Ergun KAFTANCI
İRANLI kadınlar nedense ülkemize gelip evlenmek ve bir daha İran’a dönmemek istiyor.
Yeni yayın dönemine girmeden önce bir televizyon kanalında yayınlanan son evlendirme programını seyrettim. O vesileyle gördüm ki birçok İranlı kadın evlenip Türkiye’de kalmak istiyor…
Hatta onlardan biri de kısmetini buldu, Türk genciyle nikâhlanıp yuva kurdu…
Peki neden İranlı kadınlar, ülkelerinden kaçarak başta Türkiye olmak üzere çağdaşlığın ön planda tutulduğu demokratik ülkelerde yaşamaya can atıyor.
Çünkü İran’daki molla rejiminde kadının adı var, hakkı yok…
Var olan, içinde kadının olmadığı sosyal hayatı tercih eden bir yönetim anlayışı…
İnsanlar, Humeyni ile başlayan o yönetim anlayışından artık bunalmış durumda. Çünkü molla rejimi baskıcı, işkenceci, insan hak ve özgürlüklerine karşı çıkan bir rejim…
Kadınların günlük hayatları kısıtlama altında…
Giyimleri tek tip, sadece karaçarşaftan ibaret…
Gözlerine rastık ya da rimel çekebiliyorlar ama ruj, öje, fondöten, deodoran gibi malzemeyi kullanamıyorlar.
İçlerinde alkol var; hepsi günah…
Kadın, yanında aileden bir erkek olmadığı takdirde alışveriş merkezlerine gidemiyor. Kadınların tanımadıkları erkeklerle görüşmeleri suç. Yabancı erkeklerden uzak durmak zorundalar; erkeğin elini sıkamazlar, birlikte oturup çay içemezler, yan yana yürüyemezler…
Başta Evin Hapishanesi olmak üzere cezaevleri, yasaklanan yaşam biçimini yani içinden çağdaşlık ve özgürlük fışkıran sosyal anlayışı benimsediği için cezalandırılan kadınlarla dolu…
………………………… ..
Değerli okurlar; İran, katı sosyal hayatın olması, özgürlüklerin olmaması, evrensel değil fakat dinsel hukukun öne çıkarılması, nihayet Şia’nın anlayışına entegre şeriat uygulaması yüzünden, yaşanılmaz ülke haline getirildi.
Kadınlar, erkeklerden daha bilinçli hareket ediyor ve baskıcı, gaddar ve hunhar bir sistemden kaçıp kurtulmayı yeğliyor…
………………………… ..
Son olaya bakın…
Bir kadın karikatürcü, çizgileriyle devlet yetkililerine hakaret ettiği gerekçesiyle sözde yargılandı ve alelacele 12 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi…
Güler misiniz, ağlar mısınız bilemiyorum…
Atena Fargadani adındaki karikatürcü kadın, duruşmaya getirilirken erkek olan avukatıyla tokalaştığı için de ana davadan ayrı olarak yargılanacak. Zira, yabancı bir erkeğin elini sıkarak evlilik dışı cinsel ilişkide bulunmuş sayılıyor…
Keza avukatı da suçun diğer faili olarak yargıç huzuruna çıkarıldı. 60 bin Amerikan doları karşılığında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı…
Rejim, molla rejimi ama cezaların parasal tahsilatı Amerikan Doları üzerinden…
Peki müvekkil kadınla erkek avukatının tokalaştıklarını gören var mı…
Sadece gardiyan; onun ihbarı üzerine zina (!) suçu ortaya çıkmış. Bu ispiyonajından dolayı gardiyana kim bilir kaç yüz Amerikan Dolar’ı ikramiye vermişlerdir…
Böyle bir ülkede yaşamak istemeyen, kendi çapında kazan kaldıran, molla yönetimini eleştiren İranlı kadınların Allah yardımcısı olsun. Cendere içinde yaşamak hiç de kolay değil…
………………………… …
Dini siyasal amaçlı hareket noktası sayanlar bir ülkeyi ve milyonlarca
insanı işte böyle hayattan bezdiriyor.
Elbet de İslam; elbet de din ve inanç özgürlüğü…
İkisinin de aksini düşünemeyiz…
İkisi de vazgeçilmezdir…
………………………… …
İslam’da insanları dinsel baskı altına almak ve hayattan bezdirmek anlayışı da yoktur.