KORKMA SÖNMEZ
Ahmet Urfalı
Anayasa’nın 3. Maddesinde Cumhuriyetimizin nitelikleri sayılırken, ‘’Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.’’ hükmüne yer verilmiş, değiştirilmesi teklif edilemeyecek ibaresiyle karara bağlanmıştır. İstiklal Marşı, Türk milletini bölüp parlamaya, yok etmeye gelen sömürgeci zihniyete kahramanca bir duruştur. Bezginliğe, ümitsizliğe, çaresizliğe karşı Türk’çe bir haykırıştır.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak,
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
İsmet Özel’in deyişiyle ; ‘’Anayasa’dan İstiklâl Marşı çıkmaz, İstiklâl Marşı’ndan Anayasa çıkar. “Düşmana karşı ordu ve millete cesaret vermek isteyen İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy, şiirine “Korkma!” diye başlar.
“Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.”mısraları da ümitli bekleyişi ve geleceğe inancı gösterir. Şair, buradaki ‘’Korkma’’ sözünün esinlenmesini Yüce Peygamberimizin Hicret sırasında sığındıkları mağarada Hz.Ebubekir’e söylediği ‘’KORKMA’’ deyişinden almıştır. Hz. Peygamber‘in hicret ettiğini duyan Mekkeli müşrikler, takibe başlayarak Sevr Mağarası’nın önüne gelirler. Hz. Ebubekir, korkar ve üzülür. Hz. Muhammed onu yatıştırmak üzere: “Korkma! Üzülme. Allah bizimle beraberdir.” diye teselli verir. Korkma, düşman ne kadar güçlü olsa da uluların duası yanındadır.
Şiirin birinci dörtlüğünde söz konusu olan; “al sancak”tır. Al sancak, Türk milletinin sembolüdür. Türk bayrağının al rengi, şairde alev izlenimi uyandırmıştır. Bu alev “sönmez”dir. Zira onun çıktığı kaynak her Türk ailesinin evinde yanan “ocak”tır. Yurdun üstünde tüten “en son ocak” kaldıkça, bu bayrağın alevi, bu şafaklarda dalgalanacaktır. Ocaklar hep var olacaktır.
Bayrağımızdaki dikkati çeken ikinci sembol; “yıldız”dır. Birinci dörtlüğün üçüncü dizesinde Şair, bu yıldız ile gökteki yıldızı birleştirir. Gökteki yıldıza kimsenin eli dokunamayacağı gibi, “Türk milletinin yıldızı” olan al bayrağın yıldızına da kimse el süremez. Burada yıldız, , baht ve talih anlamında da kullanılmıştır. Ayrıca inanışa göre her insanın gökte bir yıldızı bulunmaktadır. Bu inanış Şair tarafından Türk milletinin yıldızı olarak verilmek istenmiştir.
Korkma, senin gücün,kuvvetin demir dağları eritir.
Korkma, sen kanından, tarihinden ve manevi değerlerinden aldığın cesaret ile her zorluğu yenersin. Tarihine dön, kendine dön.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu, diyor ki: ‘’Yaşlar kurur, iniltiler durur, çukurlar dolar, yangınlar söner, mezarlar çöker, viraneler şenlenir; her şey bitti sayılır… Yalnız kitapların arasında hareketsiz duran barut tozlarına benzeyen yazılar, hatıralar kalır…”
Atatürk, milli marşımızla ilgili olarak‘’Bu marş bizim inkılabımızı anlatır, inkılabımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır.
İstiklal Marşında, istiklal davamızı anlatması bakımından büyük bir manası olan mısralar vardır.Benim en beğendiğim yeri de burasıdır:
‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal!’’’ demiştir.
İstiklal Marşımız, Milli Mücadele’nin en zor yıllarında yarışmaya katılan 724 şiir arasından birinci seçildi. 1921’de açılan bu güfte yarışmasına Kazım Karabekir, Hüseyin Suat Yalçın, İskender Haki, Mehmet Muhsin,Muhittin Baha Pars ve Kemalettin Kamu gibi ünlü komutan ve şairler katıldı.
Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı ve ‘’Kahraman Ordumuza’’ ithaf ettiği İstiklal Marşı adlı şiir, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından resmen kabul edildi.
İstiklal Marşı, Türk milletinin ortak irade, heyecan, özgüven ve kararlığının eşsiz bir eseridir. İstiklal Marşı, milli kimliğimizin kültürel bir belgesidir. Vatan, millet ve devlet gibi her Türk’ün başlıca hassasiyet kavramlarının somutlaşan abideleridir. İstiklal Marşı’nda Türk milletinin değer normları, kültürel yapısı, tarihsel derinliği, üstün ahlak ve iman davranışları şiirsel bir dille ifade edilmiştir. Türk’ün varlığı devam ettiği müddetçe İstiklal Marşı’mız atalarımızdan oğullarımıza emanet edilecek kutlu bir miras olarak devredilecektir.