklanmaya kalkacak…
Herkesi dinletecek ama meydanlarda “Beni de dinlediler” diye sızlanacak…
Hukukun üstünlüğünden bahsedecek ama kendi hukukunu (!) evrensel hukukun üstünde tutacak…
Herkesi ailece fişletecek, sonra da “Aileme bile saldırmaya kalktılar” diye şikâyetçi olacak…
Ne kadar şikâyet ettiği konu varsa hepsini önlemekle yükümlüyken ve buna muktedirken (!) hiçbirini yapmayacak ve meydanları ağlama duvarına çevirecek…
Bir de sıkılmadan birbirinin hasmı haline getirdiği “Devletle millleti kucaklaştıracağım” demez mi…
Der…
Dedi de…
Keşke dediğini yapabilse…
………………………… ..
Güvenmiyorum…
Çünkü Erdoğan, ilamâşallah ağzına gelen her şeyi söylüyor, vaat ediyor ama yapmıyor, yapamıyor…
……………………… ……
Dili de peltekleşti mi ne…
Geçen gün Pınarhisar diyeceğine Pensilvanya deyiverdi çıktı işin içinden…
Malûm şiiri okudu diye meğer aylarca orada yatmış…
Vallahi kendisi söyledi, duymadınız mı!?
Bilinçaltı karmakarışık adamın…
Pensilvanya’sız yapamıyor…
………………………… ……
Bugünlük bu kadar yeter, esen kalın değerli okurlar!