Ergun KAFTANCI
“ERDOĞAN’a dokunmak ibadettir” dedi kilise açtı…
Bu lâfın ve marifetin sahibi yeni dönemde Bursa’dan seçilen AKP milletvekili Hüseyin Şahin…
Adamdaki Erdoğan hayranlığına bakın…
Hem kiliseci, hem Tayyipçi…
Bir diğer AKP vekili de daha ileri giden lâflar etti ve Tayyip Bey’i yere göğe koymadı. O da Manisa Milletvekili AKP’li Selçuk Özdağ:
-Bizim bir tek liderimiz var…
Lider dediği Erdoğan, Bizim dediği de AKP’liler…
………………………… …..
Kulaklarımızda çınlayan benzer daha yığınla hezeyan var…
Muhteremi peygamber ilan etmeye kalkanlar bile oldu…
Padişah yaptılar, sultan yaptılar, hünkâr yaptılar, diktatör yerine koydular…
Hele bir zındık “Bütün kadınlar Tayyip Bey’e helâldir” gibi ahlâkın duvarlarını yıkan, edep çizgisini fersah fersah geçen ve şerefsizliğini kanıtlayan lâf bile etti…
…………………….. ……….
Bir cumhurbaşkanı, bu tür yakıştırmalar yapılarak mı yüceltilir…
Böyle mi övülür…
Yazık…
Farkında değiller, Tayyip Bey’i halkın nazarında, olmadığı kisveye sokarak küçültüyorlar, onu mis minnacık yapıyorlar…
Basiretsizlik ve beceriksizlik işte…
Erbakan sağ olsaydı bu yakıştırmaları, “Vahşi Batı’nın marifeti” diyerek değerlendirirdi…
Merhumun öfkesi de bundan öteye gitmezdi…
………………………… …….
Oysa bu gibi hallerde öfke daha ileri gitmelidir; hezeyan sahipleri susturulmalıdır. Bunu da bizzatErdoğan yapmalıdır; tabii yakıştırmalar hoşuna gitmiyorsa…
………………………… ……
Tayyip Bey‘in 13 yıl süren başbakanlığı döneminde ikame ettiği her yenilik (!) iğnelenmiş balon gibi patlıyor…
İşte dershaneler…
Hepsini kapsayan “Kapatılma” kararı yargıdan döndü. Telâşa kapılarak okullaşanlar öğrenci bulamaz duruma düştü. Dershaneler ise yeni dönem için kayıt yapmaya başladı…
Karmaşa yaşanıyor!
Tayyip- Fethullah dostluğu, düşmanlığa dönüşünce Erdoğan cemaat ve Fethullah Gülen hakkında söylenmedik söz bırakmadı…
Sen 13 yıl ortaklık yap, devletin kapılarını ardına kadar cemaate aç, sonra da çıkar didişmesini tam bir düşmanlığa çevir; işte bu yaşandı, hâlâ da yaşanıyor…
Bu süreçte cemaat, paralel devlet oldu…
Terörist ilan edildi…
Kumpasçı diye lekelendi…
Haşhaşi olmakla suçlandı…
Pensilvanya diye anılıp durdu…
Bütün bu işlerin faili sayılan o gruba “Ne istediniz de vermedik” göndermesi yapan da yine AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu…
Bu durumda insan taraflara bakarak, cambaza bak cambaza deyimini kullanırsa yanlış mı değerlendirmiş olur!
* * *
GAZETELERDEN öğreniyoruz. AKP iktidarı devletin ne kadar taşınmazı varsa elden çıkarmış ve sonunda kiracı durumuna düşmüş…
Gazeteci arkadaşımız Erdoğan Süzer hangi kurumun kiracı durumuna düştüğünü ve devletin ayda kaç lira kira ödediğini kalem kalem sıralamış…
En yüksek kirayı BDDK ödüyor, ayda 1 milyon 90 bin lira. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu Aile Bakanlığı izliyor; o da 765 bin lira ödüyor kira olarak. Bakan Ayşenur İslam‘ın bonkörlüğüne bakın!
………………………… …..
Peki neden taşınmazlar elden çıkarıldı…
Çıkarıldı da gelen paralar nerelere kullanıldı…
Halk bunları soruyor…
Yanıtını da yine halk veriyor:
–Gelen paralar kaçak saraya ve diğer saraylara harcandı, camilerin yapılması için kullanıldı, üçüncü köprü ve yeni havaalanı projelerinde görevli taşeronlara akıtıldı…
Aile bireylerinin görevlendirildikleri vakıflara para verildi mi?
Orasını bilemiyorum…
Ama halka kulak verirseniz paracıkların bir kısmı da o vakıflara
aktarıldı…
Ama yanlış, ama doğru…