Ergun KAFTANCI
GEÇEN haftanın muhasebesini yapalım…
Terör malûm…
Durmuyor…
Şehit üstüne şehit veriyoruz…
Saldırıları önlemek için dağı taşı bombalıyoruz ama nafile; sınırlarımızın dışındaki teröristi telef etsek bile içerideki hempaları, kentsel terörü üstlenip kalleşçe sürdürüyor…
Vurup kaçıyorlar…
Terör çetesinin kentteki yandaşları çocuk yaşta, çoğu şuursuz ve biri bile terörün âleti haline geldiğini düşünemiyor…
………………………………….
Terörün sadece silahla sonlandırılamayacağı gerçeğiyle başka faktörlerin de devreye girmesi lâzım; bu bir kez daha ortaya çıktı.
Elbet de ekonomik önlemlerin önemi büyük…
Ancak örgüt, bölgede ekonomik gücün oluşmasına izin vermiyor. Katiller, tüccarı da, esnafı da, asker ve polis gibi yok edilecek hedef haline getirdi…
Tüccar ticaret yapamaz oldu, esnaf dükkânını bile açamıyor…
Örgütün canına kıydığı, malını gaspettiği bölge insanın çoğu Kürt yurttaşımız, terör onları da vuruyor…
Olacak şey mi bu…
Oluyor…
Çünkü canavarlığın sınırı yok!
………………………………….
Dikkat etmiş olmalısınız; bölgedeki baraj inşaatlarına malzeme çeken TIR’ları ve kamyonları ateşe veriyor, sulama dahil ekonomiye güç katacak alanlardaki yatırımları sabote ediyorlar…
Demek ki terörle mücadele sürecinde ekonomik önlemlerin de fazla bir etkisi yok. Terörist, bölgede değer bulacak ve terörün gerekçesini ortadan kaldıracak hiçbir gelişmeye izin vermiyor.
O halde…
Geriye çetenin üzerine silahla yüklenmek ve teröriste aman vermemek kalıyor…
Başka çözümü olup da söylemek isteyen, bir adım öne çıksın!
* * *
BU satırlar yazılırken AKP Büyük Kongresi toplanmak üzereydi…
Davutoğlu Genel Başkanlık seçimine tek tabanca gidiyor; Tayyip Bey listesini beğenmeyince Davutoğlu’na “Binali Yıldırım Bey de aday olabilir” diyerek gözdağı vermiş…
Söylenti doğruysa bunun üzerine Davutoğlu, kendi adamlarıyla dolu MKYK listesini geri çekmiş ve Tayyip Bey‘in Berat’lı, çakma AKP’li denilen Süleyman’lı ve Numan’lı listeyi kabul etmiş.
Birkaç saat sonra Tayyip Bey‘in listesi oylanacak ve Davutoğlu da rakipsiz bir şekilde Genel Başkan seçilecek…
……………………………………..
Bütün bunlar AKP’nin iç işi; sorunsa onun sorunu…
Milleti ilgilendiren asıl sorun, anayasaya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın içinden çıkıp geldiği partisiyle organik bağını hâlâ kesmemiş olması…
AKP’yi yönlendirmekten vazgeçmemek suretiyle anayasaya alenen meydan okumak, Cumhurbaşkanlığı makamına gölge düşürmektedir ki
bu tavır, halkın o makama beslediği saygıyı da maalesef ortadan kaldırmaktadır.
Külliyede yapıldığı belirtilen AKP Kongresi’ne ilişkin zirve toplantısı da gösteriyor ki biz hâlâ, anayasaya, yasalara, teamüllere ve kurallara uymakta titiz ve dikkatli davranan bir toplum değiliz.
* * *
HDP ekibinin Cizre’ye girişine izin verilmemesini vahim bir karar diye yorumlamalıyız.
Devlet bu suretle, kutuplaşmaya bir kez daha tuz biber ekmiş oldu…
Oysa sıkı güvenlik önlemleri alınarak HDP’lilerin Cizre’ye girmeleri sağlanabilirdi. Bölücü çete“Bizimkiler geldi” diyerek herhangi bir eylem yapamazdı, böylece HDP ile PKK’nın organik bağı daha net ortaya çıkardı…
Bunu düşünecek kafa nerede!?
* * *
ÖNEMLİ bir haber…
Yandaş Sabah gazetesi çözüm sürecinde bölücü örgütün meydanı boş bularak kentlere silah ve mühimmat yığdığını, hem dağ, hem kent kadrosunu takviye ettiğini yazdı…
Bunu Cumhurbaşkanı da söyledi, yandaş ekranlara çıkan kiralık tipler de… Hatta hepsi, AKP’yi suçtan kurtarmak amacıyla bu rezaleti muhalefete fatura etmeye bile kalktı…
Peki bu ataletin sebebi ne?
Örgütün bu sinsi oyunu nasıl oluyor da görmezden geliniyor…
Oysa anımsıyorum, aynı süreçte pek çok kalem bu sinsiliği işaret ederek devleti yönetenlere“Dikkat” dedi…
Dedik ama kimseyi harekete geçiremedik. Sanki üzerlerinde ölü toprağı vardı… “Dikkat”komutu çeken kalemlere sadece “Kandırıldık” diye yanıt verdiler…
Kandırıldık demek ataleti ortadan kaldırmıyor…
Örgütün kentlere kaydırdığı saldırılara bakın, ataletin nelere mal olduğunu görün!
* * *
ANKARA Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir kararı açığa çıktı…
Başkan İ.Melih Gökçek, belediyeye ait yedi dönüm büyüklüğündeki araziyi bir spor derneğine bilmem kaç yıllığına ve bilabedel kiralamış…
Kira filan söz konusu değil; üstelik arazi üzerinde bulun tesislerin elektrik dahil her türlü giderini de belediye karşılayacak…
Bahse konu olan yer Dikmen’de; üzerinde iki düğün salonu, 3 büfe, bir kafeterya, halı saha, tenis kordu, gezi alanları var. Dernek bir tüzel kişilik; bu tüzel kişiliğe o araziyi sahiplenme olanağını sağlayan üyeler kimler, kaçı AKP’li, kaçı Gökçek’in yakını ya da adamı, hepsini saptamak lâzım!
Belediye Meclis’inin CHP’li ve MHP’li üyeleri kazan kaldırmış ama boşuna…
Gökçek yine bildiğini okumuş…
……………………………………
AKP’li belediyeler usulsüz ve kanunsuz işler yapılan yerler oldu… Ancak bazı başkanlar usule ve yasallara uymakta azami dikkat gösteriyor…
Onların da en büyük şikâyeti gözü doymayan partizan başkanların varlığı…
Gökçek hakkında Belediye Meclisi bakalım nasıl bir karar alacak; tabii AKP Genel Merkezi de…
………………………………….
İ.Melih Gökçek öyle de Kadir Topbaş nasıl?
Boğaziçi İmar Planı‘nın delinmesine ses çıkaramıyor. SİT alanlarında yapılaşmayı görmezden geliyor. Mesela, acem genci Reza Zarrab’ın kaçak yalı restorasyonunu görmezden gelen Topbaş değil mi?
“Milletin a…. koyacağız” diyen yandaş müteahhitin Boğaz’daki eski binasını ateşe verip yerine kaşane yapma girişimine dokunabildi mi… İmar izni verdiği siluet bozan gökdelenlere yıkım kararını uygulayabildi mi…
1 Kasım’da sandığa giderken, gözü bir türlü doymak bilmeyen AKP’li belediyeleri de unutmayın ve sömürüldüğünüzü düşünerek oy’unuzu ona göre kullanın.
* * *
MOTORİNE en son 3 kuruş zam geldi…
Evet üç kuruşcuk…
Hükûmetin üç kuruşa bile muhtaç hale geldiğini anlayın…
Benzin ve motorin fiyatı tahterevalli gibi, bir iniyor, bir çıkıyor…
Bu indi çıktıya mecburen alışacağız…
…………………………….
Bir başka haber daha var; ülkeye son dönemde kaynağı bilinmeyen 9 milyar dolar gelmiş…
Ama nereden ve kimden, açıklanmadı…
O para ne olacak, kimin cebine girecek o da meçhul…
Para uzmanları bu 9 milyar dolara gizemli para diyor…
AKP iktidarı döneminde açık ve seçik hiçbir şey yaşanmadı, hep gizli işler yapıldı. Bu paranın gizemli olduğu iddiasını da o nedenle yadırgamıyoruz…