SON yapılan kamuoyu araştırmasına göre AKP’nin oyları gerilemiş durumda.
Nedeni de belli; öteki yurttaşlar gibi bu partinin seçmeni de PKK ile kol kola girilmesinden yana değil. Sağduyu sahibi olanların bu defa MHP’ye oy vermeye hazırlandıkları görülüyor.
O nedenle AKP’nin oy oranı yüzde 35’in de altına inmiş, MHP oylarında ise ciddi bir artış var…
AKP iktidarı, başından beri bölücü terörle mücadele yerine müzakereyi tercih etti ve örgütün bir kürt devleti kurmak amacıyla başlattığı silahlı eylemleri görmezden geldi…
Güneydoğu’da kırsal kesimde başlatılan ve devleti hedef alan saldırılar daha sonra kentlere kaydı. Yüzlerce masum insan hunharca katledildi.
Ülkede mal ve can güvenliği kalmadı.
İktidarın müzakereci tavrı devam ediyor. “Çözüm süreci” ni sürdürüyor gibi yaparak hem bölücüleri, hem endişe içindeki halkımızı kandırıyorlar…
Oyalama taktiği…
Oy toplama kurnazlığı (!)
Bu taktiği sürdürürken bir yandan da gayet sinsice, çözüm yollarını tıkıyorlar. Sadece AKP değil HDP de bu tıkanıklığı oya çevirme gayretinde; onlar da tıpkı Erdoğan ve Davutoğlu gibi “Nuh” diyor “Peygamber” demiyor ve isteklerini dayatmaya devam ediyor…
Güneydoğu bölgemiz resmen değil ama fiilen bölücü terör örgütünün egemenlik alanı haline geldi; AKP’li seçmen de hepimiz gibi bu gidişattan endişeli…
Dolayısıyla, sandıktan AKP’nin aleyhine çıkacak sonucun sürpriz olmayacağı kanısındayım!
* * *
ADAY listeleri partiler tarafından açıklandı. Yüksek Seçim Kurulu kesin listeleri ilerideki günlerde açıklayacak; şu an adayların durumunu incelemekle meşgul…
Kadın aday göstermekte HDP birinci, CHP ikinci, AKP üçüncü parti. MHP de çokça kadın adaya sahip ama seçilebilir sırada olanı az…
Siyasette kadınların ağırlıklı olmasından yanayım.
Parlamentomuz da, ülke nüfusu gibi yarı yarıya olmalı; yarısını kadınlar, yarısını erkek vekiller oluşturmalı…
Kadınların varlığı hem sorunların çözümünü kolaylaştırır, hem siyasetin edep dairesinde yapılmasını sağlar. Kadın elinin değdiği yerde her şey güzel olur, olması gerektiği gibi olur…
Tekme tokat, küfür argo, hiddet ve şiddet siyasette yer almaz…
Kadınlar parlamentoya sevgi ve şefkati getirir, öfke ve hırsı gönderir…
O nedenle yasama hayatımızın kadınların varlığına çok ihtiyacı olduğuna inanıyorum…
* * *
VEKİLLER son dakika golü attı; emekli vekil maaşlarına kafadan 740 lira zam yaptılar. Bir kısım işçi emeklisine yapılması kararlaştirilen kuş yemi gibi zam tepkiye neden olurken, emekli parlamenterlere yapılan zam neredeyse yuhalandı.
Şu çıkarcılığa bakın…
İnsana “El insaf yahu” dedirtiyor…
…………………………
Bu kadar da “Rabbena hep bana” olmaz ki…
Olursa, parlamenter sistem halkın nazarında değer kaybeder. Beştepe’nin hayalini süsleyen yerli başkanlık hevesi de iyice depreşir…
Erdoğan boşuna mı “İlle de başkanlık” diyor. Onu başkanlık isteğine
iten nedenlerin başında, çirkin diye nitelediğimiz çıkarcılık tavrı geliyor. “Ya yasama gücünü kaybedersem”saplantısı korkuya dönüştü. Hükümran olması için başkanlıktan başka çare, yol ve yöntem tanımıyor…
Vekillerin öteden beri kendi maaşlarına zam yapıp durması hangi düşüncelere, isteklere ve korkunç hırslara yol açıyor görün…
* * *
SEÇİME katılmayacaklarını bildiren partiler var…
SP ile BBP, ittifak yapıp sandığa tek listeyle gitmeye karar verdi. Çekilmeler ve ittifaklar yüzünden seçim pusulasındaki sıralama da değişti.
MHP 10’uncu sıraya çıktı..
Katılamayacaklarını bildiren parti sayısı 11. Bu partiler zamanında YSK’ya liste veremedi; demek ki aday bulamadılar…
İnsan düşünüyor; üyesi olmayan partiler neden sahneyi işgal eder ve neden siyaseti varlıklarıyla düğümlemeye kalkarlar…
Seçim yasası gibi partiler yasasının da değişmesi lâzım. Görüyorsunuz bu ülke, parti enflasyonunu ve yüzde 10’luk barajı kaldıramıyor…
Siyaset sahnesinde yaşanan sıkıntılar biraz da antidemokratik manzumenin iki mısraını oluşturan bu iki yasadan kaynaklanıyor. Yeni
yasama erki inşallah, yeni oluşacak yürütme erkiyle el ele vererek antidemokratik suratlı yasaları ortadan kaldırır…
* * *
HAZRETİ Mevlânâ diyor ki:
-Saygısızlık gafletten doğar…
Antidemokratik yasaları ve hükümleri sahiplenerek demokrasiye saygısızlık etmemizin temel nedeni de gaflet içinde olmamız değil mi!
Anlayanlara…