H. Nurcan YAZICI
(1923’ü Anlayamayanların 2023’ü Anlamaları Hayaldir!..)
Dünyanın her yerindeki siyasi partilerin, her seçim öncesinde belli bir program dâhilinde söylemlerini değiştirdikleri, çalışmalarını normal seyrinden farklı yerlere yönelttikleri ve bir miktar popülizme kaydıkları görülür. Bu yönelim, seçim işleminin doğası ve seçmen psikolojisi göz önüne alındığında, oldukça tabiidir. Fakat bu durum, anayasal süreçleri dayatmacı kimliğe bürünmüş ve demokrasi kurumu tam olarak yerleşmemiş toplumlarda, içi boş vaatlere, hamasi hitabetlere ve göz boyamalara dönüşmektedir. Bugün malum “Yeni Türkiye” resmi, tam da bu çerçevede şekillenmektedir.
AKP siyaset sahnesinde beliriverdiğinden beri, partinin çalışmalarında ve Erdoğan’ın konuşmalarında gözlemlediğimiz işte bu popülizm, her nedense her seçim döneminde özellikle milliyetçi çevreleri hedef almaktadır.
Elbette Türkiye gibi, tüm emperyalist tezgâhlara, etnik fitnelere; kültürel yozlaşmaya, kapitalizmle yayılma gösteren maddeci dünya görüşüne, ahlaki çöküntüye; iktidardaki neo-liberal dönüşüm çabalarına ve vitrindeki sözde insan hakları, özgürlük ve demokrasi savunucularının yaygaralarına rağmen, halkının çoğunluğunun muhafazakâr olduğu ve “millet” olma kararlılığını sürdürdüğü bir ülkede, hedefi bu yönde belirlemek AKP için rasyonel bir tercihtir.
Fakat asıl yanlışlık, iktidarları süresince insanlarımızın muhafaza etmek için uğraştığı tüm mukaddesatı yerle yeksan edecek tüm adımları attıktan sonra, müthiş bir riyakârlıkla hiçbir şey olmamış gibi sadece oy söz konusu olduğunda yüzlerini “millete” dönmelerinde yatmaktadır. AKP iktidarı bu şekilde, seçim atmosferinde sarf edilen etkileyici sözlerle, 4 yıl boyunca yaptıklarını unutturacağını düşünmektedir. Daha doğrusu, Türk Milletini bu derece idrakten yoksun ve hafızası zayıf bir topluluk yerine koyma hadsizliğinde bulunmaktadır.
AKP, bir kısmını bürokratik ve/veya ekonomik “rantla”, bir kısmını “istikrarla”, bir kısmını demokratikleşme şemsiyesi altında zehirli taleplerini yerine getirme “sözüyle”, bir kısmını güçlü hitabet ve demagoji yeteneğine sahip “liderlikle”, bir kısmını da suiistimal ettiği “İslamiyet’in gücüyle” saflarına kattığı seçmen kitlesine, şimdi bir türlü düşüremediği Milliyetçi Hareket Partisi kalesinin gönül bekçilerini eklemek istemektedir.
Bu çerçevede, daha evvel pek çok oyun ve saldırısına şahit olduğumuz iktidar partisi, bu kez icraatlarına MHP’nin “2023” projesini iktibas ya da “intihal” ederek başladı.
Seçimler Yaklaştı ve yine Bir 2023 Masalı
Dün Erdoğan’ın yaptığı popülizmi bugün çok bilmiş Başbakanımız Sayın Davutoğlu yapıyor: 2023 Hedef Lider Türkiye… Oysa bu proje Milliyetçi-Ülkücü Hareketin projesidir. Daha 23 Kasım 1997 tarihindeki MHP 5. Olağan Büyük Kurultay’ında, 2023 vizyonunu ortaya koyan, MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli’dir.
Milliyetçi Hareket Partisi, bu 2023 Lider Ülke Türkiye projesini, 57. Hükümet döneminde devlet politikası haline getirmiş ve 2000’de, 2001 ile 2005 yıllarını kapsayan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na dâhil etmiştir. Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi, “Bugün Başbakan’ın ısrarla bahsettiği, 2023’de ülkemizin dünyanın en büyük on ekonomisinden birisi olma beyanı, bizim 2000 yılında tayin ettiğimiz bir hedeftir.”
Bu yolda, 2023’e kadar geçecek üç dönem için ayrı ayrı kısa vadeli hedefler konmuştur. 2023’e kadarki üç genel seçimden MHP iktidar olarak çıkarsa, Türkiye’yi lider ülke konumuna taşıyacaktır.
2011-2015 yıllarını kapsayan birinci MHP dönemi, “onarım ve toparlanma” dönemi,
2015-2019 yılları “Yeniden inşa ve Ayağa Kalkma” dönemi,
2019-2023 yıllarını kapsayan üçüncü iktidar yılları ise “Lider Ülke Türkiye” hedefine ulaşma dönemi olacaktır.
Hatta bu projenin ileri bir ayağı da, 2053 hedefidir. 2023 yılında lider ülke olacak Türkiye’nin, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinin 600. Yıldönümü olan 2053 yılında bir “süper güç” olması hedeflenmiştir.
Ayrıca, MHP’nin ve teşkilatlarının yıllardır yaptığı pek çok faaliyette bu projenin emarelerini görmek mümkündür. MHP Siyaset ve Liderlik Okulu bu amaca yönelik olarak eğitim vermekte, Ülkü Ocakları’nda da düzenli olarak 2023 Gençlik Eğitimleri düzenlemektedir. Sayın Devlet Bahçeli gençliğe yönelik tüm konuşmalarında, bu projeye vurgu yapmaktadır.
Velhasıl, 2023 Lider Ülke Türkiye projesi, sadece iktidar tarafından yürütülecek siyasi bir eylem planı değildir. Bu, ülkücü hareketin topyekûn sürdüreceği, bir toplumsal bütünleşme ve dönüşüm atağı, tarihsel ve kültürel bir şahlanış ülküsüdür.