Hocalı soykırımının 22. Yılında katledilen al yanaklı balalar, ak yaşmaklı analar, aksakalı kocalar, yahşi gözlü gelinler bir kez daha anılacak ve ruhlarına Fatihalar yollanacak.
Ey Türkoğlu, Hocalı senin soyunun kadim Türk şehridir. Hocalı, Azerbaycan Türk’ünün kendi öz yurdunda vurulduğu, soykırıma uğratıldığı yerdir.
Yıl 1992, 25 Şubatı- 26 Şubata bağlayan gece Azerbaycan Türk’ünün can evinden vurulduğu, öz yurdundan kovulduğu bir gündür. Bu günün acısı aradan 22 yıl geçmiş olmasına rağmen yüreklerden çıkmadı. Azerbaycan’da, Dağlık Karabağ’da ve Hocalı Kasabası’nda bugün hâlâ gözyaşları sel olup akmakta ve karanfiller ağlamaktadır. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen Karabağ Ermeni’nin hâlâ zulmündedir. Karabağ kaçkınları barakalarda karalar bağlamak ve hâlâ Dünya bu vahşete gözlerini kapatmaktadır.
O ne yaman bir gündür. O insanlığın utancı olan bir dündür. O dün hafızalardan silinmemeli, Rus Mekanize Alayının desteğinde işgal edilen öz Türk diyarı Karabağ bizden uzak kalmamalıdır. O gece şehit verilen balalar, analar, kocalar, bıyığı yeni terleyen gençler, iffeti kirletilen ve Ağdam ormanlarında sefalete terk edilen masum ve mazlum insanlar unutulmamalıdır.
Hocalı bir katliamdır, bir soykırımdır. Bu soykırım Birleşmiş Milletler tarafından artık tanınmalı, eli kanlı vahşet ordusunun sorumluları, vahşetlerinin hesabını vermelidir. Karabağ’ın kaçkınları öz vatanlarına dönmelidir. Artık yeter, dünyanın gözünü kapattığı bu vahşete, sadece karanfiller değil; insan olan herkes ağlamalıdır. Türk olanlar, Türk olmaktan gurur duyanlar bu soykırımı hem unutmamalı, hem de bütün dünyaya duyurmalı ve lanetlemelidir.
Bir millet iki devlet olan Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyeti; kardeşliklerinin gereğini yapmalı, mazlum ve masum Karabağ azatlığa kavuşmalıdır.
Karabağ’ın Hocalı Kasabasında katledilen tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anarken; tüm dünya milletlerini, bu “Ermeni vahşetini” insanlık adına kınamaya davet ediyorum.
“Karabağ’da kan var kan, ağlıyor Azerbaycan
Karabağ’da karalar, bağlıyor Azerbaycan
Kanlar karı eritti, çağlıyor Azerbaycan
Vahşet bu, vahşet…Dünya; dön başını bak artık!
Ya Karabağ, ya ölüm! Başka yolu yok artık!
Ben zaten Ermeni’yi hallerinden tanırım
Bin dokuz yüz on sekiz yıllarından tanırım
Kanımı batırdığı ellerinden tanırım
Şart oldu o elleri kökünden kırmak artık!
Ya Karabağ, ya ölüm! Başka yolu yok artık!”