MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili A. Kenan Tanrıkulu, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını değerlendirerek, “Ortaya dökülen bu kayıtlar da gösteriyor ki devletin başındakiler milyarlarca lira kul hakkını yemişler, zehir zıkkım olsun hepsine” dedi. Tanrıkulu, devlet kayıtlarına giren hiçbir şeyin silinemeyeceğini belirterek, 17-25 Aralık süreciyle ilgili, ‘dibine kadar hesap soracaklarını’ vurguladı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili A. Kenan Tanrıkulu, MHP Genel Merkezi tarafından ilan edilen ’17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası’ nedeniyle İzmir Fuar 1 Nolu Hol’de düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıya, Tanrıkulu’nun dışında MHP MYK üyesi ve Ankara Milletvekili Mustafa Erdem ile MYK üyesi Avukat Halil Öztürk de konuşmacı olarak katıldı.
MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, parti il ve ilçe yönetimleri ile partililer ve vatandaşların katıldığı toplantıda konuşan A. KenanTanrıkulu, 14 Aralık’ta demokrasi ve medyaya yönelik darbe operasyonuna değindi. Tanrıkulu, “Artık ekonomik, sosyal ve siyasi sorunların tavan yaptığı bir dönemde sorumluluğu sürekli başkasının üzerine atan bir iktidarla karşı karşıyayız.
Herhangi bir problemle karşı karşıya kalındığında bir hayali düşman yaratarak onu suçlayarak yetmez onu hapsederek birtakım hukuki müeyyideler uygulayarak birtakım işlemler yapılmaktadır. İktidar neden böyle bir şeye başvurmaktadır? İktidar ciddi bir oy kaybı yaşamaktadır. Bu oy kaybının endişeleri, panik atak olarak üstlerinde durmakta ve böyle bir icraatın içine girmektedirler.
Geçtiğimiz 14 Aralık’ta inanın Bakanlar Kurulu üyelerinin bile haberinin olmadığı bir operasyon yapıldı. Bu operasyonlar sonucunda ne yapılmaya çalışıldı asıl biliyor musunuz? MHP’nin bugün burada tertiplemeye gayret ettiğimiz bizlerin sizlerle buluşmasını engellemeye yönelik bir operasyon tertiplendi. İşte bu haftaya gölge vurmak için geçtiğimiz hafta böyle bir operasyon tertiplendi. Ama amaçlarına erişemediler. Gündeme bir Osmanlıca tartışmaları getirdiler yine bu haftayı gölgelemek adına yine beceremediler” diye konuştu.
Türkiye’nin otokrasiye doğru götürüldüğünü ifade eden Tanrıkulu, “Yani Meclis, yani yasama, yargı, yani hukuk diğer bütün kuvvetler ayrılığında, demokraside olması gereken işlemlerin hepsini tek bir vücutta, tek bir bedende, tek bir adamda toplanmasına otokrasi deniyor. Türkiye’de bugün yaşadığımız budur. Tek bir adam kendisini Meclis’in yerine görüyor, kendisini hukuk sisteminin yerine görüyor, kendisini hükümetin de yerine görüyor” dedi.
“17-25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET OPERASYONU”
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu değerlendiren A. Kenan Tanrıkulu, “Kimler var burada? Bürokratlar var. Zenginler listesinde olan iş adamları var. Bazı belediye başkanları var. Enteresan bir grup var. Neyle suçlanıyor bunlar? İmar yolsuzluğu var. Altın kaçakçılığı var. Rüşvet alıp verme var. Görevi kötüye kullanma var. Sahtecilik var belgede. Ekonomi Bakanı 52 milyon dolar rüşvet almış. Ben bunu tutanaktan çıkarttım. Dönemin Avrupa Birliği Bakanı’na 1,5 milyon dolar rüşvet. Elbise poşetlerinde giden çikolata kutularına nasıl sığdırıyorlar bilmem. Dönemin İçişleri Bakanı’na 10 milyon dolar. Dönemin Çevre Şehircilik Bakanı da ondan almamış da biraz daha farklı yüz kızartıcı suçla suçlanmış. Kanıtlarıyla birlikte suçlanmışlar” diye konuştu.
Tanrıkulu, ‘baba-oğul’ telefon konuşmalarına değinerek, “Bunlardan daha önemlisi baba oğul telefon konuşmalarında hani şu, ‘sıfırla paraları sıfırla’ denilen var ya o olayla birlikte tapeleri burada, İngiltere’de gösterilen, bakılan ve orijinal olduğunu söyleyen ciddi bir kurum tarafından tespit edilmiş tapeleri var bende. Tapeler öyle oynanmış tapeler değil. Ortaya dökülen bu kayıtlar da gösteriyor ki devletin başındakiler milyarlarca lira kul hakkını yemişler, zehir zıkkım olsun hepsine” diye ifade etti.
AKP’nin, ‘paralel’ iddialarını eleştiren Tanrıkulu, şöyle dedi: “Bütün bunları yaptık, e diyorlar ki ‘bu bizim görevimiz değil, bir paralel var paralel, paralelden kaynaklanıyor’ bu diyorlar. Bir cadı avı başladı. Biz o zaman soruyoruz, bütün bunlar olurken devlet içinde devlet kurulurken siz nerdeydiniz? Eliniz armut mu topluyordu? Size engel olan mı vardı? Devletin istihbaratı elinizde, emniyet elinizde, savcılar elinizde. Madem bir paralel vardı, neden bunu daha önce engellemediniz? Bize göre, asıl paralel bizim doğrularımızı eğip büken AKP ile PKK arasında paraleldir.”
Tanrıkulu, devlet kayıtlarına giren hiçbir şeyin silinmeyeceğini belirterek, “Şundan hiç endişe etmeyin, merak etmeyin. Bunlar iktidarda, ellerinde bazı imkanlar var, yarın ne olur, hesap sorulur mu? Evet soracağız. Dibine kadar soracağız.” dedi.