
Kim ne derse desin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iyi gidiyor; mesajları kamu oyunda ziyadesiyle karşılık görmekte ve beğenilmektedir. Ama şu muhteşem Başkanlık Divanı’ndan çıt çıkmıyor; ah Genel Başkan’ın yanında şöyle beş kişi daha olsaydı da, Anadolu’ya dağılıp öyle heyecanlı konuşmalar yapsalardı! Camiada ne kadar rahatlık ve güven sağlanırdı biliyor musunuz? TV’lerde açık oturumlarda yokuz, yazılı Medya, ne ise yeterli olmasa da yer veriyor! Ama ne yazık ki tek çiçekle bahar gelmiyor! Sanırım sağlıkları da diğer liderler gibi değil, aşırı seyahate gelmiyor! Ne yapacağız, evet ne yapacağız da bu reyleri hiç olmazsa %25’e çıkaracağız! Çıkaramazsak “Yandı gülüm keten helva”, milletin huzuruna çıkacak yüzümüz kalır mı bilmiyorum!
En iyisi böyle bir boşluk olursa hep birden geceyi gündüze katarak çalışmak! Çalışmak ama netice alacak şekilde çalışmak! Adayların da artık rehaveti üzerlerinden atması ve kalan şu kısa zamanda çok çalışmaları gerekmiyor mu? Elbette herkesin eli kolu yerinde de biraz ceplerini de yoklasınlar! “Ben emekliyim” maazereti ile politika yapılmaz; herkes göçürecek bir yer bulsun! Parasızlık mazeret değildir; Allah itibardan düşürmesin! Ama adaylarımızın hepsinin de “Emekliller” olması işi zorlaştırıyor! Bir de kendi memleketlerinden aday olmayan arkadaşların sık sık seçim bölgelerini terketmeleri iyi olmuyor; bizler eskiden bulduğumuz yerde, hiç yer bulamazsak da arabalarda yatar kalkardık.
Sayın Genel Başkan’ın gösterdiği hedeflere yaklaşmak şarttır; yoksa onu orta yerde bırakmış oluruz! Bu hedef; Hükümet’in gitmesi Cumhurbaşkanı’nın kanunî hudutlar içine çekilmesidir. Bu sebeble son zamanlarda Devlet Bahçeli’nin konuşmalarından hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan oldukça tedirgin duruma düşmüşlerdir. Öyle bir duruma düşmüşlerdir ki MHP’yi PKK’ya eş gösteriyorlar. Sanki İmralı ile Hükümet değil de MHP aynı masaya oturup pazarlık yapmış ve altından kalkamayacağı vaatlerde bulunmuştur. Siyaset bu derece pusulayı şaşırmıştır. İktidarın artık eski söylemleri yok; paralel gibi laflar da edilmiyor; varsa da yoksa da Devlet Bahçeli ve MHP! Demek ki MHP etkili oluyor ve ayaklarına dolanıyor! Öyle ya saltanat gidecek de boşta kalacaklar! Başbakan’ın yapmacık ve mülevves lâflarını duymamak için vatandaş televizyonu kapatıyor! Bunun da pekalâ farkındadırlar!
Cumhurbaşkanı da çok hırslı ve sinirli! Aylar önce rezerve edilmiş meydanlar için Belediye Başkanları ile kavga ediyor! Eline bir istatistik almış nerede yüksek oy almışsa oralara koşuyor! Keşke bizim köye de gelse! Başbakanın da, onun da devlet imkânları ile gezdiğini herkes biliyor! Elbette bunlar da Maliye Bakanı’na göre çerez parası kadar kıymetsiz harcamalar! Cumhurbaşkanı Vâlilere talimat ile meydanları kendine tahsis ettiriyor! Sanki seçimlere partiler değil kendisi giriyor!
Cumhurbaşkanı’nın medya organları ile ilgili söyledikleri de çok şık değil ki ABD’den bile tepki geldi! Öyle ya Türkiyedeki bütün medyayı kendi yandaş medyası gibi düşünüyor! Uymayanları patronlar vasıtasiyle cezalandırıyor! Helâl olsun Aydın Doğan’a, mertçe adam ortaya çıktı ve bütün partilere eşit olduklarını haykırdı! Üç beş güne kalmaz yine gazetelerine vergi müfettişleri dolup milyarlık cezaları yazarlar! Kalksın bakalım altından nasıl kalkacak!
Anlaşılıyor ve soğuk geçmesinden de belli oluyor ki 7 Haziran seçimleri görüp-göreceğimiz son seçimdir! Bundan sonra seçim falan olmaz!! Demokratik usullerle demokrasi rafa kalkar! Zaten Başkanlık Sistemi dedikleri bu değil mi? Eğer AKP kazanırsa görün ki bir referadum geliyor; Başkanlığa “Evet mi, Hayır mı”! İşte ülkenin hâli! Zaten AKP çökerse yine seçim var! Bekleyelim görelim; herşeye rağmen MHP iyi gidiyor. Kolay gelsin.
Muıhabbetle.