MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “AKP’nin 12 yılda inşa ettiği korku imparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti devletini AKP devletine dönüştürmüştür” dedi.
Bal, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün grup toplantısında içeriğiyle ilgili bilgi verdiği “İç Güvenlik Reform Paketi”ni değerlendirdi. Davutoğlu’nun “stratejik derinlikle uğraşırken, hukuki derinliği ihmal ettiğini” belirten Bal, bir hafta uğraşıp geçmişte keşfedilmiş olan bireyin özgürlüğü ve devletin güvenliği arasındaki ilişkiden sonuç çıkardığını, partisinin geçmişine bakması halinde bunun çok tartışıldığını göreceğini söyledi.
Molotof ve şiddetin mevzuata göre zaten suç olduğunu ifade eden Bal, amacın polise kendi hedeflerine uygun operasyonlar yaparken geniş yetkiler vermek olduğunu savundu. Jandarma ve sahil güvenliğin İçişleri Bakanlığı’na bağlanması olayının geçmişte yaşandığını anlatan Bal, İttihat ve Terakki’nin kendisinden olmayan Osmanlı Ordusu subaylarını tasfiye edip yerlerine yandaşlarını atadığını, bunun bedelinin acı şekilde ödendiğini ve 350 yılda fethedilen toprakların 3-4 ayda kaybedildiğini söyledi. Bal, jandarmanın TSK’nın parçası olduğunu belirterek, bu yanlıştan dönülmesini istedi.
Faruk Bal, TBMM’de kolluk güçlerinin faaliyeti için kurulacak komisyonun dinlemeleri de denetlemesinin iki şartla doğru bir seçenek olarak değerlendirilebileceğini ifade ederek, “Sadece dinlemeler değil, istihbarat faaliyeti de bu komisyon tarafından değerlendirilmeli. Bütün demokratik ülkelerde istihbarat faaliyetleri Meclis denetimindedir. AKP’nin Meclis komisyonlarındaki tavrı bellidir ve parmak sayısı üstünlüğü esas alındığı için her komisyonda istediği sonucu alıyor. Bu Komisyon, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki gibi her partiden eşit sayıda üyeyle teşkil edilmeli. Böylece denetlenemeyen bir güç olarak istihbarat ve her an kontrolden çıkabilecek dinleme faaliyetleri Meclis’in demokratik meşru zemininde incelenmeli” diye konuştu.
Bal, “AKP’nin 12 yılda inşa ettiği korku imparatorluğunun artık Türkiye Cumhuriyeti devletini AKP devletine dönüştürme aşamasına geldiğini görmekteyiz” dedi.
Peşmerge’nin Kobani’ye geçişinin uluslararası meşruiyeti olmadığını, Tezkere’ye ve Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten Bal, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin Irak’ın parçası olduğunu, devlet olmadığını söyledi. Bal, “Türkiye bunu kabul ederse Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimi devlet olarak kabul etmiş olacaktır. Yardıma gidilecek Kobani, PYD yönetimindedir. Hem PKK hem PYD, İmralı’daki caninin liderliğinde faaliyetlerini yürüten terör örgütüdür. Türkiye bu noktaya gelene kadar Kobani politikası oluşturmuştu. Dün ortaya çıkan bilgiye göre, ‘eğer Kobani düşerse bunun sorumlusu Türkiye’dir’ şeklinde Pasifik ötesinden tehdit gelmiştir. Bu tehdidin Obama’dan geldiği basın marifetiyle Türk kamuoyuna duyurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, tehditle karar alacak devlet değildir” görüşünü savundu.