
Dilde birliğe adliyelerden sonra bir darbe de camilerde vuruldu. İmralı canisi ile pazarlık halinde olan BOP eşbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde Mardin’de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleri dedikleri Kürt asıllı molların gündeme getirdiği Kürtçe vaaz talebine “Önemli olan hangi dilde söylediği değil, ne söylediğidir. Hutbelerin içinde zaten Arapça var. Türkçe olarak bugüne kadar anlatılıyor. Birileri ‘ben Kürtçe daha iyi istifade ediyorum’ diyorsa hocaefendilerin bunu karşılaması lazım” diyerek yeşil ışık yakmıştı. Ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan imamların, talep olması halinde, o bölgenin diliyle hutbe verebileceklerini söyledi.
Bilindiği gibi daha önceki Diyanet İşleri başkanı Bardakoğlu bu yönde gelen talepleri dinde bölücülük olmaz, diyerek gündeme almamıştı.
Bu hafta ise Diyarbakır’daki camilerden ‘Kürtçe hutbe’ sesleri yankılandı. Şehirdeki camilerde Kürtçe bilen imamlar, cemaate Kürtçe olarak vaazda bulundu. Bundan sonraki aşama ise bölge camilerine sadece Kürt asıllı asıllı imamların atanmasının olduğu belli oluyor.
Cuma namazını eda etmek için camiye giden vatandaşlar ise Kürtçe vaazı duyunca şok geçirdiler. Kürtçe bilmeyen cemaat arasında cuma namazlarının kabul olup olmadığı konusunda tartışmalar yaşandı.