Ergun KAFTANCI
ŞU partilerin haline bakın. İçsel demokrasi anlayışından yoksunlar. Bu yüzden CHP Aylin Nazlıaka‘yı, MHP de Meral Akşener‘i ihraç etti. Çünkü iki değerli kadın siyasetçi gerçekleri söyledi, erkeklerden daha cesur ve mücadeleci olduklarını gösterdi…
İki muhalefet partisi doğru söyleyeni ihraç eder de AKP geri kalır mı? Partinin kurucularından eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış‘ın ihraç edildiğini hatırlıyorum. Fetöcü olanlar kendiliğinden ayrıldı. Bülent Arınç gibi bir diğer parti kurucusu kenara itildi, âdeta ihraç edildi.
Bir başka kurucu da Ertuğrul Yalçınbayır‘dı. Ertuğrul Bey artık AKP’li değil… Partinin kurucusu ama kökü CHP’li diye adama cephe aldılar. Yalçınbayır‘ın siyasal hayatı pek dalgalı geçmiş olabilir. CHP’den sonra Refah Partisi’ne, ardından ANAP’a, oradan AKP kuruculuğuna yürüdü diye insan dışlanır mı… Sonunda dışlandı, o da köşesine çekildi.
* * *
Lafı uzatmayalım…
Siyasi partiler yasası nedense bir türlü değiştirilmiyor. Malûm, partiler tüzüklerini ona göre hazırlıyor. O tüzükler ise düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğünü parti içinde kısıtlıyor, iktidara gelindiğinde de ülke çapında…
Düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü kağıt üzerinde var ama uygulamada yok; insanlar o nedenle siyasetten düşürülmedi mi…
Katakulli işte…
* * *
18 maddeyi değiştirme başarısı gösteren 339 kişi, siyasi partiler yasasını değiştirip, parti içi özgürlük kısıtlamasını ortadan kaldıran çağdaş hukuka dayalı yeni bir yasa çıkaramaz mıydı?
Çıkaramaz mıydı değil, çıkarmazdı, çıkarmadı da.
Çıkarsalardı partide görüş beyan eden, eleştiren ve gidişatı beğenmeyip uyarıda bulunan akillerden nasıl kurtulacaklardı…
* * *
Dönüyorum başa…
İhraçlarına AYM’ye başvurarak itiraz eden ve haklarındaki kararın düzeltilmesini talep eden Akşener ve Nazlıaka, siyasi partilerin tüzüklerinde yer alan, üyelerin düşünce ve fikir beyanını yasaklayan hükümlerin de anayasaya aykırı olduğunu belirterek dikkate alınmasını istemeliler.
Şaklabanlığı seviyorlar demek ki
ŞEYTAN, referandumda anayasa değişikliğine evet denilmesi için konu mankeni olmayı ilk kabullenen isim. Ardından topu, konu mankenliğini marifet sayan tiplere attı…
Onlar da “Ben de varım” diyerek toplumun nabzını ellerine almadan şaklanbalık yapmaya soyundular…
Dikkat ettim, mankenlerin hepsi iktidardan nemalanan tip…
Bakalım sandığa kadar aralarına daha kimler katılacak…
* * *
AKP’nin en büyük meziyetlerinden biri kendisine yaklaşanları ve sadakat gösterenleri nemalandırmak…
Dikkat edin, evet diyen ve halkın da demesini isteyenlerin tamamı iktidarla haşır neşir isimler…
Bundan sonra onları sık sık külliyede ziyaretçi olarak da görebiliriz…
* * *
Konyaspor’un Teknik Direktörü eski Fenerbahçeli Aykut Kocaman, hepsinden akıllı ve yürekli çıktı. Sporcu siyasetin içinde olmamalı diyen Aykut Hoca, ihsası reyde bulunanları da böylece kınamış oldu.
Siyasal hırs neler söyletiyor
BU laf, muhteremin bittiğini gösteriyor. Devlet Bahçeli‘den bahsediyorum, şöyle diyor:
-Toplumdaki değişim dinamiklerini fark eden siyaset aklının devlete kişilik kazandıran hukuki çerçeveyi belirlemesi doğal, hatta zorunludur.
Vay vay vay, lâfa bakın…
Baştan aşağı yanlış bir değerlendirme…
Toplumun değişen dinamikleri demokrasiyi ve parlamenter demokratik sistemi ortadan kaldırır demek, zıddı bir siyasal rüzgâra ayak uydurmamız lâzım demektir…
Böyle bir kural olsaydı dünyada demokratik parlamenter sistem diye bir sistem kalmaz, monarşik siyasal anlayış egemen olurdu.
Siyasal ikbal peşinde koşanlara hırs neler söyletiyor görün…
* * *
Bir diğer muhterem de görüşünü şöyle açıklıyor:
–Demokrasi, milli iradenin hakimiyetidir…
Doğru bir hatırlatma…
Bir hatırlatma da benden; milli irade bir kişinin hakimiyeti
demek değildir, adı üstünde milletin hakimiyetidir…
AKP’den bir inci
-REFERANDUMA OHAL ile gidilmesi ülkede çok daha rahat bir zemin oluşmasını sağlar…
BİR SORU
PARTİLİ cumhurbaşkanının “Tarafsız kalacağım” diye yemin etmesinden sonra tarafsız kalabileceğine ve herkesi eşit oranda kucaklayacağına inanıyor musunuz?
ANLAMLI SÖZLER
HİÇ kimse taklit yoluyla, büyük adam olamaz.
(Samuel JOHNSON)