MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Taraf Gazetesi Yazarı Enver Sezgin’in Ülke Tv’de katıldığı programda MHP’ye yönelik ithamlarına cevap verdi. Sezgin’in açıklamalarını kötü niyetli bulduklarını belirten Yalçın, “Gerçekler gün gibi aşikâr iken MHP’ye ve Milliyetçi-Ülkücü camiaya çamur sıçratmaya hakkınız yoktur. Bu sizin haddiniz de değildir” dedi.
YALÇIN, “Şurası iyi bilinmelidir ki bıçak kemiğe dayandığı; acziyet içindeki AKP iktidarının milletin namusunu, egemenliğini ve bekasını koruyamayacağı sabit olduğu, milletimizin son sözünü söyleme hakkı bir zaruret olarak doğduğu takdirde Milliyetçi-Ülkücü Hareket sadece sokakları değil, bütün vatan sathını bölücü örgüt militanlarına ve bilumum Türk düşmanlarına dar edecektir” uyarısı yaptı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, “Taraf Gazetesi Yazarı Enver Sezgin’in 9 Ekim 2014 – Perşembe günü Ülke Tv’de katıldığı programda partisine yönelik ithamlarına cevap verdi.
“MHP’nin bölücü kalkışma karşısında sorumlu ve soğukkanlı davranmasının partimizin aczine yorumlanmasını ve parti yönetimiyle camiamız arasındaki kopukluk olduğu izleniminin verilmesini hedef alan ifadelerinizi kınıyoruz” diyen Yalçın yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti:.
“Sayın Enver Sezgin,
Bir süre önce Ülke TV’de çıktığınız bir haber programında Suriye’nin kuzeyindeki Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarını bahane ederek sokakları kan gölüne çeviren PKK’nin eylemleri konusunda yaptığınız değerlendirmeleri esefle dinledik.
Programda, bir kardeş kavgasına yol açmak isteyen bölücü örgütün tahrikleri karşısında Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin fevkalade sorumlu, soğukkanlı ve sağduyulu bir tavır takınarak Milliyetçi-Ülkücü camiayı uyanık olmaya, tahrik ve tertiplerden uzak durmaya çağıran açıklamalarına yer verildi.
ART NİYETLİ YAKLAŞIK
Buna rağmen siz; bir yandan bu açıklamaların önemli olduğunu, Sayın Bahçeli’nin yangına benzinle gitmeyip olayların tırmanmasını önlediğini vurgularken diğer yandan da camiamız hakkında şüphe uyandırmayı hedefleyen spekülatif ve art niyetli imalarda bulundunuz.
İstanbul Sultanbeyli’de yaşanan gerginlik ve çatışmaları örnek göstererek bazı Ülkücülerin silahlandığını, PKK’lı göstericilerle kavgaya giriştiğini söylediniz. Akabinde bu Ülkücülerin kimler tarafından kontrol edileceğinin akıllarda soru işareti bıraktığını belirterek MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin parti tabanına hâkim olamadığı intibaını vermeye çalıştınız.
MHP yönetimini ve Milliyetçi-Ülkücü camiayı zan altında bırakmayı amaçlayan açıklamalarınızı sorumsuzca ve kötü niyetli buluyoruz.
HER KURT İŞARETİ YAPANI ÜLKÜCÜ SANMAYIN
MHP’nin bölücü kalkışma karşısında sorumlu ve soğukkanlı davranmasının partimizin aczine yorumlanmasını ve parti yönetimiyle camiamız arasındaki kopukluk olduğu izleniminin verilmesini hedef alan ifadelerinizi kınıyoruz.
Bölücü çevrelerde, sokak çatışmalarını tahrik edip toplum sathına yaymak için partimizin mensuplarını ve Ülkü Ocaklarını girdabın içine sokma gayretleri bulunduğu herkesin malumudur. Bu itibarla sokaklara çıkıp her PKK karşıtı slogan atanı, parmaklarıyla her kurt işareti yapanı Ülkücü, bu tür eylemleri de camiamız mensuplarının marifeti sayma anlayışı maksatlıdır. Sizin, televizyonların haber bültenlerinde seyrettikleriniz meselenin görünen yüzüdür ve oyunun bir arka planı vardır. Ülkücülerin doğrudan sokak çatışmalarının tarafı, hele de tertipleyicisi ve tahrikçisi olduğunu gösteren tek bir delil bile gösterilemez.
MHP sokaktaki bölücü yangının tarafı olmamak için yıllardır gereken titizliği, toplumsal barışın ve kardeşlik hukukunun yaşaması için elinden gelen gayreti göstermektedir.
SİZE DE PAY DÜŞER
Sizi, MHP ve Milliyetçi-Ülkücü camia konusunda daha sorumlu ve gerçekçi yorumlarda bulunmaya hakikatleri ters yüz eden ifadelerden kaçınmaya davet ediyoruz. İdeolojik ön yargılarınıza kapılarak hakikatleri tersyüz etmenizin sadece birlik ve bütünlüğümüze zarar vereceğini unutmayınız.
Türkiye’nin fevkalade nazik bir dönemden geçtiği şu günlerde saptırma ve kanlı olayların sorumluluğunu Milliyetçi-Ülkücü camiaya yükleme anlamına gelecek yorum ve değerlendirmelerden kaçınmanızı aksi takdirde yaşanacak yeni gerginliklerin sorumluluk ve vebalinden size de pay düşeceğini hatırlatıyoruz.
BU SİZİN HADDİNİZ DEĞİLDİR
İnsanları acımasızca öldüren, kamu mallarına, esnafa, eğitim ve öğretim kurumlarına zarar veren, Orta Çağ’da kalmış ilkel bir içgüdüyle dükkânları yağmalayan bölücü örgüt militanları ve HDP taraftarları milyonlarca liralık maddi zarara yol açmakla kalmadılar; toplumda kardeşlik duygusunu, birlik ve beraberlik ruhunu da talan ettiler. Bu canice eylemlerinin sorumlusu sadece bölücü örgütle onları sokaklara davet eden HDP’dir. Eylemlerin bilinçli yapıldığı, devleti ve milleti zarara sokma kastının bizzat HDP yöneticilerinde geldiği, eylemleri örgütün ve KCK militanlarının iş birliğiyle planlı ve tertipli olarak hazırlandığı ortadadır.
Sizin de açıklamanızda beyan ettiğiniz üzere HDP, sözcülüğünü ve temsilciliğini yaptığı bölücü örgütün eylemlerini kınamadığı gibi sokak hareketlerine son verilmesi çağrısını hep geciktirmiştir.
Gerçekler gün gibi aşikâr iken MHP’ye ve Milliyetçi-Ülkücü camiaya çamur sıçratmaya hakkınız yoktur. Bu sizin haddiniz de değildir.
MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKET SADECE SOKAKLARI DEĞİL!..
MHP ve Ülkücü camia millî meseleler ve bölücü tehdit karşısında daima yekvücut olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. Ancak 100 yıllık kardeşlik hukukunu ve bir arada yaşama azmini yok eden taraf Milliyetçi-Ülkücü Hareket olmayacaktır.
Şurası iyi bilinmelidir ki bıçak kemiğe dayandığı; acziyet içindeki AKP iktidarının milletin namusunu, egemenliğini ve bekasını koruyamayacağı sabit olduğu, milletimizin son sözünü söyleme hakkı bir zaruret olarak doğduğu takdirde Milliyetçi-Ülkücü Hareket sadece sokakları değil, bütün vatan sathını bölücü örgüt militanlarına ve bilumum Türk düşmanlarına dar edecektir. O zaman bütün şer odakları ve işbirlikçilerin kaçacak delik bile bulamayacaklarını da bu vesileyle hatırlatmayı borç biliyoruz.”