YENİ ANAYASA YAZILIRKEN
Fahrettin Masum BUDAK
Bir süreden beri, bazı partilerde yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğuna dair görüş beyanatları duymaya ve bu demeçleri gazetelerde okumaya başlamıştık. Bu doğrultuda MHP ile AKP’nin biraz daha ön alarak yeni anayasa taslakları hazırlamak için kolları sıvadıkları gelen haberler arasındaydı. Nitekim bunun sözde kalmadığını ve ete kemiğe büründüğünü görüyor olduk.Önce MHP kamuoyuyla hazırladığı yeni anayasa çalışmasını paylaştı.Bayramdan sonra da AKP’nin böyle bir taslakla halkımızın karşısına çıkacağı söylenmektedir. Gerçi bizler daha önce Millet İttifakı’nın gizli ve gözden uzak bir şekilde bazı kurmaylarının toplandığını ve milletimizin temel değerleri ile çakışan yeni bir anayasa taslağı üzerinde anlaştıklarını duymuştuk fakat bunun sağlıklı bir yapı olmadığını anlayınca üzerinde pek fazla durmamıştık.
Bilindiği gibi Türk toplumu kendi anayasasını hiçbir dönemde normal şartlarda düzenleme imkanı elde edememiştir. Bu, mutlak surette olağanüstü dönemlerde ve askeri darbelerde ele alınmış ve kamuoyuna dikte ettirilmiştir.Yani bizim anayasalarımız genelde darbe ve ihtilal dönemlerinde şekil bulmuş ve kabul ettirilmiştir. Bunu Osmanlı’nın son dönemlerinden tutun da cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar hep böyle görmüşüzdür.
Şimdi tüm sivil kesimler ve sivil toplum kuruluşları yeni bir anayasanın siviller ve partiler tarafından hazırlanmasını ve milletimize mal edilmesini istiyor. İşte bu istek doğrultusunda harekete geçen partiler ön çalışma yaparak taslaklar hazırlamaya başladı. MHP”’nin yazdığı ve milletimizle paylaştığı anayasa çalışması İyi Parti ve HDP dışında genel olarak olumlu karşılandı. İP bu taslağı ne yazık ki, okuyup incelemeden peşin hükümle reddederek karşısında olduğunu belirtti. Aslında yeni anayasa çalışmaları diğer partilerin de hazırlıklarına bakıp ona göre bir değerlendirme yapmak en mantıklısıdır ama İP’in hemen bu taslağı reddetmesi kimi çevrelere ve okuyanus ötesine destek mesajı olarak algılandı..
Ne var ki, yeni anayasa hazırlanırken sırf askerler değil de siviller yaptı dedirtmek için hazırlanmayacağını bilmek isteriz. Öyle laf olsun, torba dolsun diye anayasa hazırlanmaz! Milletimizin bu alanda önemli ölçüde beklentileri ve gereksinimleri vardır. Hukuk, sosyal adalet, özgürlük ve insan hakları cephesinde çok şeyler beklediğimizi ifade etmek isteriz. Mevcut anayasamızın başlangıç bölümündeki hassasiyetler dışındaki maddelerin tamamı üzerinde konuşulmasında ve tartışılmasında fayda mülahaza ediyoruz.
Bu konuda MHP’nin görüşleri doğrusu birçok kesimi heyecanlandırdı.Yalnız Diyanet İşleri hala bu taslakta müphemliğini korumaktadır.Bugüne kadar Diyanet’in tek taraflı şekillenmesi öteden beri farklı inanç kesimleri tarafından eleştirilmektedir. Halihazırdaki yapıda Alevilerin ve Caferilerin söz hakkının olmaması eleştirilerin odağı olmuştur. Bir kere bu ötekileştirici, itici ve yok sayıcı yapı kökünden değiştirilmelidir. Farklı inanç kesimleri Diyanet’te eşit şartlarda temsil edilmeli ve hizmet tüm tabana adil bir şekilde dağıtılmalıdır.
Diğer yandan Başkanlık Sistemi Türk töresine uygun bir yönetim biçimine sokulmalı ve kuvvetler ayrılığı burada kendisini ağırlıklı olarak hissettirmelidir! Ayrıca başkanın yanında iki yardımcısının da seçim yoluyla gelmesi üzerinde güçlü bir şekilde durulmalıdır.
Bir başka hassas konu da parlamenter sisteme yeniden dönmemek için buraya çıkan yollar kapalı tutulmalı ve çıkış noktalarının önü tamamen kesilmelidir!