MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 2014’e, 2013 yılının sorunlarıyla girdiğini savundu.
2014’e, 11 yıl boyunca, herkesin elbirliğiyle inşa ettiği Frankeştayn’ın, herkesin özgürlüklerini yediği, fişlediği, milli ve manevi değerleri hortumlamasıyla girdiklerini belirten Vural, bu yılın Frenkeştayn’dan kurtulma yılı olması gerektiğini söyledi.
AK Parti içinde derin vicdan isyanının devam etmesi gerektiğini ifade eden Vural, Başbakan’ın konuştuğunu ancak ona güç verenlerin öksürmeye, “öhö öhö” demeye başladığını belirtti. Vural, AK Parti’ye oy ve destek verenler dahil, yalanlara, yanlışlara karşılık öksürmeye başladığını ileri sürerek, “2014 yılı, umarım bu yanlışları yapan, söyleyen bu kişiden kurtulma yılı olur” dedi.
Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başbakan’ın AKP kongresinde şeref konuğu olarak ağırladığı, Diyarbakır’da adeta Kürdistan’ın başkanı gibi meşrulaştırdığı, üzerine düşen konfetileri temizlediği kekesi, yeni yıl mesajında ecdadımıza hakaret etti, toprak talebinde bulundu. Böylesine yüzsüz, arsız ifadeyi kullanan Barzani, bizatihi Erdoğan ile birlikte kurguladığı Kürdistan’ı inşa etmeye ve Türkiye’den de toprak talebinde bulunmaya götüren bu süreç, bu iki ortağın amaç ve hedefinin o olduğunu ortaya koyuyor. Erdoğan ve Barzani, bir Kürdistan inşa ve birleştirme projesinin eş başkanları olarak görev yapmaktadır. Sen kim oluyorsun da bu milletin toprakları üzerinde hak iddia ediyorsun? Milli kimliğimizin yanında, toprak bütünlüğümüzü tehdit eden haydut anlayış, Erdoğan’ın hamiliğinde devam ediyor. Haddini bilmeyenlere haddinin bildirilmesi gerekir.
Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görürmüş gibi peşmerge bozuntusu, Erdoğan’ın kanka ve kekesi Barzani de aynı rüyayı görüyor, Çaldıran’a ve Yavuz Sultan Selim’e dil uzatıyor. Bunlar ifade edilirken Hükümet’in gıkı çıkmıyor.”
Vural, Hükümet’in, fişlemeyle ilgili iddialar ortaya çıktığında, bunların külliyen yalan olduğunu söylediğini belirtti.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, twitter hesabından “2 bin kişiyi fişlediklerini söylediğini” iddia eden Vural, “Burhan Kuzu, böyle bir istihbarat raporuna nasıl ulaştı?” diye sordu.
Vural, kurbanlık danaya girenlerin bile fişlendiğini söylediklerini anımsatarak, bu iddiaların doğru olduğunun ortaya çıktığını savundu.
MHP Grup Başkanvekili Vural, bu raporların ne olduğunun millete açıklanmasını istedi. Vural, devlet içinde böyle bir yapılanma, AK Parti iradesiyle oluşturulmuşsa, bunun açığa çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Hatay’da yakalanan TIR’la ilgili Hükümet’ten açıklama bekleyen Vural, TIR’ın içinde kimlerin olduğu, geçmesini kimlerin sağladığı, TIR’daki silahların nereden gelip nereye gittiği konularında Hükümet’in açıklama yapması gerektiğini söyledi.
Vural, “Savcının TIR’la ilgili işlem yapması engellendi mi? İnsani yardım malzemesi adı altında birtakım terör gruplarına silah sevkiyatı oldu mu?” sorularını yöneltti.
Hükümet ve İçişleri Bakanı’ndan bir açıklama beklediklerini dile getiren Vural, “Hangi terör gruplarına silahlar gidiyor, kimler gönderiyor? Yol geçen hanı, isteyen istediğini, istediği yere gönderebiliyorsa bunlar Türkiye’yi zor durumda bırakacaktır” dedi.
Vural, AK Parti Grup Başkanvekili’nin tutuklu milletvekilleriyle ilgili MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu’nu aradığını, çalışma önerisinde bulunduğunu anlattı.
MHP’nin, bununla ilgili hiçbir çalışmanın içinde yer almayacağını bildiren Vural, “AKP, BDP ve CHP’nin birlikte yapacağı bir çalışma varsa, çalışmalarını kendileri yapması gerektiğini, MHP’nin böyle bir çalışma içinde olmayacağını ifade ettik” diye konuştu.
Vural, ikinci soruşturmada yer alan, mahkeme kararı alınan tespit ve aramaların ne olduğunu, bu mahkemenin kararlarının niye uygulanmadığını sordu. Vural, şöyle devam etti:
“Eğer Türkiye’de zorla, zorbaca mahkeme kararı uygulanmayacaksa bundan sonra mahkemelerin alacağı kararlara uymayacak olan vatandaşlara ne diyeceksiniz? Bu soruşturmayla ilgili oluşturulan 5 savcı ne yaptı? Mahkemelerden alınan arama kararları, acaba bir başka mahkeme kararıyla ortadan kaldırıldı mı? Fiilen mahkeme kararlarıyla alınan önlemler, gönderilmediği için uygulanmamıştır. Hukuk devletinde, zorla mahkeme kararları işlevsiz hale getiriliyor. Bu, anayasanın 138. maddesine aykırıdır. Hukukun kendi içinde çözüme kavuşturmadığı böyle bir konuda yürütmenin doğrudan doğruya devreye girerek, mahkeme kararlarının uygulanmamasını sağlaması fiilen bir darbedir. Fiili olarak cebir ve şiddetle anayasayı ilgadır.”
Engin Alan ile ilgili Yargıtay kararının Meclis’e gönderilip gönderilmediğine ilişkin soru üzerine Vural, kararın henüz gelmediğini belirtti.
Vural, “Böyle bir konuda AKP, BDP ve CHP, bir çalışma yapıyor. Alan ile ilgili bir kararın Meclis’e gönderilmemesi, gönderilse bile Meclis’in bu konuda hiçbir işlem yapmaması gerekir. Bundan önce BDP’lilerle ilgili işlem yapmayanların, bu dönem içinde Alan ile ilgili bir işlem yapmaması da açık ve nettir” diye konuştu.