MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, Ankara sokaklarında yaşayan Suriyelilerin durumunun içler acısı olduğunu belirterek, Hükümetin Suriyeli sığınmacı olayında yaşadığı beceriksizliğin cezasını Türk milletinin çektiğini açıkladı.
ANKARA – Suriyeli sığınmacıların Türkiye genelinde ve Ankara özelinde, fiilen ve istatistik olarak kontrolden çıktığına dikkat çeken Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, AKP Hükümetinin Suriyeli sığınmacılar olayında yaşadığı beceriksizliğin cezasını Türk milletinin çektiğini açıkladı.
Ankara sokaklarında yaşayan Suriyelilerin durumunun içler acısı olduğunu söyleyen Çetinkaya, “Mevcut önlemler ve yaptırımlar sıkıntıları gidermek için yeterli olmadı. Bu nedenle çok ivedi olarak kati tedbirlerin alınması gereklidir” dedi.
ALTINDAĞ’DA YOĞUNLAŞTILAR
Hemen her semtte, sokaklarda ve parklarda konaklayan sığınmacılar bulunduğuna dikkat çeken MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, daha sonra şunları söyledi:
“2014 Ağustos ayı verilerine göre Ankara’da bulunan Suriyeli sığınmacıların sayısı 30.000’dir. Bilhassa Altındağ, Suriyelilerin yoğun ve kalıcı yaşadıkları yer haline geldi. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında Hacıbayram Mahallesinde terk edilen gecekondular, Suriyelilerin kalıcı konaklama yerleri oldu. Ayrıca Hacılar ve Önder Mahallesi ile civarında gecekondularda kiracı olarak ikamet eden binlerce Suriyeli mülteci bulunmaktadır.
İŞYERLERİNDE HUZURSUZLUK VAR
Ankara’nın sanayi bölgeleri olan Ostim, İvedik ve Siteler’deki atölyelerde işletmeler düşük maaş ile kayıt dışı Suriyeli işçileri çalıştırma eğilimi göstermesinin Türk çalışanların huzursuzluğuna yol açmaktadır. Bu yüzden de Türk işçiler ve Suriyeli işçiler arasında büyük gerginlikler ve düşmanlıklar ortaya çıkmaktadır.
ÖNLEMLER ÇÖZÜM OLMUYOR
Alınan kararlara istinaden Ankara Büyükşehir Belediyesi, 2014 yılının Mayıs ayında dilencilik yapan Suriyeliler, zabıta ekiplerince toplanarak belediyeye ait otobüsler ile kamplara gönderilmesi karar almış, karar üzerine 1 ay içerinde 500 Suriyeli Ankara’dan kamp bölgelerine gönderilmiştir. Ancak Ankara’da mevcut Suriyeli sayısının 30 bin olduğu düşünüldüğünde kamplara gönderilen insanların mevcut olumsuz tabloyu düzeltmeyeceği apaçık ortadadır.
Tüm bunların ötesinde Türkiye, Suriyelilerin yerleşerek yeni ve müreffeh bir hayat ideali ile ticari faaliyet gösterdikleri, kontrolsüz bir pazar haline gelmiştir.
İstatistiklere göre 2013 yılında kurulan yabancı sermayeli şirketlerin sayıca ilk sırasında Suriyelilerin sermaye şirketleri bulunmakta olup tam 489 Suriyeli şirket kurulmuştur.
SIĞINMACILAR KONTROLDEN ÇIKTI
Mevcut durum itibariyle Suriyeli sığınmacıların Türkiye genelinde ve Ankara özelinde, fiilen ve istatistik olarak kontrolden çıktığı sabittir. Mevcut önlemeler ve yatırımlar sıkıntıları gidermek için yeterli olmayıp ivedi olarak kati tedbirlerin alınması gereklidir.
Ankara sokaklarında her bir an ve her yerde görmekte olduğumuz Suriyeli sığınmacıların durumları, yüreklerimizi sızlattığı kadar, hepimizi derin bir endişeye sürüklemektedir.
SUÇ ORANINDA ARTIŞ VAR
Sokaklarımızda kayıtsız ve başıboş kimselerin ikamet etmelerine istinaden suç oranlarında ciddi artışların olduğu da Emniyet Müdürlüğümüzün verileri ile sabittir. Ancak suç işleyen Suriyeli mültecilerin hiçbir kayıt ve kimlik bilgileri mevcut olmadığından haklarında idari ve adli takibat da yürütülememektedir.
Dolayısıyla Ankara’mızda mevcut tablo, güvensizi sokaklar, her köşe başında perişan vaziyette dilenciler, her gün sayısı asayiş vakası ve sokaklarda, parklarda bizleri insanlığımızdan utandıran bir zavallılık ile son derece karanlıktır.
Milliyetçi Hareket Partisi Ankara İl Başkanlığı olarak, sokaklarda yaşayan Suriyelilerin kayıt altına alınmaları, kayıt altına alınan kimselerin suç teşkil eden eylemlerinin takibi, dilencilerin kamplara nakli vb. geçici önlemlerin mevcut vahim tabloyu tersine çevirecek nitelikte olmadığını öngörüyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak; ne sokaklarımızı güvensizlik ve karanlığa terk etmeyi, ne de dili, ırkı, dini ne olursa olsun insanları, insan onuruna yakışmayan koşullara mahkum etmeyi kabul etmiyoruz.”