Türkiye’deki Kırım Tatar diasporası adına Kırım Derneği, millî liderleri olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Refat Çubar’ın vatanlarına girişlerinin yasaklanmasını kınadı.
Genel merkezden yapılan yazılı açıklamada, “Kırım Derneği; vatana girişi yasaklanmayı, Kırım Tatar halkına karşı uygulanan bütün diğer utanç verici politikaları, Kırım’da Sovyet rejiminin âdeta diriltilmesini ve her şeyden önemlisi Kırım’ın haksızca, hukuksuzca ve zorbaca işgalinin sürdürülmesini nefretle kınamaktadır. İnsan haklarına ve uluslararası hukuka saygısı olan herkesi Kırım’da süregelen ve günden güne daha da kötüye giden son derece kaygı verici bu durumu görmeye ve gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz.” ifadeleri yer aldı.
Kırım’ı işgal ederek, Kırım Tatar halkının bin bir zorlukla elde ettiği hakları birer birer gasp etmeye başlayan Rusya’nın, son olarak 5 Temmuz 2014’te bu halkın demokratik temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi’nin Başkanı Refat Çubar’ın Kırım’a girişini 5 yıl süreyle yasakladığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu kabul edilemez yasak, Refat Çubar’a Ukrayna’nın Geniçesk şehrinde yapılan Kırım Tatar Millî Meclisi toplantısından dönerken durdurulduğu sınır kontrol noktasında, Vladimir Putin tarafından tayin edilmiş Kırım Başsavcısı tarafından tebliğ edildi.” bilgisi aktarıldı.
“AHLÂK DIŞI HER YOLA BAŞVURULMAKTADIR”
Açıklamada şöyle denildi: “Kırım’ın işgalini müteakip dış dünyanın gözünü boyamak maksadıyla Kırım Tatarlarına pek çok vaatte bulunan Rusya, bu vaatlerin yerine getirilmesi şöyle dursun, Kırım Tatar halkı üzerinde tam bir baskı rejimi kurmuştur. Bu meyanda, Kırım Tatar Millî Meclisi dağıtılmakla tehdit edilmiş, başta Refat Çubar olmak üzere Millî Meclis yöneticileri hakkında soruşturmalar başlatılmıştır. Kırım Tatar halkının büyük lideri ve dünyaca ünlü insan hakları savaşçısı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun vatanı Kırım’a girişi yasaklanmış, onu karşılamaya giden binlerce Kırım Tatarına büyük para cezaları verilmiş, bu insanlar ve başka pek çokları Rusya istihbarat servisi FSB tarafından sorguya alınmıştır. Kırım Tatarlarının her yıl 18 Mayıs’da düzenlendikleri Büyük Sürgün’ü anma törenlerinin ve 26 Haziran’daki Bayrak Bayramı kutlamalarının başta Akmescit olmak üzere şehir meydanlarında yapılmaları yasaklanmış, ağır silâhlı Rusya askerî birlikleri bu gibi faaliyetlerin önlenmesiyle görevlendirilmiştir. Kırım Tatarlarına karşı cinayet de dahil olmak üzere darp, tehdit ve camilere yönelik vandalizm gibi “faili meçhul” suçlar serbestçe işlenir hale geldi. FSB’nin ve Rusya’nın diğer güvenlik birimlerinin Kırım’daki baskı ve tehditleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Kırım Tatar millî temsil organlarının bölünmesine ve onların yöneticilerinin itibarsızlaştırılmasına yönelik ahlâk dışı her yola başvurulmaktadır.”