Ergun KAFTANCI
HARP Akademileri Komutanı iken tutuklanan ve Balyoz Davası sanıklarından biri olarak yargılanan, sonunda da beraat eden Hava Orgeneral Bilgin Balanlı nihayet konuştu…
İyi yaptı…
Sayesinde bilgilendik, kapalı gözler açıldı…
Meğer Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken, iktidarına ortak ettiği, bugün ise “Paralelci” diye suçladığı cemaate inanmış, önerilerini dikkate almış ve uygulanmasını sağlamış…
Hatırlayacaksınız, Tayyip Bey “Ne istediler de vermedik” diyerek bu gerçeği Bilgin Paşa‘dan çok önce açıklamıştı. İnsanın basireti bağlanmaya görün, suçunu farkında olmadan işte böyle ikrar edebiliyor!
Cemaate, her şeyi teslim edecek kadar güvenen Erdoğan bugün, onlar tarafından aldatıldıklarından yakınıyor. Bu yakınma hiçbirini aklamaz, masum ve suçsuz göstermez…
…………………….. ….
O gün akılları neredeydi…
Tatilde mi…
Bilgin Paşa, “Devlet mekanizmasının bu derece aldatılabilir olması kabul edilebilir bir şey değil. Belki bir muz cumhuriyetinde bu mümkün. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nde bunun gerçekleşmiş olmasını kabullenemiyorum” diyor.
AKP’lilerin dışında kim kabulleniyor ki?
Paralel devleti yarattıktan sonra -PKK’yı da paralel devlet yaptılar, inanmayan Güneydoğu’ya baksın-pişmanlık duyarak günah çıkarmaya kalkan bir siyasal yapıyı elbet de kimse kabullenmez, alkışlamaz ve tutumunu da içine sindiremez…
Değerli okurlar; internete girin ve gazeteci Cansu Çamlıbel‘in Balanlı Paşa ile yaptığı röportajı okuyun. Erdoğan ve iktidarının siyasal anatomisini
daha ayrıntılı olarak öğrenecek ve yaşananları pek iğrenç bulacaksınız.
* * *
POLİS ne yapar?
Soruyla devam edeyim; neler yapmaz…
Soruyla devam edeyim; neler yapmaz…
Mesela, Yılmaz Paşalıoğlu adındaki yurttaşımıza ne yaptıysa hepsini herkese, eksiksiz ve tam yapar…
Habere göre İstanbul’da yaşayan 50 yaşındaki bu yurttaş 02.00 sularında Kadıköy’den taksiye biniyor…
Habere göre İstanbul’da yaşayan 50 yaşındaki bu yurttaş 02.00 sularında Kadıköy’den taksiye biniyor…
Üsküdar’daki evine gidecek, ancak Kapıağzı’nda taksiyi durduran polisler kimliğini göstermesini ama önce araçtan inmesini istiyorlar…
Gerisini Yılmaz Paşalıoğlu’ndan dinleyelim:
Gerisini Yılmaz Paşalıoğlu’ndan dinleyelim:
–İndim; iner inmez bana kaba davranmaya başladılar. Benden hoşlanmamışlardı, ‘Elini kaldır, konuşma dediler’, ne olduğunu sordum, ‘Konuşma’ dediler. Ellerimi taksinin üzerine koydurdular, ayaklarıma vurarak açmak istediler. Sonra bir polis kaba bir şekilde ‘Nerede oturuyorsun’ diye sordu. ‘Kimliğim elinde, neden soruyorsun’ dedim. Bunun üzerine bir başka polis, burnumun üzerine kelepçe ya da cop gibi sert bir cisimle vurdu. Burnum kırıldı. Kollarımı bükerek kelepçe taktılar ve vura vura beni yüzüstü yatırdılar. Biri sırtıma çıktı, takatsiz kaldım, öleceğimi sandım. Neyse biri, ‘Ne yapıyorsunuz yahu, adamı öldürecek misiniz’deyince bıraktılar. Bayılmışım. Gözümü hastanede açtım. Savcılığa başvurarak polisler hakkında şikâyetçi oldum ve suç duyurusunda bulundum…
Tayyip Bey‘in imzaladığı İç Güvenlik Yasası nelere yol açıyor, polisleri ve yurttaşları ne kılığa sokuyor görün…
İki çocuk babası kendi halindeki bu yurttaşımızın başına gelenler hepimizin başına gelebilir, aman dikkat!!
* * *
SAKIN yemeyin…
Her seçim öncesi yaptıklarını yapıyor, oyları toplamak için tribünlere oynuyorlar. Bıkmadılar ama bıktırdılar, aynı popülist yöntem…
Aynı tatava…
Başkomiser Rıza’nın dediği gibi sadece yiv yi yiv…
Konuşuyorlar…
125 bin insana iş verilecekmiş, yatırımcıya vergi indirimi sağlanacakmış, sigarta primi ödemekte işverene destek çıkılacakmış, sanayicinin girdi masrafı azaltılacakmış, KOBİ’lere kredi açılacakmış, işletmelere ar-ge yardımı yapılacakmış, kadın girişimcilere finansman temin edilecekmiş…
Devam ediyorlar…
İşçi emeklisinin maaşına seyyanen ama seçimden sonra –neden önce değil, anlaşılıyor- zam gelecekmiş…
Bitmedi; askerlik kısaltılacakmış…
Güvenlikçiler devletin güvenliği altına alınarak polis yapılacakmış…
Başlatılan yatırımlar tamamlanacakmış…
Yiv yiv yiv…
Daha neler neler…
Yiv yiv yiv…
…………………………
Bugüne kadar akılları neredeydi…
Tutukluk mu yapmıştı…
Sıraladıkları ve benzeri popülist işler hep seçim öncesi ortaya atılıyor…
Sonra yine el elde, baş başta……
…………………………
Yiv yiv yiv…
Kulakları çınlasın başkomiser Rıza’nın!
Bunların işini gücünü böyle tarif ediyor, yiv yiv yiv….
Ne demiştim; bunları sakın yemeyin, hepsi yiv yiv yiv yani kuru vaat, hepsi balon, alayı yalan…
Ülkenizi düşünün ve oy’unuzun adresini sakın şaşırmayın!
* * *
HAZRETİ Mevlânâ der ki:
-Çarpık ayakkabı, çarpık ayağa uyar
Bir diğer deyişini daha nakledeyim:
-Zulümle kuyu kazan, bilsin ki kendi kuyusunu kazıyor…
Anlayanlara…