HASAN KORKMAZ
Günümüzde İslâm’a en çok kim zarar veriyor? İsrail mi? Hayır, aksine Gazze’de uyguladıkları soykırım ile Yahudilerin gerçek yüzünü ortaya çıkarıyorlar. ABD, İngiltere, Fransa ya da Rusya değil, günümüzde İslâm’a en çok zararı bizzat Müslümanlar veriyor. Artık İslâm dünyasının geleneksel düşmanları çok rahatlar çünkü Müslümanlar birbirlerini kitleler halinde birbirlerini katlederken daha da çok öldürebilmek için haçlı koalisyonunu da yardıma çağırıyorlar.
Batı daha önce 11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren El Kaide sayesinde yaptıklarını şimdi de onun nesebinden gelen IŞİD marifetiyle yapıyor. Orta Doğu kan gölüne dönerken düşen bombalar alkışlanıyor.
IŞİD selefî bir hareket olarak ortaya çıktı. Ancak reklamlarını kopardıkları kellelerle ve anal seks hikayeleri yapmayı -haşâ- İslam’ın şartı imiş gibi göstererek yaptılar. Tüm dünyayı dehşete düşüren haberler arka arkaya geldi. Selefi hareketin önderlerinden Suudi müftü Şeyh Muhammed el Arifi Iraklı kadınlara ‘Cihat Nikahı’ kıyma çağrısı önce anlaşılamadı. Sonra Tunus’un tanınmış selefi şeylerinden birisi Tunuslu kadınların Suriye devletine karşı savaşan teröristlerin cinsel ihtiyaçlarını gidermek için Suriye’ye gitmelerini ve kendilerini bu teröristlerin ihtiyarına bırakmaları yönünde fetva yayınladı. Ardından arka arkaya haberler geldi; Tunus’tan, Makedonya’dan, Malezya’dan, Fransa’dan genç kızlar IŞİD’in çakma mücahitleri ile birlikte olmak üzere akın akın Türkiye üzerinden Suriye’ye geçtiler. Yataklarını erotik seks hikayeleri mücahideleri(!) ile ısıtan IŞİD militanları daha bir şevk ile kafa koparıp camileri, türbeleri yerle bir ettiler.
Tepkiler üzerine sonradan yalanlasa da Muhammed el Arifi, Twitter’deki şahsi hesabından “Mecusi Safevi (İran ve Irak Maliki hükümetini kast etmektedir) hükümeti tarafından gasp edilen topraklarda yaşayan Iraklı mücahit kadınlar, Irak’ta gösteriler yaparak eylemlerde bulunan Iraklı mücahitlere destek vermek için kıyam etmeli ve “Cihat Nikahı” kıymaları, fetvasını, bu tür nikah dini açından caizdir, diyerek veriyordu. Bu baş müftüye yakışan sıfatı sizin anlayışınıza bırakıyorum.
Irak’ta IŞİD’in kontrolüne geçen Beyci’de, dünyanın gözleri Irak’ın en büyük petrol rafinerisinin akıbetine çevrilirken, IŞİD militanlar kapı kapı dolaşıp her evde kaç evli, kaç bekâr kadın olduğunu soruyordu zira IŞİD müftüsü, Şii hükümete bağlı güvenlik güçlerinin hanım ve kızlarının, militanlar için “helal” olduğuna dair fetva da yayımlamıştı.
Tunus İçişleri Bakanı Ceddo, Tunuslu genç kızlar kandırılarak ‘seks cihadı’ yalanıyla Suriye’ye götürüldüğünü, Suriye’de 20, 30 ve 100’lü gruplardan oluşan cihatçı militanlar arasında takas edildiğini ve genç kızların ülkelerine hamile olarak geri döndüklerini açıkladığında hiç kimse gerçekliğinden şüphe etmedi.
Uluslararası kamuoyu nezdinde Sünni İslâm kolay kolay temizlenmeyecek şekilde kirlendi. IŞİD’in Irak’ta, Boko Haram’ın Nijerya’da kaçırdığı kadınları pazarda üç kuruşa satması insanların bilinçaltında Müslümanlara karşı nefret oluşturdu.
Aklı fikri bel altından yukarı çıkmayan bu habis anlayış milyarlarca insanın bakış açısını etkilediği gibi gelecekte Müslümanlara karşı yapılacak kıyımlara kayıtsız kalmasını sağlayacaktır.
Müslümanların içine nifak sokan, ayrımcılığı körükleyen ve bölgemizde bu sapık anlayışın yayılmasına yol açanlara lanet olsun.
Tanrı Türk’ü korusun, uyandırsın, aklına mukayyet kılsın.