Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Tuzla azeri escort Alanya azeri escort Kayseri azeri escort Antalya azeri escort Diyarbakır azeri escort Anadolu yakası azeri escort Adana azeri escort Ataşehir azeri escort Şirinevler azeri escort Beylikdüzü azeri escort Halkalı azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Samsun azeri escort Avcılar azeri escort Pendik azeri escort Beylikdüzü azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Mersin azeri escort Avrupa yakası azeri escort Kocaeli azeri escort Bodrum azeri escort Bakırköy azeri escort Kadıköy azeri escort İzmir azeri escort bayan Beşiktaş azeri escort Eskişehir azeri escort Bursa azeri escort Şişli azeri escort Şişli escort bayan azeri escort İzmir Gaziantep azeri escort Ankara azeri escort Denizli azeri escort Samsun escort kızlar Malatya azeri escort İzmir azeri escorts Samsun azeri escort İzmir eskort bayanlar
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu 1683 yılında 2’inci Viyana seferine başlar.. Şehri de kuşatır. Ancak, başını Avusturya’nın çektiği “Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu” ile yapılan savaş maalesef aleyhimize neticelenir.. Peyderpey süren ve ilk olarak ciddi toprak kayıplarının yaşandığı 16 yıllık savaş süreci sonrası iki taraf arasında antlaşma imzalanır.
Neyse, sebep ve sonuçlarını tarihçilere bıraktığımız bu acı mağlubiyet üzgünüm ki, kaderimizi tersine döndürmüştür..
Hasılı, uğursuz 1699 Karlofça antlaşmasından beri süregelen duraklama, gerileme ve en sonunda çöküşle neticelenen meşum bir tarihi süreci tersine çeviren kahramandan bahsedeceğim…
Yani, Türk milletinin birkaç asır süren makûs talihini yenip, işgallerle, parçalanıp bölünen ve en sonunda da yıkılanın yerine yeni Türk Devletini kurup, üzerinde bağımsızca yaşayabileceğimiz bir vatan toprağı bırakan; adam gibi adamdan..
Kısaca, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten…
Büyük kurtarıcımız..
Önderliğinizde 15 yılda ülkemize, milletimize çok önemli hizmetler yapıldı, ilimde-teknikte hatırı sayılır gelişmeler yaşandı.. Okullar, fabrikalar, kurum ve kuruluşlar açıldı.. Bir cümle öncesinde dediğimiz gibi, birçok hizmeti ve gelişmeyi bu 15 yıl gibi az bir zaman diliminde yaptıktan sonra..
Size göre “naçiz” bize göre ise son derece kıymetli vücudunuzun 57 yıl gibi kısa süren bir ömür sonrası 10 Kasım 1938’de, sabah saat 9’u 5 geçe toprağa düşmesinin, yani ebediyete irtihalinizin sene-i devriyesinde..
Sizi;
Rahmetle, minnetle, tazimle, özlemle ve dualarla anıyorum..
Ruhununuz şad, mekanınız cennet olsun inşallah!
Aziz Atam…
Ülkesine, milletine, bayrağına, Ata’sına aşık sade bir Türk vatandaşı olarak, diyorum ki:
-İlkelerinizin ışığında, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet, muhafaza ve müdafaa edeceğiz…
-Direktifleriniz doğrultusunda, ülkemizi muassır medeniyetlerin seviyesine çıkartmak için; canla, başla, azimle ve sabırla çalışacağız..
-Bu kutsal ülkü yolunda, yeni yeni gençler, yeni nesiller yetiştireceğiz..!
-“Varlığım Türk varlığına armağan olsun!”
Bu can, bu tende oldukça..
Sözümüz söz!
Yazımızı, bizim için değişmez bir rehber olan o ünlü ve ünlü olduğu kadar anlamlı veciz sözünüzle bitiriyorum..
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız…
Harun KILIÇ
ANKARA