MHP,1 Kasım seçimlerinden bu yana 46 yıllık mazisinde eşine benzerine rastlanmayan bir saldırının ve karalama politikasının altındadır.
Elbette ki, 1 Kasım seçimleri sonucu oluşan tablodan bu harekete gönül vermiş hiç kimse memnun değildir ve bu sonuç hepimizi üzmüştür.
Lakin; Ülkücüler hiçbir zaman zoru gördüğünde kaçan, pes eden havlu atan kişiler olmamıştır. Ülkücüler ideolojisi ve misyonu için her zaman her alanda yılmadan mücadele etmiş etmeye de devam edecektir.
Türkiye önemli bir süreçten geçerken, gündemi olağanüstü kurultaylarla oyalama olmamalıdır. Ülkücü Hareketi, şimdi ölecek, dağılacak, yok olacak diye bekleyenler bilsinler ki, 1 Kasım Ülkücü Hareket için ne bir milattır, ne de bir miattır.
Ülkücü Hareket; zindanda da olsa, makamda da olsa her şartta kıyamete dek yaşayacak, var olacaktır. Bizleri nihai mutluluğa, müreffeh bir geleceğe, tam manasıyla muktedir olmaya, yeryüzünün her sathında dirliğe taşıyacak asıl referans da, bozulmasına, esnemesine, delinmesine, eskimesine, yıkılmasına ve dağılmasına asla izin vermeyeceğimiz birliğimiz olacaktır.
Binlerce yıllık insanlık tarihinde milyonlarca badire atlatan Türk Milliyetçiliği fikriyatı ve 46 yıllık siyasi yaşamında sayısı binlerle ama acısı asla ölçülemeyecek kadar çok sıkıntılara duçar olan Milliyetçi Hareket Partisi, dün olduğu gibi bugün de yılmadan, yorulmadan, rehavete ve yılgınlığa düşmeden yüce hedeflerine adım adım ilerlemeye devam edecektir.
Yürüdüğümüz yol bazen düz, bazen yokuş, bazen çiçekli, bazen de dikenli bir yol olacaktır. Bu güne kadar hiçbir olumsuz şartta geri adım atmayan yüreğimiz, bugün ve bundan sonra da hiçbir dönem yorulmayacak, hız kesmeden Türk Milliyetçiliği uğruna mücadele etmeye devam edecektir.
İçimize sokulmaya çalışılan fitneye karşı bizi koruyacak olan sarsılmaz temelimiz ‘Ülkücü, ülkücünün öz kardeşi, sırdaşı, yoldaşıdır’ hükmü olacaktır.
Unutulmamalı ki; içimizde karmaşaya sebebiyet verecek her davranış sadece ve sadece Türk düşmanlarını mutlu edecektir. İşte bu yüzden attığımız her adımı, nefsimizi ve hırsımızı bir kenara bırakıp öyle atmalıyız.
Seçim mahallerinde hiçbir şekilde partimize yer vermeyen ulusal basın,1 kasım sonrası oluşan tabloyla sanki bir yerlerden düğmeye basılmışçasına MHP üzerine baskı kurmaya çalışmaktadır. Hiç bir dava arkadaşımız bu oyuna gelmeyecek ve birlik beraberliğimizden taviz vermeyerek bu oyunu hep birlikte bozacağız.
Her ülkücü bizim için bir değerdir.
Ülkemiz zor günlerden geçerken, her gün şehit cenazeleri gelirken, Milliyetçi Hareket Partisi’nde sanki bir iç çatışma varmış gibi göstermeleri ise sonuç vermeyecek, bizleri bunlarla oyalayamayacaklardır.
Bizler her batan güneş yeni doğacak olan günün müjdecisidir diyerek çalışmalarımızı daha da artırarak bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz.
Önce Ülkem ve Milletim sonra Partim ve Ben diyen, ülke çıkarları için şahsının zarar görmesine ses çıkarmayan, bakanlık ya da kırmızı koltuklar için değerlerini ezip geçmeyen Genel Başkanımıza olan desteğimiz sonuna kadar devam edecektir.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!