MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, yeni anayasa ile ilgili açıklamalarda bulundu. Dinle ilgili her türlü kavramın milletin kalbinde, imamında ve inancında olduğunu belirten Vural, “Din ve vicdan hürriyeti konusunda da bu milletin dini ve mezhepleriyle hiç kimsenin problemi yoktur. Kimse de buna müdahale edemez. Anayasada aziz milletimizin yüzde 99’u zaten Müslümandır yazıyor. Elhamdülillah Müslümanız. Anayasa tartışmalarını bu eksene indirmek ve tartışmayı bu noktaya getirmek doğru değil.” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
Venedik Komisyonu üyelerinden oluşan heyetle dün bir görüşme yaptığını belirten Vural, “Venedik komisyonunun terörle mücadele kapsamında alınan tedbirler konusunda bir görüş oluşturmak amacıyla yaptığımız bu görüşmede MHP’nin tutumunu anlattık.” dedi.
Venedik komisyonuna Türkiye’nin terörle mücadelesinin hukuki meşruiyeti olduğunu ve bu mücadelenin hukuk çerçevesinde yürütüldüğü ifade ettiğini kaydeden Vural, “Terör örgütünün bugün çeşitli illerimizin ilçelerinde ve mahallelerinde fiili olarak bir özerklik ilanı meydana getirdiği ve bu orada yaşayan sivil halkı baskı altına aldığını, onların anayasadan kaynaklanan her türlü haklarını ortadan kaldıran girişimler karşısında terörle mücadele kapsamında özellikle yürütülen bu mücadelenin aslında bir bakıma oradaki sivil halka yönelik terör örgütünün bu baskı ve tehdidini ve egemenliğimizi ortadan kaldıran fiili özerklik taleplerine karşı da devlet ve kamu düzeni otoritesini korumak amacıyla terörle mücadelenin yapıldığını kendilerine belirttik.” diye konuştu.
Türkiye’nin terörle mücadelesini bugüne kadar olduğu gibi aynı şekilde sivil halkla terör örgütünü ayıran bir yaklaşımda yaptığını anlattığını vurgulayan Vural, “Bu çerçevede bu operasyonların bundan dolayı da uzun sürebildiğini belirttim. bunun da iller idaresi kanununda gereken tedbirleri almak kapsamında uygulandığını ve Türkiye’nin bir hukuk devleti ekseninde bu terörle mücadelesini sürdürdüğünü belirterek bu konuda devletimizin yürüttüğü terörle mücadelenin yanında bir tavır sergilediğimizi belirttim. Kendilerine aslında bu terörle mücadele demokrasimizi ve hukuk devletimizi ortadan kaldırmak isteyen PKK terör örgütüne karşı demokrasi ve hukuku koruma mücadelesidir. Dolayısıyla Türkiye’nin bu terörle mücadelesinin sorgulanması yerine demokrasi ve hukuk koruyan terörle mücadelenin desteklenmesi gerektiğini belirttim.” şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, “Bugün gazetelerde yer alan bir habere göre İslam ve Allah gibi kavramların yeni anayasada bulunacağı dile getiriliyor bu konuda ne dersiniz?” sorusuna Vural, şu cevabı verdi: “Dinle ilgili her türlü kavram milletin kalbindedir, imanındadır, inancındadır. Bu konular bir anayasa din ve vicdan hürriyeti konusunda da bu milletin dini ve mezhepleriyle hiç kimsenin problemi yoktur. Kimsede buna müdahale edemez. Bu anayasa konusundaki hususlar hep bu konular bu noktada bir eksene tartışma yapmak yeni bir algı operasyonunun hazırlıklarıdır. Bu anayasa milletin anayasası olur. Millette milli ve manevi değerlerini sahiplenmesini bilir. Bu bakımdan bu anayasa da aziz milletimizin yüzde 99’u zaten Müslümandır. Anayasada yazıyor, yazmasa Elhamdülillah Müslümanız. Kimin neye nasıl inancını nasıl ifade ediyorsa da onlar insanların kendi arasındaki mesele değil Allah’la insan arasındaki bir meseledir. Anayasa tartışmalarını bu eksene indirmek ve tartışmayı bu noktaya getirmek doğru değil.”
Başka bir gazetecinin, “Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklik ile sözleriyle ilgili ne söylersiniz? Bu sözler bir muhasebe yapılmadan söylenen sözler mi sizce” sorusuna Vural, “İsmail Kahraman’ın bu sözlerini düşünmeden söylenmiş sözler olarak nitelemek kendi müktesebatına aykırı olur diye düşünüyorum. Biraz bu konularla ilgili kafa karışıklığı var. Bu konudaki tartışmaları, kimse kimsenin dinini sorgulamakla haiz değil.Bu eksene indirerek meseleye bakmak bu eksende aziz milletimizi ayrıştırmak, kutuplaştırmak, çatıştırmak tartıştırmak doğru değildir. Bu konuda cumhurbaşkanı da laiklik konusundaki tavırlarını ortaya koymuştur, komisyon başkanı da ortaya koymuştur. Bu tartışma ekseninde toplumu değerlerimiz ekseninde tartışmaya, kutuplaşmaya ittirmek doğru değil. Sanal tartışmalarla toplumu yönlendirmek yerine sorgulanması gereken husus Türkiye’nin gerçek manada muhafazakar değerlerinin içinin nasıl boşaltıldığını, nasıl yozlaştırıldığını dikkate almak gerekiyor.Böyle bakıldığı zaman bu milletin milli ve manevi değerlerinin nasıl tahribata uğratıldığını sorgulamak lazım. bu tartışmaların bu tahribatı yapanların üstünü örtmek için bir malzeme olarak kullanmasına izin vermemiz mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Kimse kimsenin dinini sorgulama hakkına haiz değil. Bu eksende milleti ayrıştırmak, çatıştırmak, tartıştırmak doğru değil.” dedi. Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dün kendisini Venedik Komisyonunun ziyaret ettiğini anımsattı.
Venedik Komisyonuna “Türkiye’nin terörle mücadelesinin hukuki meşruiyeti olduğunu, hukuk çerçevesinde yürütüldüğünü, terör örgütünün fiili olarak özerklik ilanı yaptığını, sivil halkı baskı altına aldığını, halkın Anayasa’dan kaynaklanan haklarını ortadan kaldırma girişimleri karşısında devlet düzenini koruma amacıyla terörle mücadelenin yapıldığını” söylediğini aktaran Vural, olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan edilmesi tavsiyesinde de bulunduklarını anımsattı.
“DOLMABAHÇE VAR MIDIR YOK MUDUR”
Milletin önünde ne söyledilerse komisyona da aynı şeyleri ifade ettiklerini belirten Vural, “Kapalı kapılar ardından kimler terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin mücadelesini şikayet etmektedir, bunların açığa çıkması gerekiyor.” ifadesini kullandı. Dolmabahçe’de yapılan toplantıda okunan 10 maddenin, televizyonlardan canlı yayınlandığını ifade eden Vural, “Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Ne mutabakatı, nereden çıkmış bu?’ diyor. Bu açıklamanın, Habur’dan, Oslo’dan alınan ders sonucu yapılmış olmasını ümit ediyoruz.” diye konuştu. Vural, Başbakan Davutoğlu’na da “Dolmabahçe var mıdır, yok mudur, arkasında mısın, değil misin?” diye sordu. TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklikle ilgili açıklamasını anımsatan Vural, “Sayın Kahraman, Meclis’i temsil etmektedir. Dolayısıyla Meclis Başkanı’nın burada kişisel kanaati olmaz. Hükmi şahsiyeti vardır. Bu sözlerikullanırken itinayla kullanmalı. Türkiye, bu meseleleri çözmüştür.
Laiklik-dindarlık ekseninde bir kutuplaşma yoktur ve olmamalıdır. Dolmabahçe, laiklikle ilgili tartışmalar, AKP içinde derinlerde fay hatlarının oluştuğunu ortaya koyuyor. AKP kazanı kaynıyor.” iddiasında bulundu. Vural, “Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde Almanya’ya İncirlik’ten yer verme taahhüdü var mı yok mu? DAEŞ ile mücadele kapsamındaki bu talep geçici mi kalıcı bir talep midir? Neden DAEŞ’e havadan operasyon yapamıyoruz? Niye bunu kullanmıyoruz? Kim kullandırtmıyor?” diye sordu.
“YENİ ALGI OPERASYONU HAZIRLIKLARI”
Vural, bir soru üzerine “Dinle ilgili her türlü kavram milletin kalbindedir. Bu milletin diniyle, mezhepleriyle kimsenin problemi yok. Bu eksenli tartışmalar yapmak yeni bir algı operasyonunun hazırlıklarıdır.” dedi. TBMM Başkanı Kahraman’ın laiklikle ilgili sözlerini “düşünmeden söylenmiş sözler” diye nitelendirmenin, kendi müktesebatına aykırı olacağını savunan Vural, “Kimse kimsenin dinini sorgulama hakkına haiz değil. Bu eksende milleti ayrıştırmak, çatıştırmak, tartıştırmak doğru değil. Bu konuda Cumhurbaşkanı, Komisyon Başkanı, parti sözcüsü tavırlarını ortaya koydu.” diye konuştu.
Dokunulmazlıklarla ilgili kanun teklifinin yarın TBMM Anayasa Komisyonunda ele alınacağının anımsatılması üzerine Vural, bu güne kadar ki tutumlarını komisyonda da açık bir şekilde dile getireceklerini, anayasa değişikliğini destekleyeceklerini kaydetti.
Vural, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın partili cumhurbaşkanı’ açıklamalarının sorulması üzerine Vural, MHP’nin güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana olduğunu dile getirdi.