Olcay Kılavuz: “Türkiye’yi yönetenler artık bu sese kulak vermeli, tutarsız dış politikasını bir an evvel terk etmelidir. Aksi takdirde köklü Türkmen şehirlerinden Erbil gibi Kerkük’ün de demografik yapısı değiştirilecek, Tuzhurmatu’da Süleymaniye gibi gerçek kimliğini yitirecektir.”
“Türkiye’yi yönetenler artık bu sese kulak vermeli, tutarsız dış politikasını bir an evvel terk etmelidir” diyen Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz’unTürkmeneli’nde yaşanan gelişmelerle ilgili yayınlamış olduğu yazılı basın açıklaması şu şekilde:
Suriye’de savaş tüm hızıyla devam edip Türkmen beldelerini yerle bir ederken, Irak’ta da Türkmenlere yönelik saldırılarda yaklaşık bir haftadan beri artış görülmektedir. Bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi hayal edenler Türk kültürünün nakış nakış motifleriyle bezediği kadim coğrafyamızı hedef almaya devam etmektedir. Irak Türklüğünün sembolü Kerkük’ün Tazehurmatu kasabası hedef alınmakta yine Türkmen yerleşimi olan Selahaddin ilinin Tuzhurmatu ilçesinde gerginlik gün geçtikçe artmaktadır. Türküleri ile yüreklerimizi titreten güzide şehrimiz Kerkük’ün Tazehurmatu kasabasına terör örgütü IŞID tarafından yapılan hain saldırılar had safhaya ulaşmıştır.
Kerkük Devlet Hastanesinin verilerine göre 8 Şubat 2016’da gaz zehirlenmesi sebebiyle 3’ü ağır olmak üzere 11 yaralı hastaneye kaldırılmıştır. 9 Mart 2016 tarihinde ise aynı hastaneye gaz bombası sebebiyle 30’u ağır olmak üzere 227 yaralı soydaşımız müracaat etmiştir. 10 Mart 2016 tarihinde öğle saatlerine kadar yine Kerkük’e 100 kadar yaralı soydaşımızın ulaştırıldığı göz önünde bulundurulduğunda vahim tablo daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Terör örgütü IŞID’in klor ve hardal gazı içeren bombalarla gerçekleştirdiği hain saldırılar sivil Türkmen soydaşlarımızı hedef alırken yine dünyanın suskunluğu dikkat çekmektedir. IŞID terör örgütünün Kerkük’ün dibine kadar gelmesini fırsat bilen peşmerge ise bunu fırsata dönüştürmeye çalışmakta ve Kerkük’ü sözde bölgesel yönetimine dahil etmenin hayalini kurmaktadır. Diğer yandan Tuzhurmatu’da ise Türkmen soydaşlarımız üzerinden yaratılmaya çalışılan mezhep gerginliği her geçen gün etkisini arttırmaktadır. Kısacası Irak’ ta Türkmen varlığı bir bütün olarak ele alınmakta bir yanda Irak merkezi yönetimi basiretsiz anlayışını devam ettirmekte, diğer yanda ise küresel sermaye sahipleri işleyen planlarının mutluluğunu yaşamaktadır.
Türkmen soydaşlarımız bu haldeyken kararlı bir tutum sergilemesi gereken Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri ise bu milli davayı görmezden gelmektedir. Türkiye bu yangına dur demeye soydaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaya mecburdur. Zira tüm her şeyden azade bölgedeki Türkmen unsurunun yok edilmesi Türkiye’nin güvenliğini çok yakından alakadar etmektedir. Terör örgütünün işgalinin sebebiyle boşalan Türkmen beldelerinin peşmergenin ve bölücü terör örgütünün komşu ülkelerdeki kollarının yerleştiği aşikârdır. Eğer katledilenlerin Türk olması mevcut yöneticiler için yeterli değil ise bölgede aynı zamanda vicdanlar da katledilmektedir. Eli kanlı IŞID terörü sözde İslam adına her biri iman kalesi Türkmen kardeşlerimizi birer birer yok etmektedir. Camiler bombalanmakta, ufacık çocuklara tarifi imkânsız acılar yaşatılmaktadır.
Türkiye’yi yönetenler artık bu sese kulak vermeli, tutarsız dış politikasını bir an evvel terk etmelidir. Aksi takdirde köklü Türkmen şehirlerinden Erbil gibi Kerkük’ün de demografik yapısı değiştirilecek, Tuzhurmatu’da Süleymaniye gibi gerçek kimliğini yitirecektir. Ülkü Ocakları olarak yaşanan gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek ve bir tek ülküdaşımız kaldığı sürece soydaşlarımızın yalnız olmadıklarını en gür şekilde haykıracağız. Bu vesileyle mevcut iktidarı tekrar göreve davet ediyor, başta Türkmeneli’nde şehit düşen soydaşlarımız olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.