Ergun KAFTANCI
İSTANBUL birkaç gündür buz gibi; soğuk ve yağmurlu.
Sağanak yağış altında yaşıyoruz…
Olumsuz hava koşullarına rağmen Validebağı Korusu’nu sahiplenen ve İstanbul’un ciğerlerinden biri sayılan bu yeşil alana bir cami kompleksi yapımına karşı direnen yurttaşlarımız, kadın erkek, yaşlı genç el ele vererek 24 saat koruyu bekliyor…
Amaç, inşaatın başlamasını engellemek ve korunun dokusunu korumak…
İnsanlar naylon örtülerden yapılan uyduruk çadırlarda…
Gece gündüz, sırayla nöbet tutuyorlar…
Çaydanlıklar fokur fokur; eylemcilerin içini ısıtan çay, soğuğa karşı direnci artıran birinci ilaç; o nedenle bardaklar boş kalmıyor.
Eyleme destek veren semt sakinlerinin getirdiği börekler, poğaçalar, tatlılar ve tencere yemekleri gani…
Getirilen nevale, halkın eylemi ne kadar içten sahiplendiğini gösteriyor…
………………………
Dün İstanbul’da sıcaklık 11 dereceydi…
Önceki gece ise 7 derece…
Soğuk berdevam; bu gece sıcaklık 7 derecenin de altına düşebilir.
Sağanak yağış ara ara sürüyor…
Direnişi sürdürenler yılmış değil, yalnız, desteğin artmasını istiyorlar.
Mesaj açık…
İstanbul’un son yeşil alanlarından biri olan Validebağ Korusu’nun beton yığınlarına ev sahipliği yapmaması ve tek bir ağacın dahi kesilmemesi için başlatılan eyleme bütün yurttaşların katılmasını diliyorlar.
………………………
AKP iktidarı ileride çokça cami yapmakla övünmek için olmalı, etrafında tam 26 cami bulunan Validebağ Korusu‘nun kıyısından yeşil alan çalarak 27’inci camiyi yapmaya kalkıyor…
Yeni tür hırsızlık ve yolsuzluk…
Koru üstelik, birinci derecede SİT alanı, çivi çakılması yasak…
Adamların duygu sömürüsü yapmaktan başka bir marifetleri yok ya, kimseyi dinlemiyorlar. Mahkeme kararlarını dinlemeyen anlayış, “Burası SİT alanı” haykırmalarını mı dinleyecek…
Güldürmeyin beni!
………………………
İzledikleri siyaseti de dine dayalı hale getirdiler. AKP, Anayasa Mahkemesi’nin de dediği gibi, irticai olayların odaklandığı parti haline getirildi…
Eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda yaptıkları değişikliklere bakınız, hepsi dine dayalı hükümlere yakın kararlardan ibaret. Hepsi laiklik karşıtı dayatma halinde. Bu gidişin hesabını soracak güç ise milletin iradesi. Bu irade devreye girmezse yarın devleti din devleti haline getirebilirler…
Din devletlerinin akıbetini ise içinde bulunduğumuz coğrafyaya bakarak seyredin…
…………………….
Tunus yeni bir seçim yaşadı. Arap Baharı‘nı başlatan halk, iktidardaki dinci partiyi yolladı, laik bir partiyi iktidara getirdi. Dinci partinin çağın dışına düştüğünü, Tunus’u karanlığa mahkûm ettiğini, ülkenin çağdaş toplumlar arasına girmesini engellediğini söyleyerek oylarını laik ve çağdaşlığı savunan partide topladı…
Bu sosyal bilince bakıp ibret almak lâzım…
…………………….
AKP ülkeyi din devleti olmaya götürmekle kalmıyor, Türkiye’yi dinci anlayışın merkezi haline getirmeye de çalışıyor…
Yaptıklarına bakın; imam hatip okullarına yabancı öğrencileri de almaya başladılar. Cumhuriyet Bayramıvesilesiyle bunu da öğrendik. Adı “Bilmem ne” olan imam hatip lisesi öğrencilerin oluşturduğu mehter takımında yabancı uyruklu öğrenciler de yer almıştı…
Afrikalı zenci çocukları bile vardı…
Son marifetleri işte bu; bizi mekkâre katırına döndürdüler, sosyal hayatımıza dincilik kanalıyla yeni yük vurdular.
……………………
Tunus’ta ortaya çıkan seçmen bilincine benzer bilinç, bakalım 2015’te bizde de varlığını gösterebilecek mi!?