Ergun KAFTANCI
BASINDA ilk kez bir kalem, ele geçirdiği sütundan bir meslektaşını ölümle tehdit etti. Tehdidi savuran, durumdan vazife çıkararak AKP’nin avukatı kesilen bir delikanlı. Sinek gibi ezerek öldürmeyi düşündüğü yazar ise arkadaşımız Ahmet Hakan…
Meslek hayatımızda sütunlar arası kapışmaya çokça tanık olduk ama içinde ölüm tehdidinin yer aldığı bir didişmeye hiç rastlamadık…
Mesleğe 1957’de başladım; demek ki tam 58 yıl olmuş…
Bu kadar yıl, ustalarımız Peyami Safa Bey, Ref’ii Cevat Ulunay Bey, Hüseyin Cahit Yalçın Bey, Falih Rıfkı Atay Bey, Nizametin Nazif Tepedelenlioğlu Bey ve diğerlerinin, fikri düzeyde zıtlaştıkları kalemleri, böylesine tehdit ettiğine tanık olmadık.
En ağır yazan Necip Fazıl Kısakürek bile edip ve şair olarak kimseyi korkutmadı, ölümle tehdit etmedi….
Hiçbiri, insanlık anlayışının ve meslek etiğinin dışına çıkmadı…
Şu yeni yetmelere bakın; kendilerini ne sanıyorlar!
Meslek hayatımızda sütunlar arası kapışmaya çokça tanık olduk ama içinde ölüm tehdidinin yer aldığı bir didişmeye hiç rastlamadık…
Mesleğe 1957’de başladım; demek ki tam 58 yıl olmuş…
Bu kadar yıl, ustalarımız Peyami Safa Bey, Ref’ii Cevat Ulunay Bey, Hüseyin Cahit Yalçın Bey, Falih Rıfkı Atay Bey, Nizametin Nazif Tepedelenlioğlu Bey ve diğerlerinin, fikri düzeyde zıtlaştıkları kalemleri, böylesine tehdit ettiğine tanık olmadık.
En ağır yazan Necip Fazıl Kısakürek bile edip ve şair olarak kimseyi korkutmadı, ölümle tehdit etmedi….
Hiçbiri, insanlık anlayışının ve meslek etiğinin dışına çıkmadı…
Şu yeni yetmelere bakın; kendilerini ne sanıyorlar!
Bunlarda ne insanlık anlayışı var, ne de meslek etiğine bağlılık…
Kimi örnek alarak ve neye dayanarak kalemlerini, cinayet âleti haline getirmeye çalıştıklarını araştırmak lâzım…
Ağaları kim bilelim!
………………………… …….
Saldırgan ruha sahip bu çocuk Ahmet Hakan‘ı hedef alarak şunları yazmış:
-Türk milleti Coşkun’un tüm ihanetlerini kaydetti, elbette bedelini ağır ödetecek, oluk oluk kan akıtan bu örgüte yardım ve yataklık eden hiç kimse cezasını çekmekten kurtulamaz, istersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun.
Alenen yapılan bir ölüm tehditi…
………………………… ……..
Acıdım; yazarım diyenin mantığı da, muhakeme yeteneği de yerli yerinde olmalı. Bunun mantığı yamuk, muhakeme yeteneği de sıfır…
Mücadele yerine Oslo’da, İmralı’da, Kandil’de masaya oturarak müzakere
yoluyla bölücü çeteye yardım ve yataklık edenleri, ödün verenleri, yığınak yapılmasına göz yumanları, üstüne üstlük bu durumu ikrar edenleri hedef almıyor, Ahmet Hakan‘a bulaşıyor…
Yandaş bir çocuğun yazarlığı bu kadar olur işte!
Ahmet Hakan yargıya başvurdu ve şikâyetçi oldu. Bakalım o küçük adam, hakkında verilecek karardan sonra neler yazacak…
* * *
AKP‘yi köşelerden ve ekranlardan savunmaya kalkan isimler listeye giremedi. Hepsi şaşkın ve perişan durumda…
Ne umuyorlardı, ne buldular…
Partiyi, Tayyip Bey‘i, Ahmet Bey‘i, hatta yolsuzluk konusunda adları öne çıkanları savunmayı görev sayanlar, sürekli durumdan vazife çıkarmış olmanın karşılığını alamadılar, listelere giremediler.
Kimi örnek alarak ve neye dayanarak kalemlerini, cinayet âleti haline getirmeye çalıştıklarını araştırmak lâzım…
Ağaları kim bilelim!
…………………………
Saldırgan ruha sahip bu çocuk Ahmet Hakan‘ı hedef alarak şunları yazmış:
-Türk milleti Coşkun’un tüm ihanetlerini kaydetti, elbette bedelini ağır ödetecek, oluk oluk kan akıtan bu örgüte yardım ve yataklık eden hiç kimse cezasını çekmekten kurtulamaz, istersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun.
Alenen yapılan bir ölüm tehditi…
…………………………
Acıdım; yazarım diyenin mantığı da, muhakeme yeteneği de yerli yerinde olmalı. Bunun mantığı yamuk, muhakeme yeteneği de sıfır…
Mücadele yerine Oslo’da, İmralı’da, Kandil’de masaya oturarak müzakere
yoluyla bölücü çeteye yardım ve yataklık edenleri, ödün verenleri, yığınak yapılmasına göz yumanları, üstüne üstlük bu durumu ikrar edenleri hedef almıyor, Ahmet Hakan‘a bulaşıyor…
Yandaş bir çocuğun yazarlığı bu kadar olur işte!
Ahmet Hakan yargıya başvurdu ve şikâyetçi oldu. Bakalım o küçük adam, hakkında verilecek karardan sonra neler yazacak…
* * *
AKP‘yi köşelerden ve ekranlardan savunmaya kalkan isimler listeye giremedi. Hepsi şaşkın ve perişan durumda…
Ne umuyorlardı, ne buldular…
Partiyi, Tayyip Bey‘i, Ahmet Bey‘i, hatta yolsuzluk konusunda adları öne çıkanları savunmayı görev sayanlar, sürekli durumdan vazife çıkarmış olmanın karşılığını alamadılar, listelere giremediler.
Savcı Sayan, Fikri Akyüz, Muhsin Kızılkaya, Hüseyin Yayman, Uğur Işılak, Abdürrahim Boynukalın, Eyüp Gökhan Özekin gibi AKP şövalyeleri (!) de dışlandı.
AKP’ye hizmette kusur etmeyen eski raportör -Artık akademisyen–Osman Genç‘i bile listeye almadılar. Oysa Genç, Anayasa Mahkemesi raportörü iken AKP lehine görüş beyan edecek cesareti göstermiş bir isimdi.
AKP’ye hizmette kusur etmeyen eski raportör -Artık akademisyen–Osman Genç‘i bile listeye almadılar. Oysa Genç, Anayasa Mahkemesi raportörü iken AKP lehine görüş beyan edecek cesareti göstermiş bir isimdi.
Vali olarak da, Emniyet Genel müdürü olarak da sayısız hizmetleri (!) bulunan Oğuz Kağan Köksal da kündenden aşırıldı, Kırıkkale vekili iken bu defa listeye giremedi…
Durumdan vazife çıkarıp AKP’yi yıllarca ekranlardan da savunan Hüseyin Çelik de diğer bazı isimler gibi karambola gitti.
Durumdan vazife çıkarıp AKP’yi yıllarca ekranlardan da savunan Hüseyin Çelik de diğer bazı isimler gibi karambola gitti.
Yolsuzluk ve rüşvet olayına adı karışanların siyasette havlu attıkları görüldü. O naneleri yemeselerdi bugün listelerde olabilirlerdi.
…………………. … ……….
………………….
Davutoğlu MKYK gibi, listelere de hakim olamadı. Saray kimleri istediyse hepsini listelere aldı.
AKP’deki Erdoğan faktörü‘nü yadsımak mümkün değil; Tayyip Bey‘in ağırlığı sürüyor. Kılıçdaroğlu‘nun da dediği gibi AKP, özgür iradeye sahip parti değil; sulta altında, yanitutsak bir parti…
Yurttaş, iradesi ipotek altında olan bir partiyi yeniden niçin iktidara getirsin; demokrasi ve demokratik hayat bir yerimize mi batıyor!?
Bu milletin görevi, siyasete ipotek koyan, hür iradeleri tutsak hale getiren bir siyasal anlayışı ve bu anlayışa biat eden yapılanmayı sonuna kadar taşımak mıdır!?
AKP listesi insana bunları düşündürüyor ve söyletiyor!
………………………… ….
Derkenar: Mardin listesinin ikinci sırasındaki adayın akaryakıt kaçakçılığından 4 yıl hapis cezası bulunduğu, içeride yatmaktan, seçilerek kurtulmasının sağlanmak istendiği iddia ediliyor. Haber doğru mu, yanlış mı yakında anlaşılır.
* * *
MHP, teröre ve onu üstlenen PKK’ya meşruiyet kazandıran siyasal iradeye mensup isimlerin Yüce Divan’da yargılanması için TBMM Başkanlığı’na “Meclis soruşturması” için önerge verdi.
Önergede, yargılanması istenen isimlerin başında Erdoğan var.
Önergede sekiz isim sıralanıyor; diğerleri Davutoğlu, Arınç, Bozdağ, Atalay, Akdoğan, Ala veErgin…
Örgüte olanak tanıyanlara ses çıkarmayan ve bunları attıkları adımlardan caydırmayan öteki AKP’lilerin de yargılanmaları söz konusu olabilir…
Olmalıdır da…
Zira hukukta ve yasalarda suça iştirak, ya da suça teşvik gibi hükümler de var. Beyler bu hükümlerin kapsamında düşünülebilir.
……………………. ………
Erdoğan bir televizyon programında konuşurken PKK’nın saldırılarını ve çözüm sürecindeki önlemleri de gündeme getirdi.
Şunu da söyledi:
-Valilerimiz verdiğimiz talimat gereği operasyonlara girmiyordu…
Açıklamadan öğreniyoruz; TSK geçen yıl, 3 ilde 290 operasyon talebinde bulunmuş ancak valiler 8’i için izin vermiş.
Şırnak’ta 110, Hakkâri’de yaklaşık 100 ve Tunceli’de de 80 civarında müdahale talebinde bulunulduğunu da kaydedelim…
Güvenlik güçlerinin teröristlerle mücadelesini engellemek ve askerle polisin yolunu kesmek suç değil mi!?
TBMM, verilen önergeyi görüşürken herhalde bütün ayrıntılara girecek veYüce Divan‘a giden yolu açacaktır.