Ergun KAFTANCI
BUGÜNKÜ siyasal statüko değişmesin diye yapmadıklarını bırakmıyorlar…
Güneydoğu Bölgemizde, eş başkanı olduğumuz (!) Büyük Ortadoğu Projesi‘ne katkıda bulunmak (!) ve ABD’ye bu yolla yaranmak için, bir kürt devletine doğru adımlar atılmasına ses çıkarmıyorlar…
Aksine, kamu güvenliğini sağlama işini terör örgütüne bıraktılar. Bölücüler kendi kaymakamlarını ve valilerini göreve getiriyor. Yarın para da basarlar, anayasa da yaparlar. Zaten Kandil ve İmralı tam bir uzlaşı içinde, bütün bunların olması için HDP’lileri kullanıyorlar.
Akıllarına ne gelirse hepsini, iktidara dayattıkça dayatıyorlar; meydan boş ya istekleri bitmiyor. Sonunda kustular; İmralı hempalarına, –ayakdaşlarına- “Özerklik isteyin, eyalet sistemini dayatın ki kürt devletinin kurulmasına daha kolay ve kısa sürede ulaşalım” talimatı veriyor. Terör çetesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasasına, yasalarına, milletin güvenliğine ve ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast içindeyken AKP iktidarı bu laçkalığı ve otoritesizliği “Çözüm” olarak kabul ediyor ve bir tür isyan olan eylemleri Yeni Türkiye‘nin demokratik anlayışı gibi gösterip övünmeye kalkıyor…
Bu kadar da eblehlik olmaz yani!
Ülke nereye götürülüyor, doğru dürüst yanıt verecek AKP’li yok mu, pardon var mı!
* * *
BÜTÇE görüşmeleri başladı; iktidarın ipliği pazara çıktı…
Kirli çamaşır bolluğuna ne diyeceksiniz…
Yolsuzluk, rüşvet, nüfuz ticareti, saraylar, hısım akraba vakıfları, cemaatlerle ilişkiler, devlet bankalarının kullanılması, imar yolsuzlukları ve daha ne marifetleri varsa bir bir sıralanıyor…
Öyle anlaşılıyor ki bu konuda, yani iktidarın ipliğini pazara çıkarma konusunda muhalefet iyi hazırlanmış. İlk gün sıralanan kepazelikleri Başbakan ve iktidar sözcüleri es geçmeye çalıştı; sorulara yanıt veremediler, dökülen rakamları yalanlayamadılar…
Ak Saray konusu, SİT alanlarının imara açılması, ruhsatsız saraya benzer binaların yapımı, beş kat izni alanların 45 kat çıkmaları gibi kötü niyete dayalı konular da, bütçe vesilesiyle bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuldu…
Değerli okurlar; gazeteler bütçe görüşmelerini ayrıntılı olarak vermiyor. Televizyon kanalları da öyle. O nedenle internete girin ve görüşmelerin seyrini ve kimin ne söylediğini haber sitelerinden ayrıntılı olarak öğrenin; ülkeyi kimler, nasıl söğüşlüyormuş görün…
İktidar, ülkeyi çiftlik gibi kullanmış, insanları açlık ve yoksulluk sınırına getirip bırakmış. Bütçe görüşmelerinden ortaya bu tablo çıkıyor, hepsini görün, tiksinerek seyredin…
* * *
OSMANLICAYI ne cumhurun başı biliyor, ne fotokopi sadrazam…
Bilen bir tek AKP’li de yok; hepsi cumhuriyet çocuğu, Atatürk’ün inkılâbını benimsemiş ki Latin harflerini bırakıp Arap harflerini öğrenmemiş. İmam hatipler hariç; onlar da Osmanlıcayı bilmez ama Arap harflerini ve çat pat Arapça’yı bilir, konuşamaz, yazamaz, göstermeliktir bilgileri, öyle değil mi hâfız!
Parlamentoda Osmanlıca bilen tek isim MHP’li Prof. Yusuf Halaçoğlu; eski Türk Tarih Kurumu Başkanı…
………………………… .
Bu Osmanlıca dayatmasını, meğer yıllardan beri hazırlıyorlarmış…
Dokuz bin kişiyi kursa tabi tutmuşlar, onlara Osmanlıca öğretmişler ve hepsini öğretmen statüsüne almışlar. Dışarıda 300 bin öğretmen atama beklerken bunlar okullara yerleştirilmiş. Yarın karar çıkarsa öğretmen kadrosu hazır. Kurslarda öğretmenlerin yetiştirilmesi sürüyor da diyorlar. Sürmeli; zira dokuz bin öğretmen yetmeyecek ve yurttaşlar“İsteseler de istemeseler de” Osmanlıca öğrenemeyecek…
Bu ihtimali dikkate alıp çok sayıda Osmanlıca öğretmeni yetiştirmek gerekiyor (!)…
Yakında TRT Osmanlıca kanalı da açar…
İzlemezsiniz ama elektrik parasını öderken AKP kanalı haline gelen TRT’ye akıtılan vergiyi vermeye devam edersiniz…
Türkiye, garip işlerin ve dolapların döndürüldüğü ülkedir vesselâm
………………….. ……
Toplum Osmanlıcayı öğrenirse tarihle ve atalarıyla buluşurmuş…
Hanedan dilini tarihle toplum arasında köprü gibi görüyorlar…
Dün de yazdım, yineleyim “Osmanlıca köprü olacak” iddiası düpedüz savsata!
Savsatayla iştigal ise iktidarın siyasal üslûbundandır dostlar…