Kenan EROĞLU
Monşer-Usta: Çok sevinçliyim çoook. Adeta içim içime sığmıyor.
Odgurmuş: Hayırdır Monşer-Usta sizi bu kadar sevindiren şey nedir? Dolar mı düşmüş, Hükümet mi istifa etmiş. Ne olmuş.
Monşer-Usta: Ben 40-50 senedir siyaset yaparım, siyaseti yakından takip ederim, tek parti dönemini, Menderes dönemini, Demirel dönemini, Özal’lı yılları çok yakından takip ettim, bu günlerdeki heyecanı ve sevinci hiç bu kadar yaşamamıştım.
Odgurmuş: Sayın Monşer-Usta, mesele nedir? Sizi bu kadar mutlu eden şey nedir, söylemeyecek misiniz?
Monşer-Usta: Her seçimde, şu aday, bu aday, yok ön seçim, yok son seçim, adaylar konusunda bazen de istemeye istemeye partimize gider oy kullanırdık.
Ama bu kez ne oldu, nasıl oldu bilemiyorum. Sanki bir sihirli değnek her şeyi düzenledi.
Biliyorsunuz ben Atatürkçü ve laik ve de ulusalcı milliyetçi bir insanım.
Bu gün seviniyorum, çünkü Atatürk yerinden kalktı ve geldi, bizim hepimizin adayı oldu sanki.
Bir insan, bir aday, ancak bu kadar “cuk” otururdu yahu.
Biz boşuna orada burada gezmiş, bir partimiz var diye elimize mührü aldığımızda elimiz başka bir partiye gitmez, elimiz titrer ve yine emektar partimize mührü basardık.
Ama şimdi;
Sanki dünya yeniden kuruluyor.
Sanki güneş daha farklı doğuyor.
Sanki bizim bu güne kadar gözümüz kör kulağımız sağırmış.
Sanki biz şimdi ve yeni uyandık.
Odgurmuş: Sayın Monşer-Usta, bilmece gibi konuşuyorsunuz. Yine gizemli cümleler kuruyorsunuz.
Nedir durum açıkça söyler misiniz?
Monşer-Usta; Özlem sona eriyor, tarih bir daha böylesini yazmaz. Öylesi bir daha gelmez. Türk Milletine geçen yüzyılda Atatürk gelmişti bu yüzyılda da o geldi.
Sağcı, solcu, 70’li yıllar Ülkücüsü, Pkk’lı, Hdp’li, Dsp’li, ne kadar ne varsa, herkesi birleştirdi.
Yok, böyle bir şey.
Bak şimdi;
40 seneden beri ülkücü ve MHP’li olarak bilinen insanlar efsunlanmış gibi bunun yanında.
CHP zaten bunun yanında. Bakma sen CHP’nin geçmişi kara lekelerle dolu diyenlere, CHP Zam–zulüm-işkence diyenlere, 2001 krizinde 22 banka battı, ülke de batıyordu diyenlere.12 Eylül öncesi Ecevit, 11 AP milletvekilini ayartıp satın alarak Demirel hükümetini devirdi ve döneminde Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları oldu diyenlere aldırma. Onlar kıskançlıktan böyle söylüyorlar.
Sıkıştıklarında kendilerini Ülkücü olarak adlandıran ama partilerinde her türden-fikirden insanlar bulunan, 12 Eylül MHP davasında lider kadrosuna idam veren, Türk Milliyetçiliğini yargılayan Nurettin Soyer’in oğlunu desteklemek için kalıbını basan
İnsanların olduğu iddia edildiğine sen bakma, aldırma, İYİ parti onun yanında.
Erbakan hocanın kemiklerini sızlatıyorsunuz nasıl sol-komünistler ve Hadep’ile bir araya gelirsiniz iddiası ile engellenmeye çalışılan Saadet Partisi ve onun büyük Bilge lideri de onun yanındaydı ama sonradan ne olduysa vazgeçtiler..
Kendileri MHP’li olup parti liderine kızgın olanlar bunun yanında.
Hdp’liler onun yanında. Sen bakma Hadep pkk’nın uzantısıdır. Hdp’liler eli kanlı Pkk’lılarla el ele, kol koladırlar diye ortalığı velveleye verdiklerine bakmayın.
Sen gündemi takip etmiyorsun sanırım, Kandilde mukim kardeşlerimiz de onu destekliyor. Kandil dediysem öyle abarttıklarına bakma sen, orada insanlar sigara içtiklerinde izmariti yere atmazlar. Hasan Cemal ağabeyim söylüyo.
Geçen Kandil’den iki açıklama geldi onlar da bizi destekliyorlar.
Pkk’nın sesi konumundaki Politika gazetesi, terör örgütü yöneticilerinden Bese Hozat örgütün kanalı ANF’a açıklama yapasıymış ve Pkk’lı eş başkan “Bese Hozat” seçim stratejisi ile ilgili olarak da diyesiymiş ki; “Hdp’nin 31 Mart stratejisi Türkiye ve Kürdistan’da başarı kazandı. 23 Haziran’da da bu strateji başarı kazanacaktır. İstanbul seçimlerine Hdp bu stratejiyle katılacaktır. Faşizme karşı demokratik güç birliğini Hdp destekleyecektir.” diyor muş.
Yok efendim Hdp eş başkanı Sezai Temelli “23 Haziranda Chp’ye oy verirseniz, imralı’nın yolu açılır” demişmiş de.
Sen bunları gel külahıma anlat. Ben bunların hiç birisine inanmam. Adayımızı destekleyen hiçbir parti ve gurup da inanmaz.
Geriye kim kaldı.
Ne kadar solcu Komünist küsürat partisi varsa onun yanında.
Basından takip etmiyor musun? Demokratik Sol Parti’nin (DSP) adayı Muammer Aydın, Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) adayı Zehra Güner Karaoğlu, Emekçi Hareket Partisi’nin (EHP) desteğiyle bağımsız aday olarak yarışan Özge Akman ve bağımsız aday Aysel Tekerek adaylıktan çekilerek onun yanında yer aldılar.
Ne kadar büyük sanatçı varsa onun yanında.
Odgurmuş: Siz neler söylüyorsunuz? Söylediklerinize bakılırsa siz uçmuşsunuz.
Monşer-Usta: Acele etme sözümü de kesme.
Daha bitmedi. Dolaylı yollardan ABD ve AB ülkeleri ve neredeyse tüm dünya onu destekliyor. “ABD ve Batı neden onu destekliyor” deme sakın. Batı kendine kul köle olacak adam arıyor, batının menfaatine geliyor, İktidar bir gol yesin diye düşünüyorlar” deme sakın. Çünkü o dediğim kişi adeta “ikinci Atatürk” de ondan destekliyorlar. Dünyaya onun gibi bir lider lazım o yüzden destekliyorlar.
Bu destek var ya bu destek. Daha iyisi Şam’da kayısı.
Odgurmuş: Bravo size; 8 bilinmeyenli bir denklem gibi, elmaları, armutları, havuçları, kabakları ve hatta akrepleri, bebek katilinin adamlarını bir sepete koyup öyle tartıyorsunuz
Anlamadım. Nasıl oluyor da bu kadar bir birine zıt ve biri biriyle kanlı bıçaklı olanlar bir araya gelip size destek veriyorlar.
Hele bu Pkk’nın uzantısı parti ve şehitlerimiz ruhlarımızda hüzün bırakırken nasıl oldu da, bu 70’li yıllar kuşağı Ülkücüleri bir araya getiriyorsunuz.
Monşer-Usta: Sen geç onları, bizi engellemek için yok “İstanbul’da 31 bin 280 sandıkta 31.280 memur üye görev yapacakmış,” Yok “YSK’nin tespitlerine göre seçimlerde görevlendirilen 6 bin 644 kişinin sandık kurulu başkanı ve 13 bin 98 sandık kurulu üyesi kanunen olmaması gerekenlerden oluşmuş” muş da.
Yok, efendim, “kullanılan oyların 5 bin 388’inin mühürsüz, 694’ünün imzasız, 214’ünün boş, 498’inde rakam belirtilmemiş, bin 135’inde ise sayı eksikliği olduğu tespit edilmiş” miş de.
Yok, efendim, “Kanunun aradığı 2 konuda usulsüzlük yapılan sandık sayısı toplamının 123, bu sandıklardaki toplam oy sayısının ise yaklaşık 42 bin oy pusulası varmış” mış.
Yok, efendim; “YSK tarafından kanuna aykırı olarak sandık kurulu başkanı ve memur üye atanan 22 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvelinin “kayıp olduğu iddia ediliyormuş.
Yok, efendim, “Ayrıca, kanuna aykırı olarak sandık kurulu başkanı ve memur üye atanan 101 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvelinin de imzasız, mühürsüz ve yazıları eksik olduğu” hep iddia.
Yok, efendim neymiş?
“YSK’nin İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminde adaylar arasındaki oy farkının 13 bin 729 olması, denetlenemez ve kontrolü sağlanamaz yaklaşık 42 bin şüpheli oy pusulasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin sonucunu doğrudan etkileyeceğine hükmettiği ve bu nedenle seçimin yenilenmesine karar vermiş” miş.
Yok efendim, “YSK itirazlar sonucunda bir usulsüzlük tesbit edilmişse, bu usulsüzlüğün seçim sonuçlarına etki edip etmediğine bakmaktaymış”..vs.vs.
Hep mış, hep miş.
Bu gerekçelerle seçim mi iptal edilirmiş.
Bak sıraladım hep bunlar gibi gerekçeler olabilir mi. Hepsi hayal mahsulü, hepsi masa başında üretilmiş bahanelerden başka bir şey değildir.
Biz ne seçimler geçirdik.
Ah nerede o eski seçimler. Çarıklı, poturlu şapkalı vatandaşlarımıza açıktan rey kullandırır, gizli tasnif yapar hep iktidarda kalırdık. Gelsin %70-80 oy. Kimse karışamaz, kimse hesap soramaz. Özlüyorum be o günleri, o seçimlerimizi.
Valilerimiz İl Başkanı, kaymakamlarımız ilçe başkanlarımızdı.
Odgurmuş: Pes vallahi. Söyleyecek söz bulamıyorum.
…………………………………………
Not: Hayatın renkleri ne kadar çok çeşitli ise, İnsanların fikirleri de bir o kadar çeşitlidir.
Hayata ve olaylara sadece “iyi-kötü”, “ak-kara” ve “bizden veya karşı taraftan” şeklinde bakanlar sadece at gözlüğü takanlardır.